KESK Genel Merkezi’nde direnen emekçilere yapılan saldırı BES ve Tüm Bel Sen üye ve yöneticileri tarafından İstanbul’da yapılan basın toplantısıyla kınandı.

“Sınıf mücadelesinde kara bir leke oldu”

BES İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Dursun Doğan “Dün KESK'te yaşanan durumu kınıyoruz” diyerek sözlerine başladı. “AKP iktidarının saldırılarına direnemeyen bir sendika direnen kamu emekçilerine saldırmıştır” diyen Doğan, KESK'in direnen emekçileri sahiplenmek yerine hedefe koyduğunu, düzene karşı teşhir ettiğini ifade etti. Bunun sınıf mücadelesine kara bir leke olarak geçtiğini söyleyen Doğan, “Sınıf örgütleri sokakta direnen kamu emekçilerinindir. Direnen arkadaşlarımızı bir kez daha selamlıyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

İstanbul’daki BES ve Tüm Bel Sen şubelerinin üye ve yöneticileri adına basın açıklamasını, Tüm Bel Sen İstanbul 1 No’lu Şube Yürütme Kurulu Üyesi İbrahim Sönmez okudu.

“KESK yönetimi sorumluluklarını yerine getirmedi”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan ihraç saldırılarına değinilen açıklamada “Bu KHK zulmüne karşı KESK sonuç alıcı mücadeleyi yükselten ciddi hiçbir eylem örgütlememiştir” denildi. KESK’in bu tutumunu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişinde de gösterdiği hatırlatılarak “KHK zulmüne uğramış kamu emekçilerini mücadeleye ve direnişe çekmek yerine siyasi iktidarla görüşme ve diyalogla sorunu çözme sürecine girmiştir” denildi.

“Bu edilgen duruma karşı Ankara Yüksel’de direnen emekçiler KESK’e görevlerini hatırlatmak ve mücadele programı çıkarması amacıyla 24 Kasım 2017 tarihinden itibaren KESK Genel Merkezi’nde, OHAL’e karşı ihraçların işe geri dönmesi için KESK’i sorumlu davranmaya, direniş kararları almaya ve bunları pratiğe geçirmeye çağırmak amacıyla oturma eylemi başlatmışlardır” ifadeleriyle süren açıklamada direnen emekçilerin eylemi sonlandırmak için defalarca tehdit edildiği belirtildi.

15 Ekim sabahı kimsenin olmadığı bir saatte yapılan saldırı şöyle anlatıldı: “KESK Yürütme Kurulu müdahale ederek direnişçilerin eşyalarını ‘itinayla’ dışarı atmıştır. Kapının önünde bekleyip içeri girmek isteyen direnişçilere ise KESK’ten çıkan ve içinde MYK üyelerinin ve şube yöneticilerinin de olduğu 40 kişilik bir grup, demokratik kültürümüze yakışmayacak bir şekilde fiziki müdahalede bulunup ihraçlara karşı direnen üç kadın kamu emekçisini darp ederek zorla KESK binasından dışarı atarak oturma eylemini sonlandırmıştır.”

“KESK emekçilerin sorunlarını böyle çözemez”

KESK’in ihraç edilen 5 bine yakın üyesine sahip çıkmadığı gibi bugün yapılan açıklamalarla da ihraç edilen emekçilerin sorunlarının çözülemeyeceği vurgulandı. KESK merkezinde direnen emekçilerin talepleri şu şekilde açıklandı:

“Örgütlü direnişe çağırmak, AKP’nin saldırı politikalarına net tavır almak, ihraçların katılımı ile merkezi ve ihraç kamu emekçilerinin işlerine dönene kadar oturma eylemi gerçekleştirmek, sendikanın tüzüğünde yazan fiili –meşru mücadele temelinde kitle ve sınıf sendikacılığını hayata geçirmek, Nuriye ve Semih’in mahkemelerine kitlesel katılmaktır.”

KESK yönetiminin emekçilerin bu talebini karşılamadığı gibi direnişçilere saldırdığı ifade edilen açıklamada “Sendika binaları tüm emekçilere ve halka açık alanlardır. Kimsenin tekelinde değildir. Direnen insanları sendika binalarından atmak kabul edilebilir bir davranış değildir. Bu tavrıyla KESK sırtını emekçilere döndüğünü göstermiştir” denildi.

“Bizler KESK in bu tavrını kınıyor ve KESK’i yüzünü emekçilerin haklı meşru taleplerine dönmeye ve mücadeleye çağırıyoruz” sözleriyle açıklama sonlandırıldı.

KESK direnişi pasifize etmeye uğraştı

Ardından ise Tüm Bel Sen İstanbul 1 No’lu Şube Yürütmesi’nden Adem Erdem söz alarak KESK'in ihraçlarla ilgili tutumuna değindi. KESK’e egemen anlayışların direnişi pasifize etmek istediğini söyledi. KESK üyelerini alanlara çağırarak “Bu direniş burada sönmeyecek” dedi.

KESK'e mücadeleyi örme çağrısı yapılarak basın toplantısı sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul