Oyak Renault’da uzun süredir devam eden ve son haftalarda yoğunlaşan baskılar öyle bir noktaya vardı ki, en sonunda Hüseyin Uçak adlı işçi kısmi felç geçirdi.
Geçtiğimiz günlerde felç geçiren Uçak’ın şu an Bursa Şevket Yılmaz Hastanesi Nöroloji Servisi’nde tedavisi devam ediyor. Öte yandan fabrikadaki baskı ve kölelik uygulamaları devam ediyor. Uçak’ın da üç kez bölümü değiştirilmiş, işçi sayısız kez ikna odalarına alınarak tehdit edilmişti.
Halihazırda hiçbir hukukun geçerli olmadığı Oyak Renault’da baskılar kesintisiz sürerken benzer olayların, hatta daha ağır vakaların yaşanmasının an meselesi olduğu belirtilirken konuyla ilgili Metal İşçileri Birliği’nden (MİB) açıklama yapıldı.
“‘Hepimiz Hüseyin’iz’ deme zamanı! Yönetimin yoğun baskıları yüzünden bir işçi kardeşimizin hayatı karardı!” diyen MİB, Renault işçilerini arkadaşlarına sahip çıkmaya, sömürücülere ve işbirlikçilerine karşı mücadeleye çağırdı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Yönetimin yoğun baskıları yüzünden bir işçi kardeşimizin hayatı karardı!
‘Hepimiz Hüseyin’iz’ deme zamanı!
Ülkede “demokrasi” naraları atılırken ülkenin en önemli fabrikalarından birinde, Oyak Renault’da faşizm hüküm sürüyor. İşçinin sendikal iradesini ezmek için ikna odaları kuruluyor, direnen işçilerin bölümleri değiştiriliyor, işten atmakla tehdit ediliyor ve tüm bunlar kesintisiz bir şekilde devam ediyor.
Yapılanlar anayasaya ve yasalara göre suç, ama göz göre göre uygulanan bu baskılara çalışma bakanlığı da devlet de, mahkemeler de savcılar da göz yumuyor. Aslında tam destek çıkıyorlar.
İşte bu baskılar o raddeye geldi ki, en sonunda yoğun baskıların hedefi olan bir işçi kardeşimiz, Hüseyin Uçak aşırı stres ve baskılardan dolayı felç geçirdi. Renault yönetimi bu kardeşimizin üç kez bölümünü değiştirdi, iki de bir şefleri çağırıp baskı uyguladı. Birleşik Metal-İş’ten istifa edip Türk Metal’e geçmezse başına gelecekler hatırlatıldı, dediklerini yapmayınca bir kez daha bölümü değiştirildi. Bu onurlu kardeşimiz asla pes etmedi, fakat bunca baskı karşısında en sonunda sinir sistemleri çöktü, beyne giden damarlarda rahatsızlıklar baş gösterdi ve aniden rahatsızlanarak kısmi felç geçirdi.
Sorumlu kim?
Sorumlu elbette ki bunca haksızlığı, hukuksuzluğu yapan Renault yönetimi!
Sorumlu işçinin iradesini çiğnemek için yönetimle işbirliği içinde çalışan sendika ağalık sistemi Türk Metal!
Sorumlu göz göre göre bu kadar baskı ve hukuk tanımazlık karşısında üç maymunu oynayan devlet ve iktidar!
Neden mi, işçiler köle gibi çalışmaya devam etsin, kendilerine uşaklıkta sınır tanımayan Türk Metal şebekesi hizmete devam etsin diye!
Bu para babalarını lanetliyoruz!
Bu insanlık düşmanlarını lanetliyoruz!
Tunç Başeğmezleri, Ömer Başaranları lanetliyoruz!
Peki sadece onlar mı suçlu?
Suçlu aynı zamanda bunca baskı karşısında arkadaşlarını yalnız bırakıp koltuk peşinde koşanlar, ilk baskıyı yiyince kabuğuna çekilip Hüseyin Uçak gibi sonuna kadar direniş gösteren bu onurlu ve gururlu işçileri yalnız bırakanlardır!
Hüseyin arkadaşımız bu durumlara düşerken mutlu olabilecek misiniz, yediğiniz içtiğiniz lokmalar boğazınızdan gidecek mi, seçimmiş ekipmiş diye yalanların ardından gitmeye devam mı edeceksiniz? Bu utançla yaşamaya devam mı edeceksiniz?
Renault’da şu an büyük bir insanlık suçu işleniyor!
Renault’da büyük bir hukuk skandalına imza atılıyor!
Renault’da insanlık, hukuk, anayasa hak getire!
Renault’da faşizm var!
Bu koşullarda Renault’da zerre kadar onur taşıyan, ahlak taşıyan hiçbir işçi bu suça ortak olamaz!
Her onurlu işçi, arkadaşı Hüseyin Uçak’ın hayatıyla oynayanlara karşı alın teri döken Renault işçisi, bu aşama ‘Hepimiz Hüseyin Uçak’ız’ der ve arkadaşına sahip çıkar!
Bunu yapmak her Renault’cunun Hüseyin’e karşı görevidir!
Metal İşçileri Birliği
19 Mart 2017