Yargı ve polis, katliamcı IŞİD’cilere göz yumdu

10 Ekim Ankara Katliamı dava dosyasında, IŞİD çetelerinin, sermaye devletinin yargısı ve polisinin bilgisi dahilinde ülkede faaliyet yürüttükleri ortaya serildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Kasım 2017
  • 09:23

IŞİD’in Türkiye sorumlusu olduğu belirtilen Ebubekir kod adlı İlhami Balı ve adamlarının, 2014’te Antep’te elini kolunu sallayarak faaliyet yürüttükleri ortaya çıktı. 10 Ekim katliamı dava dosyasına giren fotoğraflara göre, Türkiye’de birçok kanlı eylemin talimatını veren İlhami Balı, 2014’te Suriye’den Antep’e getirilen yaralı IŞİD’lileri hastanelerde ziyaret etmiş, yaralıları Mersin’e sevk etmiş. Üstelik bu durum, polis tarafından bizzat kayıt altına alınmasına karşın Balı suçüstü yapılarak yakalanmamış. Gar katliamını organize etmekle suçlanan Edremit Türe’nin ise 2012 yılında El Kaide örgütü kapsamında takip edilirken rahatlıkla Suriye’ye gittiği, yaralandıktan sonra tedavisini Kırşehir’de üniversite hastanesinde yaptığı, memleketi Kırıkkale’de örgütlenme içine girdiği anlaşıldı.

Polis gözetiminde yaralı IŞİD’li tedavisi...

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, İçişleri Bakanlığı tarafından kırmızı bültenle aranan, başına ödül konulan IŞİD’in Suriye’deki önemli yöneticilerinden İlhami Balı’nın Antep’teki yürütülen soruşturma dosyaları Ankara’daki Gar katliamı davasına girdi. Bu dosya içinde Gaziantep Emniyeti’nin Balı hakkında düzenlediği fezleke de çıktı. Fezlekeye göre Antep polisi, Balı’yı 4 Haziran-4 Kasım 2014 tarihleri arasında dinledi, fiziki takibe aldı. Bunun sonucunda Balı’nın 997 adet tapesi oluşturuldu, 19 adet takip yapıldı. Bu takipler içinde en dikkat çekeni İlhami Balı’nın Suriye’deki çatışmalarda yaralanarak Antep’e getirilen IŞİD’lileri hastanede ziyareti oldu. Buna göre polis, Balı’yı 2014’te adım adım izlemiş. Teknik takip dosyasına göre İlhami Balı, 19 Temmuz 2014 tarihinde Antep’te bulunan özel Sevgi Hastanesi’nde bulunan yaralı IŞİD’lilerin Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan Ömer Sayar Hastanesi’ne sevkini organize etti. Balı’yı teknik takipli izleyen polis, Sevgi Hastanesi önünde teknik araçlarla olayı izlemeye de aldı. İlk kez ortaya çıkan fotoğraflara göre İlhami Balı, hastane içinde bir süre dolaştı, yaralı IŞİD’lilerle konuştu.

İlhami Balı, 12 Ağustos 2014’te ise Özel Primer Hospital Hastanesi’ne gitti. IŞİD üyesi Kamil Rüştü Yumuşak’la birliktte hastane acil servisine giden Balı, önce yaralı IŞİD’lilerle, ardından ise hastane yetkilileriyle görüştü.

Hastanede suçüstü yapılmayan İlhami Balı ve adamlarının yakalanması için 20 Eylül 2014 tarihinde operasyon kararı alındı. Fezlekeye göre Balı ve Büyükçelebi evlerinde bulunamadı, sadece Rüştü Yumuşak ele geçirildi. Balı, daha sonra Suriye’ye geçerek sınır emiri oldu ve IŞİD’lilerin Suriye’ye girişlerini organize etti.

Türkiye’deki IŞİD saldırıları da Balı’nın firarından sonra meydana geldi. Yakalanamayan Balı, Suriye’de birçok kanlı eylemi organize etti. 2015’ten bu yana 10 canlı bomba, 1 bombalı saldırı, 3 silahlı saldırı sonucunda 10’u polis ve 1’i asker olmak üzere toplam 304 kişi hayatını kaybetti. 62’si polis ve 7’si asker olmak üzere toplam bin 338 kişi yaralandı.

Teknik takip sonucu Balı’ya yönelik, şu suçlamalar yapıldı:

* IŞİD terör örgütüne elaman temini ve Suriye ülkesine aktarımı.

* IŞİD adına para toplama.

* Yaralı IŞİD mensuplarının tedavi ettirilmesi.

* Suriye’ye araç geçirmek.

* Hakkında hapis cezası olan suçlu bir şahsın Suriye’ye kaçırılması.

* IŞİD’e ait silah ve mühimmatları Suriye’den Türkiye’ye sokmak.

Türe de polis gözetiminde tedavi edildi

Edremit Türe, 9 Ağustos 2012 tarihinde tekrar yaralandı ve tedavi olmak için önce Kilis’e geldi. Ardından Kırşehir’deki Ahi Evran Üniversitesi Hastanesi’ne geçti. Türe, 8 Eylül 2012 tarihinde üniversite hastanesine geldiğinde, polis tarafından fiziki takip sonucu görüntülendi. Tekerlekli sandalyede olan Türe, burada tetanos aşısı da oldu.

IŞİD’in önemli yöneticilerinden biri de Edremit Türe. Gar katliamı davasında sanık olan Türe, Yunus Durmaz’la birlikte Antep yapılanmasını oluşturmak ve Ankara katliamını organize etmekle suçlanıyordu. Halen Suriye’de olduğu tahmin edilen Türe, henüz IŞİD ortada yokken El-Kaide adına Suriye’de giderek savaştı. Kırıkkale Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Türe, 2012’de adım adım izlendi, telefonları dinlendi. Gar dosyasına gönderilen binlerce sayfalık dinleme kayıtlarında, Türe’nin rahatlıkla İstanbul, Ankara, Hatay illerinde gezerek örgütsel faaliyet yürüttüğü, sonrasında Suriye’ye geçtiği anlaşıldı.

Suriye’de bulunan Türe, 14 Haziran 2012’de yaptığı telefon görüşmesinde karşısındakine, “Ee bi ameliyat olayı var da. Ameliyata geldim” dedi. 22 Haziran 2012 tarihli görüşmede ameliyat olduğunu belirten Türe, 8-9 gün sonra hastaneden çıkacağını söyleyerek, “oradaki kardeşe” mesaj iletti. Polis, bu tapenin altına, “Çatışma bölgesinde dizinde sakatlık oluşan Edremit Türe’nin çatışma bölgesindekiler tarafından tedavi amaçlı ilimize gönderildiği, ameliyat olduktan sonra iyileşir iyileşmez tekrar çatışma bölgesine döneceği değerlendirilmektedir” notu düştü. Bu nota karşın, Türe hastaneden çıktıktan sonra elini kolunu sallayarak Suriye’ye gitti.

Türe’nin memleketi Kırıkkale’de 2012 boyunca yaptığı örgütsel toplandılar de polis tarafından o dönem sürekli izlendi. Ancak ne Türe, ne de adamları gözaltına alındı.