Daha güçlü bir 1 Mayıs için; metal işçileri birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya!

İçinden geçmekte olduğumuz bu karanlık sürecin tek panzehiri işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir. Bu süreçte metal işçisine büyük sorumluluklar düşmektedir.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 18 Nisan 2018
  • 09:08

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu (MİB MYK) olarak Nisan ayı toplantımızı gerçekleştirdik. Toplantımızda başta işçi sınıfının uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs gündemi olmak üzere birçok gündem üzerine tartışmalar yürütülmüş ve kararlar alınmıştır. Bu kararları bir dizi başlık altında yayınlamak istiyoruz.

- İşçi sınıfının en önemli mücadele günü olan 1 Mayıs öncesi MİB MYK olarak daha güçlü, kitlesel, birleşik ve militan 1 Mayıs için tartışmalar yürüttük. Bu 1 Mayıs’ı işçi sınıfı OHAL koşullarında, baskı ve zorbalığın daha da arttığı bir dönemde karşılamaktadır. Yaşadığımız bölgenin emperyalist yağma ve savaşların eşiğinde olduğunun bilincinde olan MİB MYK, tüm bölgenin kurtuluşunun işçi sınıfının mücadelesinde olduğunu döne döne vurgulamaya devam edecektir. Bu dönem yaşanan ekonomik krizle beraber işçi sınıfının ayağındaki prangalar daha da kalınlaşmıştır. Hayat pahalılığının artması, çalışma koşullarının sürekli ağırlaştırılması bunun yansımalarıdır. 1 Mayıs öncesi tablonun bir tarafında sömürü, baskı, yasaklar, eşitsizlikler, savaş ve sefalet varken, diğer tarafta direnişin, mücadelenin artması var. Metal işçisi ise metal fırtınadan beri mücadele dinamiklerini halen taşımaktadır. Bu yüzden bu seneki 1 Mayıs’lar işçi sınıfının kitlesel alanlara çıkmasına ve 1 Mayıs’ın mücadele kürsülerine dönüşmesine vesile olmalıdır. Bu yüzden artan sömürü ve baskı koşullarına karşı MİB MYK olarak başta metal işçilerini olmak üzere tüm işçi sınıfını daha güçlü bir 1 Mayıs için alanlarda olmaya ve mücadeleye çağırıyoruz.

- Geçtiğimiz günlerde Kroman Çelik başta olmak üzere baş temsilcilerin işten atılmaları, görevden alınmaları gibi bir dizi anti-demokratik sendikal süreci, sendikal bürokrasinin geldiği düzey ve bu düzeyin ortaya çıkardığı kimlikler üzerinden değerlendirdik. Bu son yaşananlarla ortaya çıkan veriler de göstermiştir ki, burada kazanan bir yanda Kroman patronu olurken, bir yanda da Birleşik Metal-İş bürokratları olmuştur. 29 Ocak grevinden beri birliğini koruyan ve militan tutumlar alan, grev yasağına karşı kararlı bir tutum alarak patronlara ve sendika yönetimine sorun yaratan Kroman işçilerinin birliğini bozmak ve parçalamak için Kroman patronu ve Birleşik Metal-İş yönetimi bir oyun hazırlamış ve hayata geçirmişlerdir. Bürokratik sendikal anlayışın yarattığı, beslediği ve öne çıkardığı bir baş temsilcinin yaptığı hataları da kullanmaktan geri durmamışlardır. Bu tür durumların sınıf mücadelesi tarihinde örnekleri çok görülmektedir. Son dönem Birleşik Metal-İş’in gerçekleştirdiği icraatlar göstermiştir ki sendika içinde ileri çıkan en ufak bir adıma dahi sendikal bürokrasinin tahammülü yoktur. Fabrikalardaki muhalif işçileri ezmek için her türlü yol ve yöntem denenmektedir. Ejot Tezmak, Bekaert gibi fabrikalarda İzmir, Bursa gibi şehirlerde yaşananlar bunları kanıtlamaktadır. MİB MYK olarak diyoruz ki, Birleşik Metal-İş üyesi işçiler bu durumu sorgulamalı ve hesap sormalıdır. Ne temsilcilerin ne de sendika yöneticilerinin ayrıcalığı vardır. İşçiler fabrikalarda en geniş işçi katılımının sağlandığı bağımsız taban inisiyatiflerini kurmalıdır. Ancak “söz, yetki, karar” hakkının bu tür mekanizmalarda olduğu durumlarda mücadelemiz bütün işçilerin ortak çıkarlarını temsil eder ve karşımızda duran her türlü yapıya, kişilerin zayıflıklarına, zafiyetlerine karşı sonuna kadar mücadele edilebilir. İşçiler birliğini kurmalı ve mücadeleyi sonuna kadar götürmelidir.

