Elana Beiser tarafından hazırlanan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) özel raporuna göre, Türkiye gazetecileri tutuklama konusunda birinciliğini 2018 yılında da korudu.
CPJ raporunda Türkiye’yi Çin ve Mısır izliyor. Dünya genelinde 251 gazeteci tutukluyken Türkiye’de 68 gazeteci tutuklu. Bu rakamın içine Gün Matbaası’nda tutuklanan 13 emekçi dahil değil. 13 matbaa çalışanı Özgürlükçü Demokrasi gazetesine yönelik baskında gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
CPJ raporunda Türkiye’deki basına yönelik baskılar şu ifadelerle yer aldı:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suudi Arabistan’ın Khashoggi cinayetinden ötürü en sert eleştirmeni olmasına rağmen, hükümeti gezegendeki herkesten daha çok gazeteciyi hapse atmaya devam etti. CPJ, Türkiye'deki çalışmalarından dolayı hapis cezasına çarptırılmamış en az 68 gazeteciyi buldu. Üçüncü yıl boyunca, Türkiye'de hapsedilen her gazeteci, devlet karşıtı suçlamalarla karşı karşıya.”
Hapsedilenler dışında dünyada onlarca gazeteci “kayıp”
CPJ, raporunda sadece resmi olarak hapiste olan gazetecilere yer verdi. Raporda bu durum şöyle ifade edildi:
“Hapishane sayımı sadece devlet gözetimindeki gazetecilere yönelik olup, devlet dışı aktörler tarafından ortadan kaybolan veya esir tutulanları içermez. (Bu davalar - Houthi isyancılarının savaşta Yemen'deki isyancıları ve Ukrayna'nın doğusundaki Rus yanlıları tarafından tutulan Ukraynalı bir gazeteci tarafından tutulan birkaç gazeteci dahil olmak üzere) ‘kayıp’ veya ‘kaçırılmış’ olarak sınıflandırıldı. CPJ onlarca gazetecinin kayıp olduğunu tahmin ediyor ya da Yemen, Suriye, Irak ve Libya'daki çatışmalar arasında Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da kaçırıldı.
CPJ gazetecileri, basım, fotoğraf, radyo, televizyon ve internet dahil olmak üzere herhangi bir medyada yer alan haberleri veya kamu işlerini yorumlayan kişiler olarak tanımlamaktadır. Yıllık hapishane sayımında, CPJ yalnızca, çalışmalarıyla ilgili olarak hapsedilen teyit eden gazetecileri kapsamaktadır.”