Kadına yönelik şiddet ve düzen yargısının rolü

Kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmezken, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz, düzen yargısı eliyle olağanlaştırılıyor.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 30 Eylül 2017
  • 09:27

Kapitalist sistem kadını dört bir yandan baskı altına almaya, şiddet, taciz ve ölüm üretmeye devam ediyor. Kapitalist sistemin teşvik ettiği taciz ve tecavüzler, düzen yargısı tarafından da olağanlaştırılıyor.

Son iki günde bir tekstil işçisi kadın katledilirken, 16 yaşındaki bir çocuk ise bebeğini camdan aşağı attı, kendisi ise kan kaybı sonucu komaya girdi. Gericiliğin ve barbarlığın önünü açan düzen yargısı da tecavüzcüleri korumaya devam ederken, Özgecan davasında, Yargıtay’ın kararı doğrultusunda, cezada indirime gidildi.

Tekstil işçisi kadın katledildi

Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi’nde bir fabrikada çalışan 31 yaşındaki Hanım Birgül eski eşi tarafından katledildi. Vardiya değişimi sonrası fabrikadan çıkarak servis otobüsünü beklediği sırada bıçaklanan Birgül, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

16 yaşındaki çocuk komada

Toplumsal baskı ise kadınların ve çocuklarının canını almaya devam ediyor. 16 yaşında “nişanlı” olan A.S adlı çocuk, hamile oluşunu korkusundan kaynaklı ailesinden gizlemek zorunda kaldı. Evde kimse yokken tuvalette kendi başına doğum yapan çocuk, yaşadığı korku ve travma ile bebeğini tuvaletin camından aşağı attı. 28 Eylül tarihinde gerçekleşen olay sonucunda bebek yaşamını yitirirken, A.S’nin aşırı kan kaybından dolayı komada olduğu kaydedildi.

Yargı tecavüzcüleri ödüllendiriyor

İstanbul Taksim’de 8 ay önce meydana gelen tecavüz olayının dün görülen dava duruşmasında yargı tecavüzcüleri adeta ödüllendirdi.

Yolda yürürken üç kişinin saldırısına uğrayan ve kaçırılarak bir inşaatta tecavüze uğrayan F.H.E isimli kadının avukatının, müvekkilinin ruh sağlığının bozulduğuna dair rapor aldırılması talebine karşılık mahkeme, “olay nedeniyle şikayetçinin ruh sağlığında bozulma meydana gelip gelmediği hususunun dosyaya herhangi bir yarar sağlamayacağını” öne sürdü. Taciz, istismar, tecavüz gibi davalarda sanıkların cezalarının ağırlaştırılmasında önemli bir etken olan söz konusu raporun reddedilmesi ile tecavüzcüler korunmuş oldu. Ayrıca firarda olan iki sanıktan biri için mahkemenin hiçbir araştırma yapmadığı da ortaya çıktı.

Özgecan’ın katiline ceza indirimi

Yargının rolünü gözler önüne seren bir diğer örnek de Özgecan davasında yaşandı. Özgecan Aslan davasında, Aslan'ın katledilmesine yardım eden ve cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onanan 21 yaşındaki Fatih Gökçe’ye verilen cezada Yargıtay’ın bozduğu karar doğrultusunda indirim uygulandı.

Yargıtay Gökçe’nin cinsel saldırı suçundan aldığı cezayı “delil yetersizliği” iddiasıyla bozmuş, minibüsün de “toplu yaşam alanı” sayılmayacağını öne sürerek indirim istemişti. Gökçe hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet ile 24 yıl hapis cezasını Yargıtay’ın bozma kararının ardından dün dava tekrar görüldü. Mahkeme, Yargıtay’ın cinsel saldırı olmadığı yönündeki iddiasını onaylamazken, Yargıtay’ın “minibüs toplu yaşam alanı değil” iddiasıyla aldığı ceza indirimi kararına uyarak cezada indirime gitti. Mahkeme, maktulün baygın ya da ölü haldeyken saldırıya uğramış olması nedeniyle cezayı arttırarak 22 yıl 6 hapis cezasına hükmetti.