- MESS-Türk Metal düzenine karşı on binlerce metal işçisinin başlattığı direnişin “Metal Fırtına”nın yıldönümü yaklaşıyor. MESS-Türk Metal düzeni yıllarca metal işçisinin sırtında saltanatını sürdürmekteydi. Bu düzene artık dur diyen işçiler MİB ile hareket ederek birçok fabrikada direnişin ateşini yakmıştır. Bu direnişten sonra artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. MESS-Türk Metal artık eskisi gibi davranamamaktadır. Bugün 2017 TİS süreci Metal Fırtına’nın etkisiyle imzalanmış ve metal işçisinin öfkesi sözleşmede etkili olmuştur. Bu yüzden MİB MYK olarak bu dönem Metal Fırtına’nın anlamını, önemini kavratmak, metal işçisinin birleştiğinde, mücadele ettiğinde neler kazanabileceğini göstermek ve direniş sürecinde ve sonrasındaki eksikliklerimizi anlatmak, öğretmek ve kavratmak için azami çaba harcayacağız.

- Türkiye’de artık işçilerin yaşam koşulları her geçen gün zorlaşmaktadır. İşçilerin yaşamlarındaki en büyük sıkıntıların başında hayat pahalılığı, iş yükünün artması, uzun çalışma saatleri, işsiz kalma geliyor. İşçi sınıfına bu koşulların dayatılmasının gerisinde sınıfın örgütlü bir güç olarak sahneye çıkamaması vardır. Artık sendikalı-sendikasız işçi ayrımı ortadan kalkmıştır. Bugün birçok sendikalı fabrikada işçiler sendikasız işçilerin çalışma koşullarına maruz kalmaktadır. Bu sömürü koşullarının ortadan kaldırılması için işçilerin kendi birliklerini kurmak ve mücadele etmekten başka şansı yoktur. Bu sebeple geçtiğimiz aylarda başlattığımız örgütlenme seferberliğini MİB MYK olarak büyütmeye çağırıyoruz. İşçi sınıfı “sınıfa karşı sınıf” bakışıyla, “fiili meşru mücadele” anlayışıyla örgütlenmeli ve mücadeleyi büyütmelidir. Bu vesile ile illerde yapılan MİB meclisleri ve işçi toplantılarını anlamlı buluyoruz. MYK bu toplantıların devamlılığı ve daha örgütlü gerçekleşmesi için belli değerlendirmeler ve planlamalar yapmıştır.

- Sendikaların tepesine çöreklenmiş sendika ağaları biz işçilere sendikal kararlarda hiçbir söz hakkı tanımamaktadır. Bunu son sözleşme süreçlerinde de gördük. Taslakların oluşturulmasından, sözleşme imzalanma sürecine, kadar hiçbir durumda fikrimiz dahi alınmamaktadır. Bütün kararları, bütün sözleri, bizim adımıza sendika ağaları almaktadır. MİB MYK olarak MİB'in mücadele programının ve ilkelerinin tüm fabrikalarda hayat bulması için çalışma yürütmesi mücadele gündemlerimizin en başlarında gelmektedir.

- ABD emperyalizminin liderliğindeki emperyalist cephe Suriye’yi füzelerle vurdu. Saldırı sonrası AKP iktidarı saldırıyı memnuniyetle karşıladı. Kirli çıkarlar, rant, talan ve sömürü uğruna Ortadoğu’yu yakıp yıkan emperyalistler ve işbirlikçilerine karşı bölge halkları kendi kaderlerini ellerine almadıkça kan ve vahşeti yaşamaya devam edecektir. Emperyalistler arasındaki petrol ve egemenlik savaşlarına karşı, halkların kardeşliği temelinde mücadele büyütülmelidir. Emperyalistler ve işbirlikçileri kanlı ve kirli ellerinizi Ortadoğu halklarının üzerinden çekin! Bu taleplerin tek gerçekleşme koşulu ise biz işçilerin sermayeye karşı vereceği mücadeleden geçmektedir.

Son olarak içinden geçmekte olduğumuz bu karanlık sürecin tek panzehiri işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir. Bu süreçte metal işçisine büyük sorumluluklar düşmektedir. Taban inisiyatifine dayanan fabrika komiteleri ile örgütlenmiş, MİB ile birleşmiş metal işçisi tüm işçi sınıfına örnek olacaktır. Bunun inancını ve umudunu taşıyan MİB MYK olarak tüm metal işçilerini mücadeleye çağırıyoruz.

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu (MİB MYK)