İnşaat işçileri kuleleri, işhanlarını, alışveriş merkezlerini, binlerce binayı inşa ediyorlar. Binaları inşa ederken yaralanıyor, ölüyorlar.
İnşaat işçilerinin çoğu sigortasız, güvencesiz koşullarda çalışıyor. Taşeron köleliğinin kanlı çarkları içinde ezim ezim eziliyorlar.
İnşaat işçileri ezilirken, iş cinayetlerinin kurbanı olurken haber olmazlar! Patron basını bu haberleri yapmaktan özenle kaçınır! Yükselen inşaatlarda kaç işçi ölüyor, kaç işçi yaralanıyor ya da hangi kötü koşullarda çalışıyorlar hiç yansımaz patron basınına…
İnşaat patronları işçi sağlığı ve güvenliği için önlem almayı gereksiz masraf sayarlar. Bu nedenle en fazla iş “kazası” inşaatlarda yaşanıyor. Bu nedenle inşaat işçileri iş “kazalarında” yaralanıyor, can veriyorlar.
İnşaatlarda sigortasız işçi çalıştırma yaygındır. Sigortası tam yatan inşaat işçisi yok denecek kadar azdır. Esnek çalışma sistemi tüm inşaatları ur gibi sarmıştır.
İnşaat sektöründe çalışan işçilerin büyük bir kısmı gurbetçi işçilerdir. Gurbetçi işçiler ev tutamazlar. Bu nedenle şantiyelerinde, sağlıksız koşullarda ömür tüketirler. Kaldıkları barakaların koşulları gayrı insanidir. Yemekler bozuktur. Banyo ve tuvaletler pislik içindedir.
Kağıt üzerinde şantiyelerde 24 saat doktor bulunması zorunludur. Ancak inşaat patronları pratikte buna uymazlar. Şantiyelerde bir tane doktor bulundurmayı gereksiz masraf sayarlar.
İnşaat sektörü en çok iş kazalarının yaşandığı sektörlerden bir tanesidir. Bu kazaların yüzde doksan sekizi önlenebilir kazalardır. Bu gerçeği Çalışma Bakanlığı da onaylıyor. Güya baret takmak, eldiven giymek, yüksekte kemer takmak, koruma gözlüğü kullanmak vs. mecburidir. Eğitim ve denetim yoktur. Eğitim ve denetim tümüyle göstermeliktir. Ayrıca iş sahası içerisinde iş güvenliği malzemelerinin birçoğu yoktur. İşçi iş güvenliği istediğinde yok derler. Gelen ağır malzemelerin makineler kullanarak indirilmesi gerekir. İndirmezler! Böylece makinaları indirme yükünü de işçinin sırtına bindirirler.
İnşaat işçileri sürekli yoğun toz ortamında çalışmaya zorlanırlar. Ağır çalışma koşulları nedeniyle işçiler çeşitli meslek hastalıklarına maruz kalırlar.
Yaşanan iş “kazalarında” suç “her zaman” işçiye yazılır! İş güvenliği aletleri tammış gibi işçiyi suçlarlar. İş “kazalarında” tutanak bile tutmazlar. Her gün küçük kesiklerden ölümcül kazalara, onlarca iş “kazası” yaşanır.
İnşaat işçilerini ücretleri genelde geç ve güç ödenir. Fazla mesailer hep eksik hesaplanır.
İnşaatlarda işçilerin çoğu sigortasızdır ve birkaç ay çalıştığı için, inşaat işçilerinin ana omurgası kıdem tazminatı alamaz. Yıllık izin inşaat işçisi için hayaldir. Patron istediği zaman inşaat işçisini işten atar.
İnşaat sektöründe taşeronluk yaygındır. Bu nedenle inşaat işçilerinin birlikte hareket etmesi, örgütlenebilmesi kolay değildir. Sendikalı inşaat işçisi yok denecek kadar azdır.
En büyük sorun inşaat işçilerinin örgütsüz oluşudur. O devasa binaları demircisiyle, tuğlacısıyla, betoncusuyla, kalıpçısıyla elbirliği ile inşa eder inşaat işçileri! Hakları ve gelecekleri için, sorunlarını çözmek için inşaat işçilerinin mücadeleyi büyütmeleri şarttır. İşçiler haklarına sahip çıktıkça, örgütlülüğünü büyüttükçe sorunlarını çözebilirler.
Haydar Baran - DİSK Dev Yapı İş Kayseri Bölge Temsilcisi