Adalet Arayan İşçi Aileleri, iş cinayetlerinde yaşamını yitirenler için 71. Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni gerçekleştirerek iş cinayetleri davalarında patronların ve devlet yetkililerinin korunduğuna dikkat çektiler. “Biz yakınlarımızı kaybettik, başka canlar yanmasın diye mücadele ediyoruz” dediler.
“Devlet ve basın iş cinayetlerine gözünü kapatıyor”
Saat 13.00'te Galatasaray Meydanı'nda başlayan eylemin açış konuşmasını 2008 yılındaki Davutpaşa patlamasında kardeşini kaybeden Hakkı Güleç yaptı. "Sevdiklerimizi geri getiremeyeceğimizin bilincindeyiz ancak iş cinayetlerinin artışına, yetkililerin duyarsızlığına dikkat çekmek istiyoruz" diyen Güleç "İsterdik ki basın ve yargı tarafsız olsun ama maalesef buradaki birkaç basın emekçisinden başka sesimizi duyuran yok" diye konuştu.
Bu ayki basın açıklamasını Davutpaşa patlamasında eşini kaybeden Arzu Cesur okudu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin açıkladığı verilere göre 2018’in ilk iki ayında en az 264 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada; 26 Mart’ta görülen Soma Katliamı davasına ilişkin şu bilgiler verildi: "14 ay beklemenin sonucunda savcı en nihayet mütalaasını okudu. Ancak iddianamede olası kastla suçlanan sanıklar hakkında cumhuriyet savcısı mütalaasında ‘bilinçli taksir’ sınırında kaldı."
Açıklamanın devamında 28 Nisan'ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesi istendi. Bununla ilgili 28 Nisan 2018 Cumartesi günü 14:00-18:00 saatleri arasında Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde salon toplantısı yapılacağı duyuruldu.
Açıklamanın okunmasının ardından iş cinayetlerinde yakınlarını kaybedenler konuşmalar yaptı.
“Mahkemelerde patronlar lehine karar çıkartılmaya çalışılıyor”
Davutpaşa patlamasında eşini kaybeden İdris Çabuk 10 yıldır hukuk mücadelesi vermelerine, 72 haftadır da nöbet eylemi yapmalarına karşın seslerinin duyulmadığına ve iş cinayetlerinin artarak devam ettiğine dikkat çekti. İş cinayeti davalarında sorumlu olan patronların ve devlet yetkililerinin mahkeme süreci uzatılarak, sürekli bilirkişi ve raporlar değiştirilerek korunduğunu belirtti.
“Kızımı kaybetmeden önce adalet olmadığını bilmiyordum”
Dizi setinde yaşamını yitiren Selin Erdem'in annesi Hacer Erdem "Bizim başımıza bu iş gelmeden önce bu ülkede adalet olmadığını bilmiyorduk. Sarayda bulamadığımız adaleti sokakta arıyoruz. Devlet diyor ki biz terörist temizliğine çıktık. Peki işveren, patron adı altındaki, bizim çocuklarımızın ölümüne sebep olan teröristleri niye temizlemiyorsunuz" dedi.
Özel Doğa Hastanesi'nde oğlunu kaybeden Erdinç Eroğlu da iş cinayetleri için adalet istedi. Oğlunun davasında 5. yıl olduğunu, bir senedir de 4. bilirkişi raporunun beklendiğini belirten Eroğlu, patronların işçilerin canını önemsemediğini, yargının da patronları koruduğunu söyledi. "Sizin adaletiniz batsın. Bizi adalet aradığımıza da pişman ettiniz" diyerek tepkisini dile getiren Eroğlu "Sendikacılar, üretim sizin elinizde şu hayatı durdurun, genel grev yapın. Bu dava bizim değil sizin davanız. Biz zaten kaybedeceğimizi kaybetmişiz, geride kalanlar için mücadele edin" dedi.
“Patronlar iktidarda”
Çapa'daki sorunlara karşı mücadele ettiği için işten atılan taşeron işçisi Cemal Bilgin de "Bir güç var patronları, sermayeyi koruyor. Şimdi adını söylesem dava açarsınız. Patronlar iktidarda, sendika konfederasyonlarında" diye konuştu.
Ailelerin avukatı Berrin Demir, Soma davasına ilişkin bilgilendirme yaptı. Savcının 14 ay beklenen mütalaanın hazır olduğunu söylemesi üzerine mahkeme başkanının 15 dakika ara verilmesini istediğini, aranın ardından ise “Her ne kadar mütalaanın hazır olduğunu söylemiş olsa da mütalaada eksiklikler olduğunu fark ederek okumaktan vazgeçen savcının” 14 ay boyunca dosyayı kilitlediğini anlattı. Ciddiyetsiz “FETÖ” sabotajı iddiasının bekletici mesele yapılmak istenmesi, sanık avukatlarının “müvekkillerimize ceza isterseniz madencilik sektörü biter” dediğini aktardı.
Konuşmaların ardından sona eren eyleme Birleşik Metal-İş üyeleri de katılarak destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul