Kayseri İşçi Birliği’nin krize gündemli bir aylık yoğun çalışmasının sonunda bugün işçi toplantısı gerçekleştirildi. Ağırlığı OSB işçilerinden oluşan toplantı saat 17.00’de başladı.
Toplantı öncü bir ağaç işçisinin konuşmasıyla başladı. Krizin faturasını patronların işçilere çıkarmak istediğini belirten işçi “Dizginlerinden boşalırcasına bir saldırı furyası var. Patronlar kriz gerekçesiyle tam bir kıyım yapıyorlar. Ücretsiz izin ve toplu işten atmalar sürüyor. Solonn’da 70, Işık Soba’da ve Baytaş’ta yaşanan toplu işçi çıkarmalar Kayseri’de kıyımın hangi noktaya geldiğinin en açık göstergesidir” dedi.
Daha sonra Kayseri İşçi Birliği (KİB) adına konuşan temsilci, patronların büyüme rekorları kırarken işçinin yüzüne bakmadığını söyledi. KİB temsilcisi “Yıllardır işçilerin sırtından büyüme rekorları kıran Kayserili patronlar, kârlarından olmaktansa binlerce işçinin hayatıyla oynuyor, işçi kıyımında sınır tanımıyorlar. Çalışmanın sürdüğü işyerlerinde de ücret düşüşleri, ücretsiz izin ve hak gaspları gündemde. Bu fabrikaların arasında son yılların üretim ve kâr rekorları kıran ve hala da bu konularda oldukça iddialı olanlar da var. Her ne olursa olsun patronlarının değişmeyen tutumu, krizin ya da kriz riskinin faturasını işçiye ödetmek oluyor” dedi.
Kayseri İşçi Birliği’nin patronlarının rahatını bozmaya kararlı olduğunu söyleyen temsilci, “Krizin faturasının işçilere ödettirilmesi kabul etmeyeceğiz. Krizi nedeni biz işçiler değiliz. Faturasını da ödemeyeceğiz. Krizin nedeni patronlardır. Bu nedenle faturasını da patronlar ödemelidirler. Bunun için yıllardır işçiden çaldıklarıyla büyüttükleri ‘zulaları’nı şöyle bir patlatmaları yeterlidir!” diye konuştu.
Mücadele çağrısı yapan KİB temsilcisi ayrıca şunları söyledi: “Kayseri İşçi Birliği olarak krizin faturasını ödememek için tüm işçileri mücadeleye çağırıyoruz. Kayseri’de sendikalarda örgütlü-örgütsüz tüm işçiler patronların dayatmalarını kabul etmemelidir. Bundan sonra toplu işten çıkarmaların olduğu yerlerde işçiler fabrikaları terk etmemelidirler. Ücretsiz izinler kabul edilmemelidir. Ücret zammı taleplerinden vazgeçilmemelidir. Ücretleri düşürmeye ve sosyal hakları tırpanlamaya yönelik hiçbir patron dayatması kabul edilmemelidir.”
“İşçileri patronların kriz bahanesiyle İşsizlik Sigorta Fonu’nu yağmalama girişimlerini kabul etmemeli, İşsizlik Sigorta Fonu’nun işçiler yararına açılması ve kullanılmasının önündeki kısıtlamaların kaldırılmasını istemeli, bu talep doğrultusunda mücadeleyi yükseltmelidir” ifadeleriyle konuşmasını sürdüren temsilci, “İşçi kıyımlarına karşı mücadeleyi sadece tek tek patronlara karşı verilecek bir mücadele değildir. İşten çıkarılma saldırılarına karşı yasal engellerin konulması için, 'İşten çıkarmalar yasaklansın!' talebini yükseltmeliyiz. 'İşten çıkarmalar yasaklansın' talebini kazanmak için kararlı bir mücadele yürütmeliyiz. Bu doğrultuda yürütülecek mücadeleyi omuzlamak için Kayseri’de tüm işçiler birlik olmalı, Kayseri İşçi Birliği’nin birleştirici bayrağı altında toplanmalıdırlar” dedi.
