Düzen yargısı kadın katillerini “ödüllendirmeyi” sürdürüyor. “Namus”, “kıskançlık”, “aldatma” vb. bahanelerle kadınları öldüren erkekler, göstermelik cezalara çarptırılıyor. “İyi hal” ya da “tahrik” gibi gerekçelerle adeta ödüllendirilen katiller ya tutuklanmıyor, ya da kısa süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye ediliyor. Bunun son örneği İstanbul’da eşini sopayla döverek öldüren katil kocanın yargılandığı davanın sonucu oldu.
Celal Eripek'in 2 Mayıs 2014 günü eşi Remziye Eripek'i, sopa ile döverek ölümüne neden olduğu gerekçesi ile yargılandığı davadan aldığı 3 yıl 4 aylık hapis cezasının gerekçeli kararı yazıldı. Gerekçeli kararda, Celal Eripek'in eyleminin "kasten öldürme değil, kasten yaralamak suretiyle ölüme sebebiyet vermek" suçunu oluşturduğu öne sürüldü.
13 ay hapis yattı serbest bırakıldı
Bakırköy 13'ncü Ağır Ceza Mahkemesi Haziran ayındaki karar duruşmasında, Celal Eripek hakkında “Taksirle ölüme neden olma" suçu nedeniyle 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Eripek'in dava süresince tutuklu kaldığı 13 aylık süreyi göz önüne alan mahkeme katil kocayı tahliye etti.
Daha sonra kararın gerekçesini yazan mahkeme, katil kocanın 69 santimlik ahşap sopa ile eşinin sırtına ve karnına vurarak darp ettiğini, mağdurun darp sonucunda durumunun kötüleşmesi üzerine kendisini hastaneye götürdüğünü ve iki saat sonra hastanede yaşamını yitirdiğini belirtti.
“İlliyet bağı var”
Adli Tıp tarafından hazırlanan rapora da atıf yapılan gerekçeli kararda, “yaralamanın hayati tehlikeye neden olmadığı, maktul Remziye Eripek'in kronik kalp ve damar hastası olduğu” belirtilerek, “kronik kalp damar hastası bulunan kişide ölüme maruz kaldığı tartışma ve darp olayının efor ve stresini tetiklediği, kardiyak ölüm sonucu meydana gelmiş olduğu, olayla ölüm arasında tıbben illiyet bağının bulunduğunu" görüşüne yer verildi.
Gerekçeli kararda ayrıca şunlar söylendi: "Sanık Celal Eripek'in eyleminin 'kasten yaralama mı yoksa kasten insan öldürme suçu mu' olduğu hususunun tartışılması, yani sanığın kastının belirlenmesi gerekmektedir. Failin iç dünyasını ilgilendiren kastının belirlenmesi bakımından dış dünyaya yansıyan davranışlarından hareketle sonuca varmak gerekir. Sanığın olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışlarının kastının belirlenmesinde ölçü olarak alınmalıdır."
'Öldürme kastı’ yokmuş!
Katil kocanın saldırı anında “öldürücü nitelikte olmayacak şekilde vurduğu” öne sürülen kararda “Kullandığı araç, darbe sayısı, hedef aldığı bölgeler nazara alındığında maktul Remziye Eripek'i öldürme kastıyla hareket etmediği, eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, Remziye Eripek'in de meydana gelen yaralanmanın etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikli olduğu ancak kronik kalp damar hastalığı bulunan Remziye Eripek'de sanık ile yaptığı tartışmanın ve darp olayının efor ve stresini tetiklediği ve ölüm olayının meydana geldiği" belirtildi.
Gerekçe: Kalp hastalığını bilmiyordu
Gerekçeli kararda, katil kocanın eşinde bulunan kronik kalp damar hastalığını bilmediği iddia edilmesiyle birlikte, “Buna göre sanığın gerçekleşen eyleminin kasten öldürme değil, kasten yaralamak suretiyle ölüme sebebiyet vermek suçunu oluşturduğu" görüşüne yer verildi.
Bu iddiaya dayanan mahkeme, katil Eripek için “Taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olma" suçundan 4 yıl hapis cezası verdi.
Önce ‘iyi hal’ indirimi, sonra tahliye
Mahkeme, katın katillerine sıkça verilen “iyi hal indirimi” ödülünü bu kez de kullandı. Katil kocanın “iyi halini” dikkate alan mahkeme bu cezayı 3 yıl 4 aya indirdi. Mahkeme, tutuklu kaldığı süreyi gerekçe göstererek Celal Eripek'i tahliye etti.