Geri dönüşüm işçileri İstanbul’da eylem yaptı. İstanbul Valiliği’nin çıkardığı bir genelge ile atık kâğıt depoları basılan ve çekçek arabalarına el konulan Atık Kağıt İşçileri Ümraniye Esenkent Mahallesi'nde yıkılan depoları önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Aralarında Afgan göçmenlerin de bulunduğu Atık Kâğıt İşçileri adına konuşma yapan Enes Hancı şunları ifade etti:
“Hem geçimimizi sağlıyor hem de topladığımız atıkları geri dönüşüme kazandırarak çevrenin korunmasına destek oluyoruz”
Hancı, valiliğin çevre kirliliğine yol açtıklarına yönelik iddiasını yalanladı. İstanbul'un lağım ve kanalizasyon sularının yeterli arıtma sağlanmadan Marmara denizine bırakılması, İstanbul araç trafiğinin egzoz gazları, çarpık kentleşme, endüstriyel atıklar gibi birçok faktörün çevre kirliliğinin asıl nedeni olduğunun altını çizen Hancı şunları ifade etti:
“Biz çekçekçilerin çalışmadığı dönemlerde çöplerin nasıl dolup taştığını hatırlamanızı istiyoruz. Çekçekçiler sayesinde belediye çöp araçları günde 2-3 yapmak yerine tek seferde çöpleri kaldırabiliyor. Bu bizlerin sağladığı bir kamu yararı değil midir?”
“Biz bu ülkenin yoksullarıyız”
Konuşmaların ardından basın metnini okuyan Mahmut Aytar şunları ifade etti:
“Valilik açıklamasında iddia edildiği gibi mahallelerde toplamış olduğumuz pet plastik gibi malzemelerin çevreye olumsuz etkisi yoktur. Bu malzemelerin toplanılıp işlenmesi tersine çevre kirliliğini azaltmaktadır. Diyelim ki Valilik haklı olsun. Çevreye olumsuz bir etkimiz varsa bunu çözmenin yolu bizim çalışmamızı engellemek mi, diyalog yoluyla ve ortak akıl geliştirerek birlikte çözüm üretmek midir?”
Göçmen işçiler üzerindeki saldırganlığa değinen Aytar şunları vurguladı:
“Göçmenlerin geri dönüşüm sektöründe çalışması bizim de gelirlerimizi aşağıya çekiyor. Ama biz yoksul insanlarız, göçmenlerde bizim gibi yoksul insanlar. Yoksulun halinden en iyi yoksul anlar. Göçmenlerin bu alanda çalışmasının sorumlusu biz değil, mevcut göç politikalarıdır. Ayrıca göçmen işçiler bahane edilirken çöpte çalışanların çoğunun bu ülkenin vatandaşları olduğu gerçeği gözden kaçırılıyor. Biz bu ülkenin yoksullarıyız. Ne doğduğumuz yerleri ne milliyetimizi ne de yoksul ailelerin çocukları olmayı biz seçmedik”
“Ne ekmeğimizden ne de onurumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz”
Aytar son olarak İstanbul Valiliği, belediyelere, Çevre Bakanlığına ve tüm muhataplara şu şekilde seslendi:
“Bu tür uygulamalar yaşanan sorunları çözmüyor aksine daha da derinleştiriyor. Bizleri daha fazla mağdur etmeden bir an önce bu uygulamalardan vazgeçin. Sorunlar varsa bu sorunların giderilmesi için biz geri dönüşüm işçileri elimizi taşın altına koymaya hazırız. Sizlerde Kamu idarecisi kimliğinizle, bizimde bu halkın bir parçası olduğumuzu ve herkes kadar yaşam hakkımızın olduğu bilinci ve sorumluluğu ile yaklaşın. Geri dönüşüm işçileri olarak ama her şeyden önce insan ve yurttaş olarak sorunlarımızın çözümü için görüşmek üzere İstanbul Valiliği ve Belediyeler ile randevu talep ediyoruz. Bizim insan olduğumuzu kabul ediyorsanız sesimize kulak verin. Ama bizi insan yerine koymaz ve bu çağrımıza kulak vermezseniz siz hakkımızda ne düşünürseniz düşünün biz insanız. İnsan olduğumuz içinde ne ekmeğimizden ne de onurumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.”