Sermaye devletinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 81 ilin SGK ve İŞKUR müdürlerinin katıldığı 'Çalışma Hayatında Milli Seferberlik' konulu istişare toplantısında istihdam seferberliği aldatmacasıyla Şubat ayında istihdam edilen işçi sayısını verdi. Bakanın açıkladığına göre, Şubat'ta 232 bin 85 kişi işe alındı.
Bu işçilerin ne kadar süre ile işe alındığının açıklanmamasının yanında, sadece Şubat ayında yaşanan işten atmalar bile sermaye devletinin “istihdam” vurgusunun demagojiden ibaret olduğunu ortaya koyuyor.
Şubat'ın sonunda İstanbul Beylikdüzü'ndeki Arçelik fabrikasından yaklaşık 100 işçi işten atıldı. Esenyurt'ta kurulu Global Eva plastik fabrikasında 120 işçi tazminatları ödenmeden işten atıldı. Şirvan'da Ciner Grubuna bağlı Park Elektrik Şirketi, açık maden ocağı işletme sahasında çalışan madencilerden önce 8, sonra 11 ve en sonu 216 kişinin daha işine son verildi. Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyette bulunan Aşut Fiberglass A.Ş. isimli fabrikada, plastik üretim bölümünde çalışan 20 işçi işten atıldı. Kocaeli'de bulunan Hayat Kimya fabrikasında farklı bölümlerde çalışan 17 işçi işten atıldı. Gebze’de bulunan ve Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada 29 işçi işten atıldı.
Bu rakamlar hiç de az değil. Ama bunlar sadece kayıtlı olup da basına yansıyanlar. Gerçekte ise kayıtdışı çalıştırılıp işten atılanları ve KHK'lerle ihraç edilen kamu emekçilerini eklediğimizde sayı daha da artıyor.
“İstihdam” seferberliği sermaye için çok daha fazla artı değer sömürüsü demek. Çünkü neredeyse işçilerin ücretleri bile sermaye devleti tarafından karşılanıyor gibi. Seferberliğin maliyeti, tümüyle işçilerden gasp edilerek kurulan fonlardan ve yine ağırlıklı olarak işçi ve emekçilerden kesilen vergilerden oluşan devlet hazinesinden karşılanacak. Özcesi “istihdam” seferberliği yalanının gerçek anlamı, işçinin, emekçinin haklarını gasp ederek, sermaye için krizi fırsata çevirmekten başka bir şey değil.