Kayseri’nin Develi ilçesinde Kanadalı Centerra Gold şirketi tarafından işletilen Öksüt Altın Madeni’nin altın döküm odasının korunmasında görevli taşeron bir özel güvenlik firmasında çalışan işçi ve işçilerin avukatı cıva ile zehirlenmelere göz yumulduğunu anlattı.
Evrensel’den Özer Akdemir’e konuşan işçi altın döküm odasının güvenliğinde çalışan 8 işçinin kanında yüksek miktarda cıva ve diğer ağır metallerin bulunma sürecini anlattı.
Kaz Dağı’nda 400 bin ağacı katleden Alamos Gold’un Türkiyeli Müdürü Metin Demir danışman olarak Centerra Gold’a transfer edilmişti. İşçilerin kan ve idrar raporlarını gören Demir’in “Buna izin veremem, böyle bir şey cinayettir” diyerek iş güvenliği toplantısında cıva zehirlenmesinin saklanmasına karşı çıktığı ve işçilerin ancak bundan sonra Ankara’ya meslek hastalıkları hastanesine gönderildiği ileri sürülüyordu. İddialara göre bu çıkışı sonrası Demir’in görevine son verildi.
Tüm tesis cıva solumuş
İşçilerin avukatı Ufuk Doğan’ın anlattığına göre madendeki ağır metal ve cıva zehirlenmesi olayı sadece 8 özel güvenlik görevlisi ile sınırlı değil. Maden tesislerinin o bölümünde çalışan 71 kişinin hatta tüm tesislerin bu ağır metallerden etkilenmiş olabileceğini ileri süren Avukat Doğan, bütün bu iddiaları delilleri ile birlikte savcılığa verdiklerini söyledi. Doğan şunları ifade etti:
“Soruşturma devam ediyor ama şu an bizim sunduğumuz veriler ve benim elimdeki deliller bu olaya neden olan, göz yuman herkesin tutuklanması için yeterli. Bana göre bu delillerle dava tek celsede biter ve bu kişiler kasten nitelikli yaralama ve öldürmeye teşebbüsten ceza alırlar.”
Maden tesisinde ilgili bölümde çalışan 71 işçide cıva zehirlenmesinin tespit edildiğini belirten Doğan şöyle devam etti:
“Olay cıva zehirlenmesinden en çok etkilenen 8 güvenlikçiyi ilgilendiren bir konu değil artık. Yani orada çalışan 1000’in üzerinde işçiyi de etkilemesi söz konusu. Yani cıva madendeki çalışan herkes tarafından solunmuş olabilir. Hiçbir önlem alınmamış, altın döküm odasında tek bir filtre sistemi bile yok! Bu eksiklikler zaten hep tutanaklarla tespit edilmiş.”
Skandallara rağmen üretime devam
Tüm bu skandallara rağmen madenin üretime devam ettiğini ifade eden Doğan şunları ifade etti:
“Bizim bildirimlerimiz ve savcılığa şikayetimizden sonra iş müfettişleri altın döküm odasına ve diğer birimlere gidiyorlar. Tüm eksiklikleri tutanak altına alıyorlar. Maden, zehirlenme olayından aylar sonra bir temizlik şirketiyle anlaştı. Bu temizlik daha yeni, on beş gün önce falan bitti. Benim müvekkillerimin şu an kan testleri hâlâ çok kötü.”
İşçilerin idrar ve kan testlerinin de alelade yapıldığını ileri süren Doğan şunları söyledi:
“Cıva analizi için kanların özel ve kapalı kaplarda bekletilmesi lazım. Bunlar, normal idrar kaplarına konularak birkaç gün bekletilip cıva oranı düşük çıkarılıyor. Bu değerlerin 15-20 ile çarpılması gerek. Çok, çok korkunç şeyler hakikaten. Yani şirket işçileri zehirlemiş, susmuş, göz yummuş!”
Toz toplama sistemini bile sökmüşler!
Avukat Doğan işçilere maden şirketi yetkilileri tarafından şikayetlerinden vazgeçmeleri için baskı yapıldığını da ileri sürerken, kendisine vekalet veren beş işçiden ikisinin para ve telkinler sonucu davadan vazgeçtiklerini söyledi ve ekledi:
“Madenin altın döküm odası dışında başka birimlerinde çalışan işçilerin kanlarında cıva çıktığına dair belgelerimiz var. Toz toplama sistemini de sökmüşler! Üstelik bunu bilerek yapmışlar. Tesislerdeki tozu dışarı atan sistemin sökülmesi o tozu işçilerin soluması demek. Bu ise silikozis hastalığına davetiye çıkarmaktır.”