Katmerciler kapitalisti tarafından saldırıya maruz kalan ve ardından bu saldırıya karşı sessiz kalmadığı için kendisi ve yakınları da işten atılan Erkan Erhan ile konuştuk…
- İşçi sınıfını köle gibi gören bir anlayışla karşı karşıyayız. Sermayesinden iktidarına ve çoğu zaman doğrudan bu ikisinin bağlantısıyla devletin tüm imkanlarını arkalarına alarak işçilere kötü koşullar ve insan onuruna ayaklar altına alan muamele reva görülüyor. Sizin de yaşadığınız küfür ve şiddet bunun son örneklerinden biri oldu. Yaşadığınız olayı anlatır mısınız?
Erkan Erhan: Şubat ayının 4’üydü, öğle istirahatine gittik. Oradan da çay ocağından çay aldık, yanıma da üç-beş tane pet bardak aldım. Yanımda sebil vardı oradan su içiyorum diye. Gelirken patron İsmail Katmerci de fabrikayı dolanıyordu, haftada bir fabrikayı geziyor, sağı-solu kontrol ediyor. Gimkat’ın olduğu yere geldim, benim çalışma alanım. Orada benimle karşılaşınca önce selam verdi sonra elimde bardakları görünce küfür etmeye başladı. Benim kendisine ‘küfür etmeye hakkınız yok’ dememle bana tokat atması bir oldu. Ondan sonra bana sinkaflı küfür edip ‘seni burada görmek istemiyorum’ diyerek işte attı. Ben de hastaneye gittim, darp raporu alıp karakola gidip şikayetimi yaptım.
“Gerekçe göstermeden 25’inci maddeden attılar”
- Yargı süreci nasıl ilerliyor?
- Olay üzerine karakolda şahitlik yapan yeğenim birebir olayın olduğu yerdeydi. Onu da şahit oldu diye işten çıkardılar. Gerekçe göstermeden 25’inci maddeden attılar. Daha önce fabrikada uyuduğunu söyleyip bu yüzden attıklarını söylemişler. 1,5 aydır temizlikçi olarak çalışan bir başka yeğenimi de benim yaşadığım olay yüzünden atıp deneme süresindeki performansı düşük demişler.
Olay üzerine beni arayan arkadaşlarım ‘iyi yapmışsın, şikayetçi olmuşsun, gereken tepkiyi vermişsin’ dedi. Ben karakoldayken yönetimden biri gelip ‘Mehmet bey, babası adına özür diliyor, şikayetinden vazgeç gel işine devam et’ dedi. ‘Çalışanların arasında beni rencide ediyor, bana hakaret ediyor, ben bunu basite alamam, kusura bakma’ dedim. Şikayetimin ardından iki defa arabulucu görüşmesi oldu. 11 aydır çalıştığım için tazminat vermeyeceklerini söylediler.
Ben burada 2008 ile 2014 yılları arasında da çalıştım. Daha önce de İsmail Katmerci, Ramazan diye bir işçi arkadaşa çalışırken sigara içiyordu, arkası dönüktü arkadan tekme atmıştı. Bu olurken biz de ordaydık süpürge yapıyorduk. Gene küfür edip tokat atmaya çalışırken Ramazan kolunu tutmuştu başkaları araya girdi. Ona da sinkaflı küfür edip ‘çıkışını verin gitsin’ demişti. Araya müdürler şefler girip olayı yatıştırmıştı. Yine duyduğum kadarıyla birkaç kişiye daha şiddet uygulamış. Kimse dava açmamış. Ben de işçilere karşı bir daha böyle yapılmasın istiyorum. Nasıl olur da işçiye küfür hakaret ediyor, tokat atıyor? O yüzden sonuna kadar bu meselenin üstüne gideceğim. Burada bana atılan tokat işçilere yapılmıştır. Bir daha işçi kardeşlerimiz şiddete küfre maruz kalmasın diye gereken neyse yapacağım.
AKP milletvekilliği yapmış bir kapitalist!
- Katmerciler kapitalisti İsmail Katmerci kimdir?
- İsmail Katmerci daha önce AKP milletvekilliği yapmış bir adam. Oğlu Furkan Katmerci ise AKP il başkan yardımcısı. İzmir’deki fabrika dışında Ankara’da da bir fabrikaları var. Savunma sanayi üzerine imalat yapılıyor. Daha önce BMC ile iş yapıyordu. TOMA, Kirpi, damper, itfaiye aracı imalatı yapılıyor. 2013’te yandaki tekstil fabrikasını alıp itfaiye üretmeye başladılar, şimdi ADR diye bir bölüm var. RCB diye bir taşeron var orada bakım yapıyorlar. 300’ün üzerinde işçi çalışıyor.
İş ağır, ücret çok düşük!
- Katmerciler’de çalışma koşulları nasıl?
- Çay istirahatleri yok. 8-18 çalışıyoruz. Saat: 21.00’a kadar mesai var. Ben kaynak işi yapıyordum. Acil iş olursa bazen gece 00.00’ye kadar mesaiye bırakıyorlar. Yapılan iş ağır, ücretler yapılan işe göre çok düşük. Belki de kaynakçılar açısından en az ücret verilen yerdir burası. Yeni gelen eski işçilerden daha fazla alıyor. Yıllardır çalışan işçiler tazminatı var diye isyan edemiyor. Yüksek ücret alanı da yıllar içeresinde aynı seviyeye getirmiş oluyorlar. Tozlu çalışılan yerlerde havalandırma yetersiz. Bel fıtığı olanlar var. Herkes çay istirahati verilmemesinden şikayetçi. Daha önceleri saat: 10.00’da yoktu ama saat 15.00’da vardı. Pandemiden sonra sat: 15.00’daki çay molasını kaldırdılar, öyle kaldı. Normalde Ocak’ta zam yapmaları gerekirken bazen haziran ayına sarkıtıyorlar, geriye dönük de ödeme yapmıyorlar. Enflasyonun durumundan kaynaklı insanlar ‘yeter artık, aldığımız ücretler yetmiyor’ dediği için yapmak zorunda kaldılar. 2022 Haziran’da yaptılar, Ocak’ta yapacaklardı, EYT’yi bahane ederek şubata ertelediler. Bir de daha önce 2014 yılında 70 kadar işçi sendikaya üye olduğu için işte atıldı.
İşçiler saldırılara sessiz kalmamalı…
- Son olarak söylemek istedikleriniz…
- Bir patronun gelip de böyle davranması, küfür etmesi ve tokat atması doğru değil. Daha önce de buna benzer bir olaya kendim şahit oldum. Ramazan arkadaşımıza aynı şekilde yapılanlara. O gün sessiz kaldığımız için benim de başıma geldi. İşçilere çağrım, kesinlikle sessiz kalınmaması. Sessiz kalmayıp tepki göstermeleri gerekiyor. İşçi örgütleri, diğer ilgili kişi ve kurumların bu olayın üstüne gitmesini, sahip çıkmalarını istiyorum. Hep birlikte gereken cevabın verilmesini istiyorum.
Kızıl Bayrak / İzmir