Koronavirüsün ilk ayında en az 52 iş cinayeti

Koronavirüsün Türkiye’deki ilk ayında en az 52 iş cinayeti gerçekleşti, 855 çalışana hastalık bulaştı. En az 251 işyerinde önlemlerin alınmadığı tespit edildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 17 Nisan 2020
  • 15:16

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Covid-19 (Kornavirüs) salgınını Türkiye’de görüldüğü ilk ayı işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ele alan bir rapor hazırladı.

11 Mart-10 Nisan arasındaki sürece dair raporda 251 işyerinde önlem alınmadığı, 159 işyerinden 855 çalışanda koronavirüs tespit edildiği, en az 52 iş cinayetinin koronavirüsten kaynaklandığı belirtildi.

İstanbul Galataport Şantiyesi’nde çalışırken kalp krizi geçiren ve hastanede Covid-19 yönünde tedavi group yaşamını yitiren Dev Yapı-İş İstanbul Avrupa temsilcisi ve İSİG Meclisi emektarı Hasan Oğuz’un anısına hazırlandığı belirtilen raporda, salgının şu 5 başlık üzerinden ele alındığı belirtildi:

 “I) Covid-19 kaynaklı iş cinayetleri
II) Salgın sürecinde yaşanan üretim baskısı için yaratılan kuralsızlık durumu
III) Maliyet kalemi olarak görülerek işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili alınmayan önlemler
IV) İşyerlerinde Covid-19 vakaların yayılışı ve nedenleri
V) Salgının faturasını işçi sınıfına çıkarmaya yönelik sermaye politikaları”

“Patronların salgın fırsatçılığı: İşten çıkarma, kuralsız çalıştırma, iş cinayetleri”

Salgının patronlar tarafında fırsat olarak değerlendirildiği belirtilen raporun devamında şunlar ifade edildi:

“İSİG Meclisi olarak, başta güvencesiz çalışmanın hakim olduğu sektörler olmak üzere, salgının ilk bir ayında 81 işyerinde işten çıkarmalar yaşandığını tespit ettik. Konaklama ve inşaat işkolunda yoğunlaşan işten çıkarmaları tekstil, AVM, liman işletmeleri takip etti.

Salgın krizini işgücü maliyetlerini düşürmek için ‘fırsat’ olarak gören patronlar, kronik rahatsızlığı veya yaşı sebebiyle risk altında bulunan işçileri, ücretsiz izin dayatmasını kabul etmeyen işçileri, işyerinde alınmayan önlemlere itiraz eden ya da ücretli izin talebinde bulunan işçileri ve altı aydan az süredir çalışan işçileri hiçbir haklarını vermeden işten çıkardı.”

251 işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı belirtilen raporda “Üretimin devam ettiği işyerlerinden derlediğimiz genel tablo, pek çok sektör ve işyerinde, hiçbir önlem alınmayarak ya da göstermelik önlemler alınarak, işçilerin birbirine yakın biçimde, kişisel koruyucu ekipman verilmeden çalıştırıldığını; yemekhanelerde, işçi servislerinde ve yakın zamana kadar toplu taşımada sıkışık bir şekilde işe gidip gelmeye zorunlu bırakıldıklarını, ‘bireysel hijyenlerine’ dikkat edecekleri koşullarının ve zamanlarının olmadığını göstermektedir” denildi.

Salgın işyerlerine sıçradı: İşyerlerinde Covid-19 vakaları”

“11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında en az 159 işyerinden 855 arkadaşımızın testlerinin pozitif çıktığını tespit ettik” denilen rapor şu ifadelerle devam etti:

“Salgının başından bu yana, işyerlerinde temel eğilim Covid-19 vakası çıkmasına rağmen üretimin/hizmetin çoğu zaman hiçbir ek önlem alınmaksızın sürdürülmesi olmuştur. İşyerlerinde Covid-19’a yakalanan işçi sayısı giderek artarken, bazı işyerlerinde ise pozitif vakalar gizlenmiş ya da bilinmesine rağmen hiçbir önlem almadan üretime devam edilmiştir. Başta Arçelik, Tekfen, Posco Assan, Koton, Çolakoğlu Limanı, Emaar şantiyesi gibi büyük işyerlerinde olmak üzere Covid-19’a yakalanan işçilerin olduğu işyerlerinin çoğunda, vaka görülmesine rağmen üretim sürdürülmüş, işçilerin yaşamı ile oynanmıştır. Pozitif vakaların çıktığı işyerlerinde, karantinaya alınan diğer işçiler herhangi bir test uygulanmadan evlerine gönderilmiş, karantinadaki işçilereyse çoğunlukla ücretsiz izin kullandırılmıştır.

Salgının ilk bir ayında, üretime tedbir amaçlı ara veren işyeri oldukça azken, bu süreçte tespit edebildiğimiz 107 işyerinde üretime/ hizmete ara verilmiş, üretime ara veren işyerleri ağırlıklı olarak işyerinde Covid-19 vakalarının görülmesi ya da işçilerin mücadeleleri sonucu üretime ara vermek durumunda kalmıştır.”

Sömürünün devam etmesiyle birlikte “Salgının ilk bir ayında tespit edebildiğimiz kadarıyla 303 işyerinde işçilere ücretsiz izin dayatması yapılmış, pek çok işyerinde ise, işçilere yıllık ücretli izinlerini kullanmaları dayatılmıştır. İzne çıkarılan pek çok işçiyse, işyerlerinden hiçbir açıklama yapılmadığı için ücret alamama, eksik ücret alma ve iş güvencesi kaygısı yaşamaktadır” denildi.

Hükümet politikaları salgının bedelini işçilere ödetiyor”

AKP iktidarının salgın karşısındaki işçiler faturanın çıkarılıp sermayenin korunduğu politikası raporda şöyle ifade edildi:

“Salgın sürecine ayrılan kaynakların nasıl kullanılacağına ilişkin ‘İstikrar Kalkanı Paketi’, yaş sınırlamalı sokağa çıkma yasağı, 20 yaş altına uygulanan sokağa çıkma yasağının işçilerde istisna olması, şehirler arası geçiş yasağında işçilerin istisna tutulması, işçi eylemlerini yasaklayan valilik kararları, işyerinde alınmayan önlemleri deşifre eden sendikacıların gözaltına alınması gibi uygulamalar üretimin her koşulda devam ettirileceği bir politikayı net bir biçimde ortaya koymuştur. Salgın dönemi, hem üretim ilişkilerinde hem siyasi karar alma süreçlerinde mevcut sınıfsal ayrımı keskinleştirmiş ve görünür kılmıştır.

İşçilere bir gelir güvencesi ve devlet korumasının sağlanmaması, işçilerin kendi ödediği fonda biriken parayı aldığı ve asıl olarak patronları korumak üzere başvurulan ‘kısa çalışma ödeneği’ dahi fazla bulunmuştur. ‘İşten atmayı yasaklama’ adı altında ‘ücretsiz izin’ görünümlü, günlük 39 TL’lik (aylık 1177 TL) bir miktar optimum sefalet ücreti olarak işçilere dayatılmaktadır.”

Salgının ilk ayında en az 52 Covid-19 nedenli iş cinayeti gerçekleştiği belirtilen raporun sonunda şu çağrı yapıldı:

“İşçi sınıfına ve ailelerine sefalet ve yaşamları arasında seçim dışında bir şans tanımayan bu sürecin bedelini işçilerin ödememesi için -zorunlu mal ve hizmetlerin üretildiği sektörler dışında- tüm sektörlerde üretim durdurulmalıdır...