Kimileri vardı ki, ölümsüzlüğü bir yaşam şekli olarak yaşayıp tarih sahnesinden ayrıldılar. Tam da yaşadığımız toplumlarda, onları ve onları takip edecek kuşakları kuşatan bir inanç ve dava adamı olmayı bir rol modelleştirerek...
Onlar öğrencilerine mağara yazıları kadar kadim öğretilerden, doğayla çelişkilerimizi çözeceğimiz komünist toplumun kendisi kadar gelecek zaman içinde, birer deneyim ve öğreti abidesi olup doğaya karışırlar.
Esasında inançlarımıza, dünyayı algılamamıza ve onu değiştirme gücümüze karışıp var olurlar. Sıra neferi yoldaşlarımız işte tam da böyledir.
Onlar bir öğle güneşi gibi
Onlar bir çocuk gibi
Onlar suda balık
Onlar toprakta tohumdurlar…
Ankara’dan bir gıda işçisi