Vedat Demircioğlu, 5 Mart 1943’te Konya’nın Taşkent ilçesinde emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Lise eğitimini Vefa Lisesi’nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi bölümüne girdi. Buradaki eğitiminden sonra 1968 yazında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Motor Enstitüsü’nde açılan kursa kaydoldu. Bu kursa başladıktan itibaren mücadelesini hem İTÜ’lü gençlere taşıdı hem de İTÜ’nün yurtlarında kalma olanağı buldu.
Vedat Demircioğlu’nun üniversiteye başladığı yıllar Türkiye’de sosyal hareketliliğin yükseldiği yıllardı. İşçi ve emekçilerin alanlara aktığı, fabrikalarda grevlerin, işgallerin olduğu, gençliğin ise baskılara, eğitim alanında yaşanan sorunlara ve emperyalizme karşı sokaklara aktığı bir dönemdi.
Vedat Demircioğlu böylesi bir atmosferde örgütlü mücadeleyi tercih eden sayısız gençten biriydi. Üniversitede eğitim hayatına devam eden Demircioğlu, bu sırada bir yandan örgütlü mücadeleyi büyütüyor, bir yandan da genç bir emekçi olarak birçok farklı işte çalışıyordu.
Kuşkusuz dönemin çoğu gencinde olduğu gibi Vedat Demircioğlu üzerinde de dönemin sosyal mücadelesinin etkisi büyüktü.
Tam da mücadelenin gelişip serpildiği, gençliğin alanlara aktığı bir zamanda, 15 Temmuz 1968 yılında Amerikan’ın savaş filosu olan 6. Filo İstanbul’a demir atmaya gelir. Emperyalizme karşı anti-emperyalist bir mücadele yürüten dönemin devrimci ve ilerici gençleri 6. Filo’nun gelişini protesto etme kararı alırlar. Eylem kararını alan gençler 6. Filo’nun demir atmasının ardından filonun askerleri için hazırlanan mekanları taşlar ve askerlerin üzerine kırmızı boya atarak protesto ederler.
Amerikan emperyalizmine bağlı Türk sermaye devleti devrimci gençliğin yaptığı protesto eylemlerinin ardından saldırgan bir tutumla öğrencilerin kaldığı yurtlara yönelik baskınlar gerçekleştirir.
17 Temmuz 1968 günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Gümüşsuyu’ndaki yurduna da baskın gerçekleşir. Yurtta kalan öğrenciler darp edilerek yurttan çıkarılır. Dönemin örgütlü gençlerinden Vedat Demircioğlu da bu baskın sırasında polis tarafından yurdun ikinci katından aşağıya atılır.
Ağır yaralanan Vedat Demircioğlu, Taksim İlkyardım Hastanesi’ne kaldırılır. Hastanede 7 gün boyunca komada kaldıktan sonra, 1968 kuşağının ilk şehidi olarak, 24 Temmuz günü ölümsüzler kervanına ismini yazdırır.
Yurtlara yapılan baskınlar ile öğrencilerin darp edilmesi ve Vedat Demircioğlu’nun 17 Temmuz günü yurttan aşağıya atılması devrimci gençliğin öfkesini artırır. Devrimci gençlik saldırıya karşı olan öfkesi ile 6. Filo’nun demir attığı Dolmabahçe’ye doğru yürüyüşe geçer. Gençliğin anti-emperyalist mücadele azmi sonucunda 6. Filo 18 Temmuz 1968 günü İstanbul’dan geri çekilir.
Vedat Demircioğlu’nu 53 yıl önce yurttan atarak katleden sermaye devleti, devrimci gençliğin mücadelesini bitirebileceğini sandı. Ancak daha Vedat’ın atılmasının üzerinden 24 saat geçmeden sokağa, eyleme çıkan ve 6. Filo’yu bu topraklarda barındırmayan gençlik o gün devrimci gençlik mücadelesinin bitirilemeyeceğini göstermişti.
Bu mirası devralan ve bugünkü mücadeleyi omuzlayan dönemin gençliği olarak bizler, devrim ateşini körüklemeye devam ediyoruz. Ölümsüzleşen devrimcilerden aldığımız bayrağı daha da yukarıya taşıma sorumluluğunun omuzlarımızda olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Onlardan aldığımız anti-emperyalist, anti-kapitalist mücadele geleneğini sürdürme ve geliştirme sorumluluğu ile tüm gençleri örgütlü mücadeleyi daha da büyütmeye çağırıyoruz.
Devrimci gençlik hareketi tarihimizin anti-emperyalist mücadelesinde katledilen Vedat Demircioğlu’nu katledilişinin 53. yılında saygıyla anıyoruz…
K. Sönmez
Bir sabah uykusunda
Bir sabah uykusunda
Polisi saldırdılar
Demircioğlu Vedat'ı
Coplarla öldürdüler
Coplarla yumruklarla
Vurdular öldürdüler
Gencecik çocuklardı
Belki sizde gördünüz
Ellerinde pankartlar
Yolda gidiyorlardı
Özgürlük istiyorlardı
Özgürlük diyorlardı
Ellerinde pankartlar
Özgürlük diyorlardı
Altıncı Filo derler
Belki siz de gördünüz
Kıbrıs'ta karşımıza
Çıktılar, durdurdular
Boğaz'da karşımıza
Çıktılar, öldürdüler
Kurtuluş savaşında
Belki siz de gördünüz
Demircioğlu bir değil
Halkımız gibi çoğul
Geliyor çağıl çağıl
Geliyor çağıl çağıl
Söz ve müzik: Ruhi Su