İnşaat-İş Sendikası yöneticileri Başakşehir Belediyesi önünde işçilerin haklarını talep ettikleri için gözaltına alındı, ardından işçilere ve sendika yöneticilerine “ev hapsi” kararı verildi. Elektronik kelepçe takılması noktasına varan bu süreci İnşaat-İş Sendikası Genel Sekreteri Yunus Özgür’le konuştuk.
-Gözaltı ve ev hapsi saldırısına ilişkin süreçte neler yaşandı?
Süreç, Akar Grub ve Başakşehir Belediyesi’nin ortak iştiraki olan Bahçem Yuvam şantiyesinde çalışan üyelerimizin işten çıkartılmasıyla başladı. Üyelerimiz yasal haklarını, yani ihbar, kıdem ve haftalık 45 saat çalışma süresini mesai olarak istediler. Patronlar kıdem ve ihbar haklarını vereceklerini fakat yasal olmasına rağmen mesaileri vermeyeceklerini söylediler. Bu süreçte, Akar Grup’un taşeronu olan Reis Elektrik sendikamızla iletişime geçerek bizden hesap istedi. Bizler de hesap yapıp gönderdik ancak ardından işçi arkadaşlara komik rakamlar teklif ettiler. Bunun üzerine işçi arkadaşlarla karar alarak eyleme başladık.
Akar Grup ve Başakşehir Belediyesi’ne ait Başakşehir Yuvam şantiyesi önünde iki gün eylem gerçekleştirdikten sonra, eylemimizi Başakşehir Belediyesi önüne taşıma kararı aldık. Başakşehir Belediyesi önünde ilk gün yoğun bir polis ablukasıyla karşılaştık. Eyleme başlama esnasında belediye başkan yardımcısının biz ve işçi temsilcileriyle görüşmek istediğini söylemesi üzerine Belediyeye girdik. Belediye başkan yardımcısının, “Akar Grubun sahibi benim samimi arkadaşım, mesaileri almayın” demesi üzerine odayı terk ederek belediye önünde eyleme başladık.
Bizlere çok sert davranan polis yüzü koyun yere yatırıp ters kelepçe takarak gözaltına aldı. Akşam saatlerinde mahkemeye çıkartılarak “denetimli serbestlik noktasında imza atma” cezası verildi. Ertesi gün yine Başakşehir Belediyesi önünde eylem gerçekleştirdik. Bu defa polis daha sert bir şekilde yüzü koyun yere yatırarak ters kelepçeyle gözaltına aldı. Gözaltı sırasında sendikamızın avukatı Ekin Güneş Saygılı da darp edildi. Ardından yine mahkemeye çıkartıldık ve ev hapsi kararı verildi.
-Başakşehir Belediyesi işçilerin taleplerini kabul etti. Buna karşın işçi sınıfının örgütlenme sürecinde yaşanan saldırıların bir parçası olarak “ev hapsi” kararı sürüyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Evet, mahkemeden çıkmamızın ardından hem Başakşehir Belediye Başkanı’nın özel kalemi, hem de Reis Elektrik patronları sendikamızı arayıp sorunu çözmek istediklerini ifade ederek görüşme talep ettiler. Ertesi gün görüşmenin ardından taleplerimiz kabul edildi ve sorun çözüldü.
Ev hapsi kararına gelirsek, bu karar esas olarak bizim üzerimizden mücadeleci sendikaların bütününe ve işçilere gözdağı verme hamlesidir. Geçtiğimiz süreçte muhalif olan öğrencilere ve kadınlara verilen “ev hapsi” bugün sınıf hareketinin dipten gelen kabarışının önünü kesmek için bir ilk adım niteliğindedir. “Ev hapsi” kararlarının önümüzdeki süreçte mücadeleci sendikalara ve öncü işçilere yaygın bir şekilde uygulanacağını ve bu yöntemle mücadelenin önünü kesmeye çalışacaklarını düşünmekteyiz.
Sonuç olarak, “ev hapsi” ile ne mücadeleci sendikaları ne de öncü işçileri sokaklardan, meydanlardan koparabilirler. Bu karar bizim nezdimizde yok hükmündedir!
Kızıl Bayrak / İstanbul