Türkiye sermayesi ve onun demir yumruğu olan başkanlık sistemi yine yapacağını yaptı. Grev yasakları ile defalarca kez övünen bu akıl, 16. hedefi olarak taşımacılık kolunu belirledi. İlk defa taşımacılık kolunda bir grev, erteleme bahanesi ile yasaklanıyor. Daha önce metal, cam ve daha birçok sektörde yasaklandı. İşçilerin en meşru yöntemi hak arama eylemi olan grevler sınıfımız için vazgeçilmezdir, yasakları ne sineye çekecek nede kabulleneceğiz.
İZBAN grevi 30 gün boyunca grev iradesini koruyarak yoluna devam etti. Açlık ve yoksulluk dayatmasına karşı, belediyenin ve TCDD’nin oluşturduğu azgın sömürü biçimine karşı İZBAN işçileri haklarını savundu. Yasaklamada bahsi geçen “Şehir içi hizmeti bozucu niteliği” çok net bakışın ürünüdür. Grev üretimin durması demektir. İşçilerin kendi talepleri çerçevesinde en büyük gücü olan üretimden el çekmesidir. Acaba yasak koyan beyler grevden ne bekliyordu!
Grevlerimizi savunmak, geleceğimizi savunmaktır!
Burada birkaç şey söylemek istiyoruz. AKP ve tek adam rejiminin grevlere düşman, emeğe düşman olduğunu zaten biliyoruz. Ya “demokrat” niteliği olan İzmir kamuoyu! Greve baştan beri düzen siyasetinin kanalından AKP ve CHP çizgisinden baktınız. Birçoğunuz greve düşmanca tavır göstererek ve hatta işçileri hedef göstererek grevin yasaklanmasında büyük etki oynadınız! Grevlerimizi dayanışma gösterip işçilerin haklarını almasını sağlamak yerine, grevi yasaklamaya götürecek yolu ve kanalı açtınız. En başta söylediğimizi tekrar ediyoruz. İşçi sınıfının eylemlerine sınıfsal bir bakış ile bakmamak, düzen içi siyasetin gölgesinde boşa kürek çekmektir, hatta kendimize, sınıfımıza zarar vermektir.
İZBAN işçisi grevini savunmalı ve sahip çıkmalıdır!
Grev yasakları grevlerimizi devam ettirmek ile aşılabilir. İZBAN işçisinin parolası, “Grev hakkı grevle kazanılır” olmalıdır. İzmir kamuoyu ile yan yana gelinmeli, grev iradesi korunmalıdır. Şimdiye dek İzmirli işçi ve emekçilerle yan yana gelmek için çaba sarf etmeyen İZBAN işçisi bunu başarmak için adım atmalıdır. Sorunu net bir biçimde anlatmalı, sermayenin tüm ahlaksız taraflarını, AKP ve CHP'yi hedef tahtasına çakmalıdır. Bu zemin hem İzmirli işçi ve emekçiler hem de İZBAN işçisi için ortak zeminidir. Bugün herhangi bir kazanım İzmir işçi sınıfının kazanımı olarak yaşamda karşılığını bulacaktır.
Grev hakkı, grevle kazanılır!
Yaşasın sınıf dayanışması!
Ege İşçi Birliği