TÜBİTAK'ın bilimle imtihanı sürüyor

Bilim sermayenin elinde öldürücü bir oyuncağa dönüşmüştür.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Şubat 2014
  • 14:07

Kapitalist sistemde, teknolojik ihtiyaçlarının karşılanması görevi, tahrifat gerektiren analizlerin yapılması, sermayenin sözde “bilim kuruluşlarına” düşmektedir. Bu sözde “bilim kuruluşlarının” öncelikli görevi, bilimsel gelişmeleri sermayenin sonsuz hizmetine sunmaktır. Ülkemizdeyse adı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) olan böyle bir “bilim kuruluşu” bulunmaktadır.


Sözde bilim insanının evrim analizi: “İnanan var, inanmayan var.”

Hatırlanırsa 31 Temmuz 2008 tarihinde kabul edilen bir yasayla, TÜBİTAK bilim kurulu üyelerini, kurulun gösterdiği adaylar arasından seçme hakkı Erdoğan’a verilmişti.

Doğumunun 200. yılı nedeniyle, 2009 yılı UNESCO tarafından “Darwin yılı” ilan edildiğinde, TÜBİTAK Darwin’i sansürlemekle meşguldü. Kurumun çıkardığı Bilim ve Teknik dergisinin kapağı Darwin olduğu için değiştirilmiş, ilgili yazılar çıkartılmıştı. Darwin düzenlemesini yapan derginin yayın yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman ise başkan yardımcısı Prof. Ömer Cebeci tarafından görevden alınmıştı.

2012 yılının hemen başında ise TÜBİTAK Başkanı olan Yücel Altunbaşak’ın evrim teorisi hakkındaki “evrime inanan var inanmayan var” “ilmi” görüşü çok tartışılmıştı. Yine 2013'ün Eylül ayında İzmir'de düzenlenmesi düşünülen “Matematiksel Evrim Yaz Okulu” için TÜBİTAK'a yapılan başvuru, “Evrim tartışmalı bir konu” denilerek reddedilmişti. Sözde kaynak yokluğundan, evrim ile ilgili daha önce kurum tarafından basılmış olan kitaplar da basılmamaktadır.

 

Kapitalist sistemde bilim yaşatmaya değil, yok etmeye odaklıdır

TÜBİTAK şu günlerde yeniden gündemde. 2012’nin Ocak ayında Başbakanlık’ta bulunan böcekler, rapor hazırlaması için MİT tarafından TÜBİTAK'a gönderilir. Raporların dinleme cihazının tarihini değiştirecek şekilde hazırlanmadığı gerekçesiyle TÜBİTAK'ın Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Daire Başkanı Dr. Hasan Palaz, 5 Şubat 2014 tarihinde görevden alınır.

MİT'in TÜBİTAK’tan böyle bir şey istemesi ise şaşırtıcı değil. Çünkü MİT ile TÜBİTAK arasındaki işbirliği zaten sır değildi. 2013 Şubatı'nda TÜBİTAK ve MİT arasında dinleme kestirme cihazları, böcekler, sinyal kesicilerin üretileceği bir antlaşma imzalanmıştı. 220 milyon dolarlık bu projenin finansörü ise Savunma Sanayii Müsteşarlığı idi. Benzer bir anlaşma da yine aynı yılın Eylül ayında, havadan istihbarat toplanması için yapılmıştı.

TÜBİTAK, dünya halklarının celladı NATO ile ortak projeler geliştirebilmekte, devletin silah ihtiyacını gidermek için kollarını sıvayabilmektedir. Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’ye biber gazı satışının durdurulması çağrısının ardından, Emniyet Müdürlüğü'nün imdadına “milli biber gazı” üretmek için yetişebilmektedir.

İLİŞKİLİ HABERLER