Devrimci proleter maya tutmuştur!
Partimizin seçkin üyelerinden Alaattin Karadağ yoldaşı, partimizdeki adıyla Nurettin yoldaşı, 19 Kasım gecesi devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit vermiş bulunuyoruz.
Yoldaşımızın faşizmin eli kanlı cellatları tarafından katledilişine ilişkin ayrıntıları henüz bilmiyoruz. Partimizin keyfi biçimde işlenmiş bu alçakça cinayete ilişkin araştırmaları sürmektedir. Bu konuda yeterli bir açıklık sağlandıktan sonra kamuoyuna ayrıca bir açıklama yapılacaktır.
Fakat şu kadarı şimdiden kesindir: Alaattin Karadağ yoldaş, polisle girdiği çatışmanın ardından yaralı olarak ele geçmiş, ele geçirilişinin hemen ardından ise polis kılıklı faşist katiller tarafından alçakça infaz edilmiştir.
Rezilliği ve iftiracılığı ile nam salmış kokuşmuş sermaye medyası, ağız birliği halinde, yoldaşımızı bir “terörist” olarak sunmakta, böylece faşist cellatlar tarafından katledişini mazur göstermeye çalışmaktadır. Cinayet şebekesi olarak çalışan İstanbul polisi tarafından yönlendirilen bu iğrenç karalama kampanyası, buna alet olanların karakterini ortaya koymaktan öte bir değer taşımamaktadır.
Alaattin Karadağ yoldaş, işçi sınıfının kurtuluşu için mücadele eden sınıf bilinçli bir proleter, Türkiye Komünist İşçi Partisi saflarında on yıldan uzun bir süredir örgütlü komünist bir işçi, proleter devrimci bir sınıf militanıdır. Ve bu onun için onurların en büyüğüdür. Yaşamına ilişkin ayrıntıları bu açıklama ile birlikte kamuoyuna açıklanan özgeçmişinde ve 2000’li yılların başında İzmir DGM’ye sunduğu siyasal savunmasında bulmak mümkündür. Katledilen, sınıfının ve insanlığın kurtuluşu için TKİP saflarında örgütlü mücadele yolunu seçen sınıf bilinçli komünist bir işçidir. Katledilişinin biricik gerçek nedeni de budur.
Alaattin Karadağ yoldaş İstanbul Esenyurt’ta katledilmiştir. Bu aynı bölgede bir süre önce sınıf çalışması yürüten komünist işçiler de Haramidere’nin kan emici haramileri tarafından kurşunlanmışlardı. Biribirini yaklaşık altı ay arayla izleyen bu olaylar kuşkusuz rastlantı değildir. Mafya bozuntusu Sabra Tekstil patronu ile faşist çete bozuntusu İstanbul polisi aynı safın, kokuşmuş sermaye düzeninin/sınıfının farklı konumlardaki mensuplarıdır. İlki asalak egemen burjuva sınıfını ve ikincisi çeteleşmiş egemen sınıf devletini simgelemektedir. Durduk yerde sınıf bilinçli komünist işçilerin kanını akıtmak, onları birleştiren ortak paydadır.
Partimiz onları bu ortak kimliği üzerinden kavramaktadır ve tutumunu da buna göre saptamaktadır. Durduk yerde sınf bilinçli devrimci işçi kanı akıtmanın ne demek olduğunu elbette bu eli kanlı katiller yaşayarak görecek, öğreneceklerdir.
***
Alaattin Karadağ yoldaş, Arap-Alevi kökenli son derece yoksul bir ailenin çocuğudur. Mart 1978 Antakya doğumludur. Kendini bildi bileli işçi olarak çalışan Alaattin yoldaş 1996 yılından itibaren, daha gencecik bir işçi olduğundan beri, partimizin saflarındadır ve bu tercihini 1999 Mart’ından beri de parti üyeliği onuru ile sürdürmektedir.
Parti’ye üye olarak kabul edilmesinden kısa bir süre sonra, 14 Nisan 2001 tarihinde, fabrikalarda örgütlü bir işçi olarak siyasal çalışma yürüttüğü İzmir’deki bir işçi mitinginde gözaltına alınmış, ağır işkencelerden geçmiş, örgütlü komünist bir işçi olmanın onuru ile tam direnmiş ve ardından tutuklanmıştır. Tutukluluğunun hemen ardından o dönem sürmekte olan Büyük Zindan Direnişi kapsamında Ölüm Orucu eylemine katılmıştır. Daha sonra Ölüm Orucu direnişçilerinin toplu tahliyesi kapsamında zindandan çıkmış, çıktığı günden itibaren ise yeniden parti saflarında örgütlü mücadelesine devam etmiştir.
Zindan sonrası örgütlü partili yaşamını İstanbul’da sürdüren Alaattin yoldaş, partinin sınıf çalışmasında etkin bir rol oynamış, bu çerçevede çeşitli sanayi sitelerinde ve fabrikalarda çalışmış, partinin sesinin ve şiarlarının işçi sınıfına taşınması için canla başla çaba göstermiştir. Bu fabrika çalışmalarının birinde sağ elinin dört parmağını iş kazasında kaybetmiş, böylece sınıf bilinçli partili bir komünist işçiyken bile kapitalizmin kan emici kanlı yüzünü yaşayarak bir kez daha görmüş, acısını bir kez daha etinde kemiğinde derinden duymuştur.
Sınıf çalışması içinde elini/parmaklarını yitirmiş olmak yoldaşımızın devrimci azmini bir nebze olsun zayıflatmak bir yana, sınıf bilincini daha da keskinleştirmiş, kokuşmuş kapitalist düzene kinini daha da bilemiştir.
Bu bilinç ve birikimle yıllar boyu partinin verdiği her türlü görevi örgütlü bir sınıf bilinçli proleter olmanın sorumluluğu ve disiplini ile yerine getirdi partimizin Nurettin yoldaşı. İstanbul İl Komitesi’ne bağlı alt bölge komitelerinde profesyonel bir devrimci olarak değişik görevler aldı. Her türden görevi bilinçli ve disiplinli bir komünist olmanın verimli devrimci olanaklarıyla en iyi biçimde yerine getirdi. İşçileri eğitip örgütlemeden İstanbul’un fabrika bölgelerini ve işçi mahallelerini parti materyalleri ile donatmaya kadar.
Faşist cellatlar onu tam da bu uğraşlarından biri esnasında farkedip acımasızca katlettiler.
Partimiz proleter kökenli seçkin bir üyesini kaybetmenin derin üzüntüsü içindedir. Fakat bizzat Nurettin yoldaşın devrimci proleter kişiliği, partimizin aradığı mayayı bulduğunun en dolaysız bir göstergesidir.
Evet, devrimci proleter maya artık silinemezcesine tutmuştur! TKİP, sınıfın devrimci partisi olmak yolunda ilk büyük başarılarını elde etmiştir! Partimizde MK üyeliği düzeyine yükselen metal işçisi Habip Gül yoldaşın ardından proleter kökenli profesyonel devrimci Alaattin Karadağ yoldaş, yaşamı ve ölümü ile bu tartışmasız gerçeği simgelemektedir!..
Bu, onun ölümünün boşuna olmadığının da en dolaysız bir kanıtıdır!
Alaattin Karadağ (Nurettin) yoldaş ölümsüzdür!
Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!
Yaşasın proletarya devrimi ve sosyalizm!
İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!
TKİP Merkez Komitesi
20 Kasım 2009