İki koldan Ankara yürüyüşü gerçekleştiren KESK’in Edirne’den başlayan yürüyüş kolu İstanbul’a ulaştı ve açıklama yaptı. Batman’dan başlayan yürüyüş kolu ise Mardin’de engellendi.
Mardin’de engelleme
Kamu emekçileri ve emeklilerinin 2022-2023 dönemini kapsayacak toplu sözleşme görüşmeleri devam ediyor. KESK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında devam eden TİS görüşmelerinde iktidarın milyonları sefalete mahkûm eden teklifine karşı yürüyüş kararı alan KESK yöneticileri ve üyeleri bugün yola çıktı.
Batman’dan ve Edirne’den yürüyüşe başlayan KESK, gittikleri şehirlerde eylemler gerçekleştirdi. Batman’dan başlayan yürüyüş kolu Mardin’de engellendi. Duruma tepki gösteren KESK açıklama yapmadı.
Cevahir önünde yürüyüş kolu karşılandı
KESK’in iki yürüyüş kolundan biri Edirne’den yola çıkmıştı. Çorlu’da yapılan açıklamanın ardından yürüyüş kolu İstanbul’a ulaştı. KESK, İstanbul Cevahir AVM önünde bildiri dağıtımı yaparak taleplerini bir kez daha yineledi.
Cevahir önünde yapılan açıklamada KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, baskı, işsizlik ve yoksulluk politikalarına karşı birlikte mücadele vurgusu yaptı. Bozgeyik konuşmasının devamında kapitalist neoliberal politikaların yarattığı ekonomik ve siyasi krize değinerek şunları vurguladı:
“İktidarın yönetememe krizi ile birleştiğinde bir bütün olarak ülkenin saplandığı batak orta yerde durmaktadır.”
Demokratik, adil bir çalışma yasasına vurgu yapan Bozgeyik taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Pandemi sürecinde daha fazla derinleşen kriz sonucunda gıda, barınma, su, ısınma gibi en temel giderlerini karşılamakta zorlanan tüm yurttaşlara Temel Gelir Güvencesi verilmesini istiyoruz.
Her felaketten sonra vatandaşlarına IBAN veren değil, zor durumdaki vatandaşlarına yardım için IBAN isteyen bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını istiyoruz.
Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti istiyoruz. Dar gelirli milyonlarca vatandaşımızın sağlık ve eğitim başta olmak üzere tüm kamu hizmetlerine parasız ulaşmasının sağlanmasını istiyoruz.
Ülkenin kanayan yarası haline gelen kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının önüne geçilmesini istiyoruz. Bunun için İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı fesih kararından vazgeçilmesini,190 sayılı ILO Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanmasını istiyoruz.
İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret istiyoruz. Hiçbir Kamu Emekçisi Hanesi Yoksulluk Sınırı Altında Kalmasın diyoruz.
Vergide adalet istiyoruz. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz.
Otomotiv sektöründe bile ÖTV indirimi yapılırken bordoluların maaşlarından-ücretlerinden peşin peşin kesilen gelir vergisinin her yıl daha fazla artırılmasına artık yeter diyoruz. Maaşımızın cebimize girmeden buharlaşmasına neden olan Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.
Boş vaatlerden, defalarca verilen sözlerin yıllarca ertelenmesinden bıktık. Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek istiyoruz.
Hiç kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, kariyer ve liyakatin esas alındığı, sendikal hak ve özgürlüklerimizin önündeki engellerin kaldırıldığı Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı istiyoruz.
Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemi istiyoruz."
Bozgeyik konuşmasında diğer sendikaların sözleşmelerine değinerek “işçilerin emekçilerin açlığa mahkum edilmek istendiği ortadadır” dedi.
Savaş politikalarına değinen konuşmada şunlar vurgulandı:
“Gericilik ve dincilik yanı başımızdadır. Afgan halkının emperyalistlerce Taliban’a teslim edilmesi, önümüzdeki dönemde de demokrasi mücadelesini yükselteceğimizi söylemek istiyoruz.”
İstanbul Sözleşmesi’nin iptali, KHK’lar, kayyım atamaları ve baskı politikalarına dikkat çekilen konuşmada ortak, birleşik mücadele yürütmenin önemine vurgu yapıldı. Eylemde sık sık “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Hükümet zammını al başına çal”, “KHK’lar gidecek biz kalacağız” sloganları atıldı.
Perşembe günü saat 10.00’da Kadıköy’de yapılacak açıklamaya çağrı yapılarak eylem sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul