Eğitim Sen Samandağ Şubesi’ne yapılan polis baskınından sonra saat 12.30’da demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile basın açıklaması düzenlendi.

Eğitim Sen Samandağ Şubesi, Ayçe İdil Kayıkçı’nın, yapılan polis baskınları sonrası gözaltına alınmasıyla ilgili Abdullah Cömert Alanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Samandağ Eğitim Sen Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı açıklamada şunları ifade etti:

“Adalet isteyenlere kelepçe takıyorsunuz. Bu değişecek! Eninde sonunda biz bu kelepçeleri adaletsizlik yapanların bileklerine takacağız.

Deprem gibi büyük bir yıkım sonrası keyfiliğin, kaderimize terk edilmenin ayyuka çıktığı ve fakat bizlerin buna sesiz kalmadığı bir dönemde bu baskının tek bir anlamı vardır: Bu coğrafyada hukuksuzluk tırmandırılarak devam edecek ve hak arama hakkı bile yok sayılacak.”

Aynı baskınların başka adreslere de yapıldığı ve gözaltına alınanların olduğu bilgisinin kendilerine ulaştığını belirten Kayıkçı şöyle devam etti:

“Depremin acı izleri hala üzerimizde iken ve halkın derdine nasıl derman oluruz diye kendimize hasta olma hakkı bile tanımadan 24 saat sendikamızı açık tutma derdinde iken , gündüz vakti gelip soracakları bir soru ile kolayca cevap alabilecek iken arama var gerekçesi ile tüzel bir kimliği olan sendikamıza ve diğer adreslere karanlıkta yapılan bu baskının tek bir izahı vardır despotluk.”

Yapılan baskınların keyfi uygulamalar olduğunu söyleyen Kaşıkçı bu uygulamalara boyun eğmeyeceklerini söyledi.

Sendikaya yönelik baskına gerekçe olarak şube başkanı Cüneyt Kaşıkçı’nın kızı Ayşe İdil Kayıkçı’nın gösterildiği aktarılan açıklamada kişinin baskın esnasında sendikada olmadığının çok kolay bir şekilde tespit edilebileceğine değinildi.

Açıklamada Ayşe İdil Kayıkçı’nın konserlere hazırlanan bir müzisyen olduğu ifade edilerek şunlar ifade edildi:

“Aynı gerekçelerle daha önce hakkında çıkarılan aramalar, gözaltılar sonrası ülkemiz aydın insanının hemen hemen tamamının maruz kaldığı keyfilik ve hukuksuzluk ile yargılanmış ve beraat etmiştir.”

Açıklama şu sözlerle sonlandırıldı:

“Kurumlarımızı, bugüne kadar bu kurumlarda yarattığımız değerlerimizi, acıları ve umutları ile halkımızı, geleceğimizi ve özellikle evlatlarımızı sahiplenecek; bedeli ne olursa olsun, baskılara, keyfiliğe, hukuksuzluğa asla boyun eğmeyeceğiz."