Uğur Kaymaz katledileli 18 yıl oldu…

Türk sermaye devleti çocuk katilidir

Çocuk katillerinden hesap sormak AKP-MHP rejimi ile sınırlandırılamaz. Güncel planda saray rejiminden hesap sormak öncelikli olsa da esas hesabın Türk sermaye devletinden sorulması gerekiyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Kasım 2022
  • 12:30

Katliamlarla dolu tarihi olan Türk sermaye devletinin gazabından çocuklar da payına düşeni almış. Buradaki “katil” sözcüğü bir benzetme değil, direkt olarak cinayet işlemek anlamındadır. Bu konuda da sicili kirli olan Türk sermaye devletinin Uğur Kaymaz’ı katletmesi özel bir yerde duruyor. Uğur Kaymaz’a, “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü”nün ertesinde 21 Kasım 2004’te kıydılar.

12 yaşında olmasına rağmen Uğur’un bedenine 13 kurşun sıktılar. Uğur, babası Ahmet Kaymaz ile birlikte 21 Kasım 2004'te Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki evlerinin önünde katledildi. Kamyon şoförlüğü yapan babayı oğlu ile birlikte vahşice katledenler, tiksinti verici bir pişkinlikle Uğur Kaymaz’ı “terörist” ilan ettiler.

Polisler, Uğur’la babasını yaylım ateşine tutarak öldürdüler. Açık bir katliam yapan 4 polis hakkında "Meşru müdafaada bulunmak" iddiasıyla beraat kararı verildi. Yargıtay’da kararı oy birliğiyle onadı. Oysa Uğur’la babası silahsızdılar. Yani baba-oğul tam bir soğukkanlılıkla infaz edildi. Katillerin beraat ettirilmesi, “yargı” denen “adalet” kurumunun da kolluk kuvvetleriyle suç ortaklığı yaptığının ispatı olmuştur. 

Dava dosyası iç hukuk yollarının tükenmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. AİHM, 2014 yılının şubat ayında açıkladığı kararda, baba ile oğulun “Yaşam hakları ihlal edildiği" için Türk devletini toplam 70 bin avro maddi, 70 bin avro manevi tazminat ödemeye mahkum etti. 

Hukukun nispeten de olsa yazılı faşizan yasalara uyduğu yargı sürecinde verilen bu karar, yazılı faşizan yasaların bile çiğnendiği bugün hala geçerlidir.

Çifte cinayetin işlenmesinden yıllar sonra, 11 Haziran 2016’da Uğur Kaymaz’ın anısına dikilen heykel, Kızıltepe Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından kaldırılarak yerine saat kulesi dikildi. Canilerin zihniyeti, Uğur’un heykeline de tahammül etmedi

Türk sermaye devleti daha önce de çocuk öldürüyordu. Sermayenin “demir yumruğu” AKP iktidarı ise, Roboski’de olduğu gibi mide bulandırıcı bir ikiyüzlülükle çocuk kıyımları gerçekleştiriyor. Uğur Kaymaz ve Berkin Elvan’ın katledilmeleri, katillerin cezasızlık zırhıyla korunması bunun en somut örneklerinden sadece ikisidir. Utanmadan AKP şefi başta olmak üzere tüm AKP büyükbaşları çocuklar için “gözyaşı” dökme görüntüleri veriyorlar.

Çocuk katillerinden hesap sormak AKP-MHP rejimi ile sınırlandırılamaz. Güncel planda saray rejiminden hesap sormak öncelikli olsa da esas hesabın Türk sermaye devletinden sorulması gerekiyor. Bu ise gerçek bir devrimle mümkün olabilir. O halde çocuk katillerinden hesap sorma mücadelesi, devrim hedefiyle birleştirilmelidir.

H. Ortakçı