Kadın cinayeti davasına çağrı

Konya'da iki kız kardeşi katleden ve anne Sarı'yı da öldürmeye teşebbüs eden Muzaffer Canpolat 22 Aralık'ta bir kez daha hakim karşısına çıkacak.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 20 Aralık 2020
  • 14:15

Konya'da iki kız kardeşi katleden ve anne Sarı'yı'da öldürmeye teşebbür eden Muzaffer Canpolat 22 Aralık'ta hakim karşısına çıkacak.

Etha'dan Pınar Gayıp'ın haberine göre Muzaffer Canpolat, karakol ve savcılık ifadelerinde, "ailesi Şeyma ile görüşmemi engelliyordu, bu sorunu çözmek için" sözleriyle katliamı savundu.

Yargılaması tutuklu devam eden Canpolat hakkında, Şeyma ve Tuğba Sarı'yı katletmekten "kasten öldürme" suçundan 2 kez müebbet hapis, anneleri Hacer Sarı'yı ağır yaralamaktan "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Davanın ilk duruşmasında Canpolat, Şeyma ile arasında bir ilişki olduğunu ve ailenin kızlarıyla görüşmesini engellediğini iddia etti. Daha önceki ifadelerinde katliamı savunan Canpolat, 21 Kasım'da görülen ilk duruşmada, "psikolojik tedavi görüyorum" yalanına sığındı.

Mahkeme heyeti Canpolat'ın cezai ehliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedi ve duruşma 22 Aralık 09.30'a ertelendi. Davanın avukatlarından Ferit Atalay "'Tasarlayarak öldürmekten' cezalandırılmasını talep ediyoruz. Çünkü silah tedariki, silahtaki 6 mermi dışında yedek olarak 7-8 mermi alması, babanın gidişini beklemesi kafasında tasarladığı anlamına geliyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediyoruz" dedi.

Türkiye'de devam eden kadın katliamı davalarına işaret eden Atalay, "Kadın cinayetlerinde 'sanığın boynunu eğerek' ya da 'kravat' takarak suçu inkar etmesi 'indirim' için neden görülüyor. Bu olayda bunun olacağını sanmıyorum. Neredeyse 3 ölü var, neredeyse diyorum çünkü anne kafasında bir kurşunla yaşıyor" diye konuştu.
Avukat Ferit Atalay, başta kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve tüm basına çağrı yaptı ve ekledi: "Erkek egemen bir toplumda kadın ve erkek eşitliğinin savunulması, kadınların erkeklere 'hak', 'eşya', 'obje' olmadığını yeni kuşaklara anlatmak için mücadele etmeliyiz."