-Akçay Grup Esenyurt Depo’da yaşadığınız sorunları anlatabilir misiniz?
Ümit Çevik: Lojistik işi yapan Akçay Grup'ta haftalık 45 saati tamamlamak için ayda 2 kez cumartesi günleri tam zamanlı çalıştırıyorlar. Mesai ücretlerini eksik ödüyor, düzensiz ve elden veriyorlar. Akçay Grup, ürün hazırlık (toplama-kutulama) ve sevkiyat yapan tedarikçi bir firma. Ben burada 4 yıldır çalışıyorum. Çalışma koşullarımız çok ağır. Yemeklerimiz çok kötü. Yönetime sayısız kez yemeklerin düzeltilmesi için şikâyette bulunduk. Ancak dikkate dahi alınmadı. Pandemi öncesinde ve sonrasında da tuvaletlerin temizliği hiç yapılmadı. Sağlığımız umursanmadı. Lojistik işi yapıldığı için forklift ve elektrikli palet taşıyıcıları kullanıyoruz. Ancak bu forkliftler ve elektrikli palet taşıyıcıları 2019'dan itibaren ehliyetli kullanılması gerekirken ehliyeti olmayan işçiler tarafından kullanılıyor. Baskı ve mobbing çok yoğun. Bölümümüzde 30 personelden 6'sı hariç 24'ü her bölümde çalıştırılıyor. 3 ay önce elektrikli palet taşıyıcılarından biri nedeniyle bir arkadaşımızın elindeki 3 parmak koptu. İşi hızlandırmak için iş güvenliğini hiçe saydılar, foklift kullananları hızlı çalıştırarak arkadaşımızın parmaklarının kopmasına neden oldular. Usulsüz tutanak tutarak iş güvenliği önlemleri almadıklarını gizliyorlar. Toplamda zemin katta çalışan 30 personelin 22'si fokliftte ve elektrikli palet taşıyıcısında çalıştırılıyor. Bunların 2'si ehliyetli. Sevkiyat bu araçlarla yapılıyor. Bir arkadaşımız da depo bölümünde şefin kullandığı fokliftin ayağının üzerinden geçmesi ile ayağı ezildi, tırnakları koptu. Bu arkadaşımız da izinden döndükten 1 hafta sonra işten çıkarıldı. Bu kötü koşullara karşı ses çıkaran 30 işçi arkadaşımız bölüm şefi Mustafa Yasak tarafından işten çıkarılmıştır.
Cem: Türkiye’nin tamamında mağazaları bulunan dağıtıcı bir şirket Akçay Grup. Sermayesini hukuk dışı çalışma ve artan sömürü ile biz işçilerin sırtından büyüttü. İş güvenliği önlemleri alınmadan maliyetleri düşürmek için 3 işçinin yapacağı işi 1 işçiye yaptırıyorlar. Az işçiyle çok iş yapmayı kendilerine bir ilke edinmişler. Esenyurt Depo'da yaklaşık 150 işçi çalışıyor. Forklift ve elektrikli palet taşıyıcılarını ehliyetsiz işçilere kullandırıyorlar. Bu araçları Genel Müdür Alper Kısa dahil herkes kullanıyor. Bu da çalışma sırasında ciddi yaşamsal tehlikeler yaratıyor. İş “kazaları” bu nedenle sıklıkla yaşanıyor. Hiçbir önlem alınmıyor. Keyfiyet ve kar hırsı o boyutlarda ki, fiziksel engelli bir arkadaşımızı işyerinin en zor kısmında çalıştırıyorlar. Temizlik personeli ve bu fiziksel engelli, yürüme engelli arkadaşımız gün boyu tır boşaltıyorlar. Köle gibi çalıştırıyor ve iş baskısı yapıyorlar. Yılık iznimizi dahi gasp ediyor ve yıllık izine çıkmamıza izin vermiyorlar. Ustabaşı gün boyu “Hadi beyler!” diyerek işi hızlandırmaya çalışıyor.
-İşten atılma sürecinizi anlatabilir misiniz?
Ümit: Tüm bu anlattığımız çalışma koşullarını kabul etmediğim için temizlenmeyen tuvaletlerin video ve fotolarını, ehliyetsiz elektrikli jet kullananları Facebook’taki adresimde paylaştım. Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanlığının ihbar hattı 170'i arayarak şikayette bulundum. Bunun ardından yönetim beni çağırdı, Akçay Grup'un patronu Cengiz Akçay'ın telefon açarak bunları kaldırmamı rica ettiğini ve şikâyet konuları hakkında gerekenin yapılacağını söylediler. Ve paylaşımlarımı kaldırarak, bakanlığa yaptığım şikâyeti çekmemi istediler. Ben de dedikleri gibi yaptım. Ve 1 hafta sonra da 24 Aralık'ta belirsiz iş sözleşmesinin iş veren tarafından feshi ile Kod 4'ten işten atıldım.
Cem: Bir işçinin her yerde çalıştırılmaya zorlanmaması ve iş güvenliğinin alınması talebinde bulunduğumdan ve diğer arkadaşlarla dayanışma içine girdiğim için, işçilerin haklarını anlattığım için bana da mobbing uygulamaya başladılar. Akçay Grup'ta keyfiyet ve en ufak bir yasal hakkın yok sayılması normalleştirilmiş. İşçilerin bilinçsiz ve örgütsüz olmasını fırsat biliyorlar. Resmî tatillerde mesai ücretlerini dahi gasp etmeye çalışıyorlardı. Bunun için mücadele ettim. Bu sayede mesai ücretlerini almayı başardık. Beni de Ümit'in yaptığı paylaşımları beğendiğim ve paylaştığım için ve işyerindeki sorunlara ses çıkardığım için Ümit ile birlikte işten attılar.
-Son olarak ne söylemek istersiniz?
Ümit: Bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz, hukuki ve fiili-meşru mücadele ile haklarımızı almak için mücadele edeceğiz.
Cem: Haklarınızı aradığınız ve sömürüye karşı çıktığınız için işten atılıyorsunuz. Asgari ücret belirlendikten kısa bir süre sonra işten atılmamız ise işçi sınıfının kapsamlı bir işten atma saldırısı ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. İşçi sınıfının bedeller ödeyerek kazandığı haklara sahip çıkmak ve mücadele etmekten başka çözüm yolu yok!
Kızıl Bayrak / Esenyurt