İzmir Aliağa’da kurulu Kocaer Haddecilik’te direnişlerini sürdüren işçiler, direnişin sesini bugün kent merkezine taşıdılar.
Direnişin 5. gününde Alsancak Sevinç Pastanesi önünde toplanan direnişçi işçiler, önce direnişlerini anlatan bildiriler dağıtarak kamuoyunu direnişle dayanışmaya çağırdılar. Dağıtımın ardından da eylem gerçekleştirdiler.
Eylemde ilk önce Praksis müzik grubu kısa bir dinleti sundu. İşçilerin direnişini selamlayan Praksis’in ardından Yeni Kapı Tiyatro grubu “Palto” adlı oyunlarını sergiledi.
"Biz kazanırsak, 13 bin işçi de kazanmış olacak"
Eylem, direnişçi Kocaer işçisinin konuşmasıyla devam etti. Direnişçi işçi, direnişe başlama sürecini anlattı. Polis ve jandarmanın tehditlerinden söz eden işçi, “Yılmadan, korkmadan direnişimize devam ediyoruz. Bizlerin çalıştığı havzada 13 bin işçi çalışıyor. Biz kazanırsak, 13 bin işçi de kazanmış olacak” sözleriyle direnişin kararlılıkla süreceğinin altını çizdi.
Direnişçi işçi, direndikleri fabrikanın karşısında Habaş demir-çelik fabrikasının olduğunu, daha önce o fabrikadan su ve tuvalet gibi ihtiyaçlarının giderebildiklerini ama bugünden itibaren Habaş fabrikasının kendilerine yasak getirdiğini ifade etti. Gürmak, Tüpraş gibi fabrikalarda işçilerin dayanışmasının olduğunu belirten direnişçi işçi, dayanışmanın önemine dikkat çekti. Direnişin başarıyla sonuçlana bilmesi için desteğin büyümesi gerektiğini söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
"Onur meselesine dönmüş bir direniştir"
Eylemde basın açıklamasını yapan direnişçi işçi Serhat Sıvacı, haklarını aradıkları için işten atıldıklarını ve direnişe başladıklarını söyleyerek, direnişin 5.gününde olduğunu belirtti ve direniş sürecinde yaşadıklarını anlattı. Sıvacı, fabrikadaki çalışma koşullarından söz ederek, ilk olarak “çay hakkı” için eyleme başladıklarını ve kazandıklarını söyledi.
Sıvacı, sömürüye, haksızlığa “artık yeter” dediklerini ifade ederek, “Bu sadece çay meselesiyle başlayıp, onur meselesine dönmüş bir direniştir” dedi. Fabrikalarında keyfi uygulamaların yaygın olduğunu söyleyen Sıvacı, direniş başarıya ulaştığında Bakırçay havzasında artık keyfi uygulamaların olmayacağına vurgu yaptı.
Sıvacı, Kocaer yönetimin işçileri sürekli aşağıladığı, işten atma tehditleriyle işçiler üzerinde baskı kurduğunu belirterek şunları söyledi:
“İnanın metal işçileri kardeşlerimiz, bugün bize atılan tokadı eğer yüreğinizde hissetmezseniz, aynı tokat gün gelir size çaptığında başka kimsede onu hissetmeyecektir. Ve biz işçi arkadaşlarınız olarak size sesleniyoruz hep beraber insanca ve adilce çalışma koşulları ve hak ettiğimiz gibi bir yaşam istiyorsak bu direnişe sahip çıkın. Çıkın ki yarın hepimiz birimiz, birimiz hepimiz olalım. Bu direniş başta demir-çelik ve metal işçileri olmak üzere tüm işçi sınıfının direnişidir. Hepinizi bu direnişi büyütmeye, fabrika önünde direnen bizlere destek olmaya çağırıyoruz.”
Basın açıklamasının ardından direnişçi işçiler tek cümlelerle direnişi anlattı.
Coşkulu geçen eylemde “Şalter inecek, bu iş bitecek!”, “Arkadaşım yoksa üretim de yok!”, “Kocaer işçisi yalnız değildir!”, “Kocaer işçisi köle değildir!”, “İşçiyiz, haklıyız, söke söke alırız!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “İşçilerin birliği, sermayeyi yenecek!” sloganları atıldı.
Direnişle dayanışma
Eyleme BDSP, DEV TEKSTİL, DGB, KESK Şubeler Platformu, Marksist.Org, Kaldıraç, DİK, Karşıyaka Halk Formu ve KP destek verdi.
Ayrıca, DGB eyleme “Yolumuz işçi sınıfının yoludur” sloganıyla giriş yaptı. Ardından DGB adına kısa bir konuşma yapıldı. Konuşmada direnişi büyütme çağrısı yapıldı ve gençlik olarak Kocaer işçilerinin yanında oldukları vurgulandı.
Çiğil Belediyesi’nde çalışan bir işçi de direnişi desteklediğini belirten bir konuşma yaparken, eylem alanında direnişle dayanışma için maddi yardım yapan emekçiler odu.
Kızıl Bayrak / İzmir