Perinçekçi klandan AKP-saray rejimine methiyeler

Perinçekçi klan, dinci-faşist iktidarın Kürt halkına çevrilmiş namlularına umut bağlamış görünüyor. Irkçılık bataklığına saplanan bu akım, on yılların faşistlerine taş çıkartır hale gelmiştir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 31 Aralık 2018
  • 15:13

Doğu Perinçek’le müritleri ilkesiz, omurgasız, kaypak, uçtan uca savrulan, görüntüde “sol kılıklı” pratikte ırkçı-gerici bir burjuva akımı temsil ediyorlar. Son 30 yıllık pratikleri bu ucubeliklere tanıklık eder. Bu partinin (Vatan Partisi) istikrarlı olduğu tek şey sürekli sağa kaymasıdır.

Bu sürecin ilk yıllarında sol/sosyalist hatta sınıf söylemi kullanan, Abdullah Öcalan’ın ayağına giderek PKK’ye methiyeler dizen Perinçekçi klan, son yıllarda AKP-saray rejiminin dalkavuklarının toplandığı çukura yuvarlandı. PKK hayranı “sosyalist”likten generallerin postal yalayıcılığına, oradan faşist partiyle “Kızılelma ittifakı” kurmaya, darbe çığırtkanlığından “generaller kağıttan kaplanmış” noktasına savrulan bu klan, Fethullah Gülen Cemaati-AKP koalisyonun kumpasına düştükten sonra, ‘hidayete ererek’ dinci-şoven gericiliğin dalkavukluğunda karar kıldı.

Laiklik, Kemalizm söylemlerini on yıllar boyunca geveleyip duran bu akım, Kemalist cumhuriyetin tabutuna son çivileri çaktığı anda dinci şovenizmin dalkavukluğuna soyundu. “Egemenler arası çatlaklarda siyaset yapma” mottosunu esas alan Perinçekçi klan, FETÖ’nün boşalttığı yere yerleşmek için saray dalkavukluğuna balıklama atladı.

Saray rejimine sunduğu hizmetler karşılığında bu klana ne tür kırıntılar bahşedildiğini bilemeyiz. Ancak dinci-faşist AKP-MHP koalisyonuna hizmet ederken “sol söylemi” kullanmak gibi bir ucubeliğin temsilcisi olma ayrıcalığının Perinçek’le müritlerine ait olduğunu, bu onursuz unvanı ise “bileklerinin gücü”yle kazandıklarını kabul etmek gerek.

Yayın organlarını saray dalkavukluğunun, ırkçı-şoven çığırtkanlığın, Kürt halkına ve sola tiksinti verici düşmanlığın borazanı gibi kullanan Perinçekçi klan, yılın son gününde de AKP-saray rejimine methiyeler dizmiş. Görünen o ki, dinci-faşizme hizmet etme konusundaki kararlılığını bir yerlere kanıtlama derdine düşen Perinçekçiler, ABD’nin askerlerini Suriye’den çekmesini de saray rejiminin başarısı diye ilan etmişler.

Emperyalist/siyonist güçlerin ‘proje partisi’ olan AKP’ye “anti-emperyalistlik” payeleri biçmek, geçekliği tersyüz etmede sınır tanımayan ilkesizlikten de kaynaklanıyor. Yanı sıra emperyalizme hizmette kusur etmeyen bir iktidarı destekleyen Perinçekçi klanın “anti-emperyalist” havalarına bürünerek sergilediği kaba riyakarlığı örtme telaşının da payı var.

“Fırat Kalkanı’ndan sonra Zeytin Dalı Harekatı’yla terör koridorunu kesen Türkiye, namlularını Fırat’ın doğusuna çevirdi. ABD’nin Suriye’den çekilme kararında Türkiye’nin kararlı duruşu en önemli rolü oynadı.”

Bu söylemi kullanan Perinçekçi klan, dinci-faşist iktidarın Kürt halkına çevrilmiş namlularına umut bağlamış görünüyor. Irkçılık bataklığına saplanan bu akım, on yılların faşistlerine taş çıkartır hale gelmiştir.