Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Çukurova Temsilciliği, Mersin Serbest Bölge’deki fabrikalarda çalışan işçilere seslendi. Serbest bölgede çalışan işçilerin sorunlarının patlama noktasına geldiğini belirten sendika, işçilere 2007 yılındaki deneyimlerinden ders çıkararak örgütlenme çağrısı yaptı.
DEV TEKSTİL’in “2007’de kaldığımız yerden daha ileri gitmek için...” başlığıyla yayınladığı çağrıda şu ifadelere yer verildi:
“Mersin Serbest Bölge kaynayan kazan gibi. İşçilerin birikmiş sorunları patlama noktasına geliyor. Serbest bölge işçisi ha patladı, ha patlayacak. İlk sesler duyuluyor. Herkes birbirine bakıyor. Öne kim atılacak diye bekliyor. Akıllarda 2007 var.
Ne olmuştu 2007’de? Tıpkı bugünkü gibi aynı sömürü, aynı kölelik, aynı adaletsizlik! Serbest bölgede tekstil işçilerinin kendi inisiyatifiyle başlatmış olduğu bu direniş bugüne dersler bırakarak bitmişti. Kimine göre kaybedildi, kimine göre iyi oldu. Nasıl sonuçlanmış olursa olsun, asıl kazanım bugüne bıraktığı derstir.
Peki ders çıkardık mı? Hatırlayın 2007’yi. 2007’nin en büyük dersi işçilerin birliğinin tam sağlanamamış olmasıydı. Gelin şimdi bu eksiği kapatalım. Birliğimizi sağlayalım, güçlendirelim. Bizi bölen yapay ayrımları, görüş farklılıklarını ortadan kaldıralım.
Tek görüşümüz mensup olduğumuz sınıf olsun. Biz, tüm renkleriyle işçi sınıfına mensubuz. Önce bunu anlayıp kenetlenelim. Ardından her bir fabrikada komitelerimizi kuralım. Bu komiteleri serbest bölge genelinde üst bir komite ile tamamlayalım. Kararları tüm işçilerin onayı ile bu komiteler alsın.
Ve hatırlayın; 2007’de işçiler gittikleri sendikalardan eli boş dönmüştü. Şimdi sendikanız var: DEV TEKSTİL! Size e-devlet şifresi kadar yakın. Size bir dolmuşla gidilecek kadar yakın. DEV TEKSTİL sizsiniz. ‘Söz, yetki, karar’ işçilerde, yani sizde!
Serbest bölgede birliği yakalamak için tüm işçilerin ortak talepleriyle patronların karşısına çıkalım. Kimseyi, hiçbir işçiyi (yalakalar dışında) dışarıda bırakmayalım. Unutmayın; güçsüz değilsiniz, birlik olursanız güç sizsiniz! Korkmayın, çünkü patronların korkusu sizsiniz. Sizin örgütlü birliğinizden korkuyorlar. O halde hakkınızı yedirmeyin, sendikalı olun, güçlü olun!”