Sendika ağalarının ihanetini krizin faturasını işçilere ödetmek için devam ettirdiğini belirten KİB son olarak “Krizin faturasını ödememek için fabrikamızda OSB’lerde, hayatın her yerinde birleşmeli; Kayseri’de ve ülkemizde işçilerin birliğini büyütmeliyiz” diyerek konuşmasını bitirdi.
Söz işçilerde
Bir yapı işçisi krizin faturasını işçiye çıkarıldığını söyledi. “ Yaşayarak gördüm krizin işten çıkarılma olduğunu. Zam olduğunu, yokluk ve yoksulluk olduğunu görüyoruz. Mücadele etmezse, birleşmezsek krizin faturasını yine biz işçilere yükleyecekler! Bulunduğumuz her yerde birliğimizi sağlarsak krizin faturasını patronlara ödetiriz” dedi.
Söz alan Işık Soba işçisi, işsizlik çukuruna atıldıklarını söyledi ve “Krizin nedeni kapitalizmdir. Patronlardır. Sermaye düzenidir. Bizim payımıza işsizlik düştü. İşten çıkarmaların yasaklanması, krizin faturasını patronların ödemesi için daha fazla birleşmeli, daha fazla mücadele etmeliyiz” dedi.
Bir mobilya işçisi “Bedel ödemek istemiyorsak, zamların geri alınmasını istiyorsak, insanca yaşayacağımız ücret istiyorsak, sömürü bitsin diyorsak, birleşmeli, mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
Sendikalı bir işyerinde çalışan tekstil işçisi kriz karşısında sendikanın tutumu eleştirdi. Tekstil işçisi, “Sendika ağaları krize karşı hiçbir şey yapmıyorlar. Krizin bedelini işçilere ödetmeye yönelik planlara omuz veriyorlar. Ücret sendikacılığı bile yapmıyorlar. Bizler krize karşı mücadele ederken sendika ağalarına karşı da mücadele etmeliyiz” dedi.
Toplantı sonunda toplantı sonuç bildirisi okundu. Sonuç bildirgesi şöyle:
“AKP iktidarı kriz olmadığı, yaşananların psikolojik olduğu, Türkiye’nin komployla karşı karşıya olduğu yalanlarıyla işçileri, emekçileri kandırmaya çalışıyor. İşçiler her gün kriz olmadığı açıklamalarının ‘yalan’ olduğunu yaşayarak görüyor.
İşçi ve emekçiler alışveriş yaparken artan ürün fiyatlarından, her geçen gün daha fazla eriyen asgari ücretten, yağmur gibi üzerlerine inen zamlardan krizin ağır sonuçlarını iliklerine kadar yaşıyor, AKP iktidarının yalanlarına bu nedenle kanmıyorlar.
Krizin nedeni dizginsiz emek sömürüsüne dayanan kapitalizmdir. Krizin nedeni kapitalistlerin kâr hırsıdır. Krizin nedeni aşırı üretime dayalı sermaye düzenidir. Kapitalizm ihtiyacın fazlasını üretme konusundaki ısrarıdır. Kısacası krizler tamamen kapitalizmin eseridir.
Krizin nedeni olan patronlar her zaman olduğu gibi faturasını işçi ve emekçilere ödetmeye çalışıyorlar. Faturayı ödetmek için iğneden ipliğe her şeye zam yapıyorlar. Açlık ve yoksulluk çemberini daha da büyütüyorlar.
Taleplerimiz açık ve nettir.
İşten çıkarmalar yasaklansın!
Zamlar geri alınsın!
Asgari ücret insanca yaşama yetsin, vergi dışı bırakılsın!
Dolaylı-dolaysız vergiler kaldırılsın!
Kıdem tazminatı hakkına dokunulmasın!
Örgütlenme hakkı önündeki engeller kaldırılsın!
Sigortasız işçi çalıştırma son bulsun!
Krizin faturasını, krizin nedeni olan patronlar ödesin!
Gücümüzü göstermek için işçi ve emekçileri seslerini yükseltmeye, mücadeleyi büyütmeye, krizin faturasın patronlar ödesin çağrısını yükseltmeye çağırıyoruz.”
Kızıl Bayrak / Kayseri