Mamak İşçi Kültür Evi (MİKE) tarafından örgütlenen ve haftalardır çalışmaları sürdürülen 12. Mamak Kültür Sanat Festivali, dün açılış etkinliğiyle başladı.
Festival alanında, 9 dilde yazılan “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!”, “Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!”, “Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak!”, “Eşitlik, özgürlük, sosyalizm için bütün ülkelerin işçileri birleşin!” pankartları asıldı. Ayrıca, dayanışma standlarının yanı sıra tutsakların hapishaneden gönderdiği el yapımı ürünler de standlarda sergilendi.
Mamak Tekmezar Hacı Bektaşi Veli Parkı’nda gerçekleştirilen festival, saat 19.30’da açılış konuşması ve devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. İlk olarak Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu ezgileriyle sahnede yerini alırken, ardından İşçi Kültür Evleri adına konuşma yapıldı. Konuşmada, devrimci kültür sanatı yaratma iddiasıyla çıkılan yolda adımların, devletin dikkatini de çekecek derecede her geçen gün daha da güçlendiği belirtildi. Devletin saldırılarının tüm toplumsal muhalefeti hedeflediği, İşçi Kültür Evleri’nin de bu hedefler arasında yer aldığı belirtilerek, 4 kültür evi çalışanının tutuklanmasının yaşanan sürecin parçası olduğunu belirtti. Tutsak anaları da selamlanarak, emekçiler kültür evine destek vermeye, mücadeleyi büyütmeye çağrıldı.
Konuşmanın ardından, Mamak İşçi Kültür Evi tarafından hazırlanan “Halkların Kardeşliği” temalı kurgu emekçilere sunuldu. Sinevizyon gösterimleriyle başlayan sunumlar, Filistin, Rojava-Kobanê’yle devam etti, kadın gerillalar sunumunun ardından ise MİKE Halkoyunları Ekibi sahnede yer aldı. Devrimci önderler başlıklı sunumların yer aldığı sinevizyon, anlatımlar ve MİKE Müzik Topluluğu’nun ezgileri eşliğinde sergilendi, kitle tarafından ilgiyle izlendi.
Halkların kardeşliğini vurgulayan deyişlerle Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi’nin 2 Temmuz Sanat Topluluğu da semah gösterisi gerçekleştirdi. Emekçiler tarafından beğeniyle izlenen semah gösterisinin ardından BDSP adına bir konuşma yapıldı. Devrim mücadelesinin önderleri selamlanarak başlayan konuşmada, İşçi Kültür Evi’ne yönelik tutuklama terörüne de değinildi. Konuşmada şunlar söylendi:
“Emeğin korunduğu devrim ve sosyalizm mücadelesinin öznesi olduğumuz için tutuklama terörüne maruz kaldık.
Emperyalizme, kapitalizmin ürünü olan kirli savaş politikalarına karşı mücadelede yerimizi aldığımız için tutuklama terörüne maruz kaldık.
Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini büyüttüğümüz, Özgecanlar’ın, Güldünyalar’ın katillerini üreten düzene karşı başkaldırdığımız için tutuklama terörüne maruz kaldık.
Halkların düşmanlaştırılması politikalarına karşı durduğumuz, işçilerin birliği halkların kardeşliği mücadelesini yükselttiğimiz için tutuklama terörüne maruz kaldık.”
Gündemde olan seçim tartışmalarına değinilen konuşmada, çözümün devrimde, vesosyalizmde olduğu vurgusu öne çıktı. Alevi emekçilere ve Kürt halkına yönelik saldırılara özel olarak değinilerek, saldırı ve katliamların panzehirinin ‘işçilerin birliği halkların kardeşliği’ olduğu vurgulandı.
BDSP konuşmasının ardından, Rojava-Kobanê sunumuna Kürtçe ezgileriyle destek olan Halil Sansar, kapanış müziği için de sahnede yerini aldı.
Kızıl Bayrak / Ankara