Sağlık emekçileri, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde SES üyelerine karşı mobbing ve baskılara karşı mücadele eden bir üyelerinin sürgün edilmesine tepki gösterdi.

SES Şişli Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında sürgün saldırısı şu şekilde aktarıldı:

“Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde personel dağılım cetveline göre olması gereken hemşire sayısının yarısı bile mevcut değildir. Bu durum hemşirelerin çok yoğun çalışması dolayısıyla aşırı stres yüklenmesi ve motivasyon kaybına sebep olmaktadır. İş gücünün verimli planlanmasından sorumlu olanlar ise bu sorumluluklarını yerine getirmediği gibi hem hizmet alan yurttaşı çalışanlara karşı hem de çalışanları birbirine karşı kışkırtarak sorunun öznesi olduklarını gizlemeye çalışmaktadır. Üyemiz Hemşire Günera Polatoğulları mesleğinde 30 yılını tamamlamış, sorumluluk sahibi, işini ciddiyetle sahiplenip ve profesyonelce yapan, deneyimli bir ameliyathane hemşiresidir. Kendisi yaklaşık son bir yıldır çalıştığı birim olan ameliyathane biriminde ve hastanede kendisiyle ilgili olumsuz algı oluşturma gibi iş barışı ve motivasyonunu bozan yaptırımlara maruz kalmıştır. Kendisi bu durumu hastane yöneticileri ile paylaştığında ise yöneticilerin her daim olduğu gibi tarafgir, hakkaniyetsiz ve adil olmayan tutumları ile karşılaşmıştır. Yapıcı, çözüm üreten bir tutum yerine tam tersi baskının dozu arttırılarak devam etmiştir. Üyemiz idarenin iyi yönetim ilkeleriyle bağdaşmayan politikasına artık dayanamayarak hastane önüne çıkmış ve durumu protesto etmiştir.”

Açıklananın devamında, protesto sonrası Polatoğulları’nın birimi dışında başka birimlere gönderildiği belirtilerek şunlar ifade edildi:

“Biz SES olarak her zaman olduğu gibi sadece üyelerimizin değil bütün sağlık emekçilerinin uğradığı haksızlık ve usulsüzlüklere karşı durmaya devam edeceğiz. Burada üyemize karşı yapılan bu haksız tayin ile ilgili gerekli hukuksal girişimlerimizi başlatacağımızı ve arkadaşımızın yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Görevin vermiş olduğu yetkilerini kötüye kullananlar, liyakati değil sadakati esas alanlar, hukuk ve adaleti yok sayanlar bilmelidir ki bizi yıldıramazlar. Örgütümüz dün olduğu gibi liyakatsizlerle mücadelesinden bir adım dahi geri atmayacaktır.”