Eğitim-Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Türk Tabibler Birliği’nin (TTB) içinde bulunduğu 37 kurumdan oluşan Üniversite Dayanışma Platformu Bileşenleri, hükümetin eğitim ve sağlığın ticarileştirmesini sağlayan ve üniversitelerin bakanlıkların yönetimine bağlanmasının önünü açan yeni yasa tasarısını protesto etmek için İstanbul Tabip Odası'nda bir basın toplantısı yaptı.
İnsanlık yararına olan değil kâr getiren!
Hükümetin yaptığı yasa tasarısına göre Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) kurulması ve bu başkanlığa bağlı olarak Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin kurulması düşünülmekte olduğunun belirtildiği toplantıda açılış konuşmasını TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen yaptı. Kurulacak üniversiteye hangi koşullarda “ihtiyaç” olduğunun düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Demirdizen, kurulacak üniversite ile devletin kendini Çin ve Hindistan’la kıyasladığını, Türkiye'nin 76 milyon nüfusunun denek olarak kullanılabilmesi için iyi bir pazar olduğunu ve yapılacak araştırmaların insanlık yararına olup olmadığının değil kâr getirip getirmeyeceği üzerinden değerlendirileceğini vurguladı.
Demirdizen 'in konuşmasının ardından katılımcılar sırasıyla kısa kısa konuşmalar gerçekleştirdi.
İlk olarak TTB 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel söz aldı. Kurulacak üniversitenin direk olarak Sağlık Bakanlığı’na bağlı olacağını, ancak Anayasa’da bir bakanlığın üniversite kuramayacağının belirtildiğini, yapılan değişikliklerle İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin öğretim üyelerinin bakanlık tarafından ve istediği kurumdan istediği elemanları keyfi bir şekilde seçebileceğinin önünün açıldığını vurguladı. Ayrıca TÜSEB'in AR-GE yaparak, şirket kurarak, teknopark, kuluçka merkezi, teknoloji merkezi, teknoloji transfer ofisleri, proje geliştirme ve bilgi aktarım merkezleri, bilim merkezleri ve bilim parkları açarak sağlık, bilim ve eğitim alanlarının hızla ticarileştiğinin altını çizdi.
Tükel'in ardından SES Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol konuştu. 12 yıldır hükümetin politikalarına karşı mücadele ettiklerini vurgulayan Erol sözlerine şöyle devam etti: “Kendi kamu kurumlarına üvey evlat muamelesi yapan hükümet özel hastanelere sınırsız bütçe ayırmıştır. ”
Erol'un ardından sözü Üniversiteler Öğretim Üyeleri Derneği adına Prof. Dr. Tahsin Yeşildere aldı. Yeşildere üniversitelerin borçlarını ödemek için alanlarını ranta açtığını vurgulayarak, hükümetin yaptığı düzenlemelerle Haziran Direnişi'ni destekleyen, fikrini özgürce ifade eden öğrencileri okuldan uzaklaştırmayı amaçladığını belirtti.
Yeşildere'nin konuşmasından sonra İstanbul Tabib Odası Yönetim Kurulu Üyesi Samet Mengüç sözü aldı. İTO olarak yıllardır bir sağlık anlayışlarının olduğunu belirten Mengüç bu günkü iktidarın kendilerine dayattığı politikaların insan odaklı ve bilimsel olmadığını vurgulayarak sözlerini tamamladı.
Tıp fakülteleri sağlık, mühendislikler fakülteleri sanayi, hukuk fakülteleri Adalet Bakanlığı’na!
Son olarak söz alan Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesi üyesi Görkem Doğan, sağlık eğitiminin ticarileşmesi, Sağlık Bakanlığı’na bağlanmasının, mühendislik fakültelerinin Sanayi Bakanlığı’na, hukuk fakültesinin Adalet Bakanlığı’na bağlanması demek olduğunu vurgulayarak, hükümetin YÖK'ü de kaldırarak üniversiteleri direk olarak bakanlıklara bağlaması ve idari özerkliğin ortadan kaldırılması demek olduğunu belirtti.
Konuşmacıların söz almasının ardından bileşen adına TTB 2. Başkanı Raşit Tükel basın metnini okudu. Sadece vakıf üniversitelerinde bulunan 'Mütevelli Heyet' uygulamasının getirileceği ve bu heyetin 5 üyesinden üçünün Sağlık Bakanı, bakanlık müsteşarı ve bakanın atayacağının vurgulandığı basın metni şu sözlerle devam etti: “Tıp Fakülteleri ve Sağlık Bilimleri Fakülteleri içerecek olan bu üniversite, uygulama ve araştırma merkezi açamayacak; bunun yerine 'birlikte kullanım protokolleri' yapacak olan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, üniversitenin uygulama ve araştırma merkezi olarak kabul edilecektir. Böylece bütün ülkede çok sayıda tıp fakültesi açılabilecek ve bu fakültelere temel bilimler dışındaki öğretim üyeleri, Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin kadrolarını da içerecek şekilde, keyfi olarak, Mütevelli Heyeti, dolayısıyla Sağlık Bakanlığı tarafından atanacaktır. Ayrıca bu üniversite için eski Tıbbıye-i Şahane mektebinin binası olan ve bu gün Marmara Üniversitesi'nin Haydarpaşa Kampüsü olan tarihi bina tahsis edilmiştir.”
Basın metninin ardından basın mensuplarının soruları cevaplandı. Soru-cevap bölümünün ardından basın toplantısı sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
