Büyük mücadelelerle elde ettiğimiz haklarımız ve özgürlüklerimiz bir bir elimizden alınmaktadır. Bir taraftan enflasyon karşısında ücretlerimiz erirken ve her geçen gün biraz daha yoksullaşırken diğer taraftan baskının ve keyfiyetin yarattığı korku, güvensizlik ve mutsuzluk içinde çalışmaya mecbur bırakılmaktayız. Bugün kamu emekçilerini az çok koruyan, onlara güvence veren ne kadar kazanım varsa ortadan kaldırılmıştır. İktidar Memur Sen’le el ele vererek toplu sözleşmelerde reva gördüğü sadaka zamlarını kölelik koşullarıyla bütünleştirmiştir.
AKP iktidarı gelinen yerde kamu emekçilerine dönük gerçekleştirdiği uygulamalar için artık bir yasaya bile ihtiyaç duymamaktadır. KHK’larla on binlerce kamu emekçisi yargısız sorgusuz ihraç edilirken, güvenlik soruşturması adı altında binlerce öğretmen ve doktor “benden değilsen çalışamazsın” denilip KPSS puanına rağmen memurluğa kabul edilmezken, yine pek çok kamu emekçisi aynı gerekçeyle mülakatlarda elenirken; milyonlarca çalışan kamu emekçisi de ihraç edilme tehdidiyle karşı karşıya bırakılmış ve her türlü saldırı ve istismara boyun eğecek hale getirilip sindirilmiştir. Çocuklar tarikat ve cemaatler tarafından hazırlanan, hiçbir gelecek vaat etmeyen, bilim dışı ve ilkel müfredata teslim edilmiş ve yine 1 milyonu aşkın çocuk doğrudan cemaatlerin karanlık dehlizlerine terk edilmiştir. Tüm emekçiler için olduğu gibi kamu emekçileri için de bıçak kemiğe dayanmıştır.
Bugün bizlere dayatılan köleliktir, kapıkulluğudur, koşulsuz boyun eğmektir. Haklarımız elimizden alınırken ses çıkarmamamız, ne verilirse itirazsız kabul etmemiz, yapılan haksızlıkları ve hukuksuzlukları görmememiz istenmekte ve giderek, artık bu bile yeterli olmamaktadır. Başta emekçiler olmak üzere, devrimciler, sosyalistler, Kürt halkı, gazeteciler, aydınlar, sanatçılar baskı altına alınıp itibarsızlaştırılırken kamu emekçileri ve onun öncü kesimleri de bundan fazlasıyla payını almaktadır.
Tüm bu baskı ve uygulamaları dağıtacak tek şey örgütlenmek ve direnmektir. Kamu emekçileri güvencesizliğe, mobbinge, kadrolaşmaya, baskıya ve anti-demokratik gerici uygulamalara karşı birlikte mücadele etmek zorundadır.
Anti-demokratik uygulamalara, baskı ve mobinge karşı,
Zorunlu BES ve kıdem tazminatı gaspına karşı,
Özelleştirmelere ve güvencesizliğe karşı,
İktidar-Memur Sen iş birliğine karşı,
KHK ve ihraçlara karşı,
Güvenlik soruşturmalarına ve işten atmalara karşı,
Mülakatla elemeye karşı,
Torpile, kayırmacılığa, kadrolaşmaya karşı,
Gerici, piyasacı, dinci eğitime karşı
1 Mayıs’ta alanlarda buluşalım, herkese kadrolu, güvenceli iş için, haklarımızı almak ve Memur Sen-AKP işbirliği ile yaratılan cendereyi kırmak için örgütlenelim, taban örgütlerinde birleşelim!
Kamu Çalışanları Birliği