Tuvalette bile sömürü

Tuvalet sınırlaması her yönüyle daha fazla sömürü demektir. Birincisi, doğrudan zaman olarak emekçiyi birkaç dakika bile olsa daha fazla sömürmek istenmektedir. İkincisi ama daha önemlisi ise, zorunlu ihtiyacını karşılamanın engellenmesine ses çıkarmayan emekçi daha çok sömürüye açık anlamına gelmektedir. Yani tuvalet sınırlaması sadece bir iki dakika daha çok sömürmek değil, daha fazla sömürünün önünü açan bir saldırıdır.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Aralık 2019
  • 10:53

Kapitalizm sömürüyü sadece işçinin işgücü üzerinden gerçekleştirmekle kalmaz, işçi ve emekçilerin onurunu da sömürüye konu eder. İşçi veya emekçi aldığı ücretle insanca yaşayabilme koşullarından uzaktır. Örgütsüz ve yalnız olduğunda patronun her türlü aşağılamasına maruz kalan işçi, işinden olmama kaygısıyla bunları sineye çeker.

Kapitalizmde patron işçiye sadece işgücünü sömüreceği meta/mal gözüyle bakar. Hatta işgücü sömürüsünü arttırmak için işçiyi-emekçiyi bir tür kobay gibi kullanmaktadır.

Bunun en son örneği, merkezi İngiltere Staffordshire’da bulunan “StandardToilet” şirketi tarafından gündeme getirildi. Söz konusu şirket, emekçilerin tuvalette geçirdikleri zamanı zorunlu ihtiyaç giderme süresi değil, kâr kaybı olarak değerlendiren patronlar için bir tuvalet modeli üretti. Tuvalet 13 derecelik bir eğime sahip. Bu tasarım, ihtiyacını gören kişinin bacaklarında gerilime yol açtığı için kişi klozet üzerinde fazla vakit geçiremiyor.

Bu örnekteki tuvalete oturan biri ihtiyacını gidermek zorundayken kesinlikle rahatsız olur. Bunun dışında kaytarmak için tuvalette kalan biri bundan kesinlikle çok fazla rahatsızlık duymaz. Çünkü ayakta durarak kaytarılabileceği gibi, eğik tuvaletin bir kenarına oturarak da kaytarılabilir. Eğik tuvaleti akıl dehası olarak üretenler, bunun da bilincindedirler mutlaka. O halde böyle bir şeyin, uygulamaya konması bir yana, üretilmesi bile emekçinin zorunlu ihtiyacını giderirken dahi onu aşağılamaktan başka bir şey değildir.

ABD’de tezgahtarlara tuvalete gitmemeleri için bez bağlanması örnekleri var. Tuvalette zaman sınırlaması pek çok işyerinde iğrenç denecek yöntemlerle dünyada ve Türkiye’de uygulanıyor.

Tuvalet sınırlaması her yönüyle daha fazla sömürü demektir. Birincisi, doğrudan zaman olarak emekçiyi birkaç dakika bile olsa daha fazla sömürmek istenmektedir. İkincisi ama daha önemlisi ise, zorunlu ihtiyacını karşılamanın engellenmesine ses çıkarmayan emekçi daha çok sömürüye açık anlamına gelmektedir. Yani tuvalet sınırlaması sadece bir iki dakika daha çok sömürmek değil, daha fazla sömürünün önünü açan bir saldırıdır.

Bu yüzden bu saldırılar da gülünecek ya da tek başına küfredilecek saldırılar değil, örgütlenerek püskürtülmesi gereken saldırılardır.

H. Ortakçı