Patnos L Tipi Hapishanesi’ndeki tutsaklar, OHAL’lle birlikte baskı ve saldırıların arttığını anlattı.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, tutsakların gönderdiği mektupta “Öyle ki gece saatlerinde kalp krizi geçiren bir arkadaşımız için acil servise götürülmesi için çağırdığımızda kurumun ikinci müdürlerinden birisi, ‘Ölmüyorsa götürmeyin’ talimatını verecek kadar insanlıktan nasiplenmemişlerdir” ifadeleri yer aldı.
24 kişiye yarım saat sıcak su veriliyor
Haftada bir kez olan telefonla görüşme haklarının tutsaklar için 2 haftada bir ve ayda bir kez olan açık görüş haklarının ise 2 ayda bir olacak şekilde düzenlendiğini ifade eden tutsaklar, maruz kaldıkları hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Cezaevlerinin hijyen açısından en sağlıksız yerler olduğu bilinmektedir. Temizliği sağlamanın yolu kuşkusuz sudur. Ancak, sıcak suyumuz kimi günler hiç verilmemekte, bazen de ‘arıza var’ denilerek haftalarca verilmemekte, bazen çok soğuk akıtılmakta bazen de ılık olacak şekilde akıtılmakta. Üstelik 24’er kişinin kaldığı odalarda günde yarım saat akıtılmaktadır. Bunlar sadece yaşadığımız kimi sorunlardır.”
Tedavi hakkı gasp ediliyor
Tutsaklar, tedavi bir yana muayene olma haklarının bile gasp edildiğini belirterek şunları belirtti:
“Halen, kurum için görevlendirilmiş sürekli bir doktor bulunmamakta. Çok yakın bir zaman önce cezaevinde bir tüberküloz (verem) salgını yaşandı. Yapılan kimi testler sonucunda risk sınırında olanlarımıza yönelik önleyici tedbirler yeterince alınmamıştır. Tedavi edilmesi gereken arkadaşlarımızın tedavileri yapılmamakta, revir için başvurduğumuzda, ‘doktor yok’ , ‘doktor gelmedi’, ‘doktor izinde’ gibi denilerek reddedilmekte. 350 aşkın tutsağın kaldığı bu cezaevinde bizlere yalnızca 1 gün belirlenmiş ve bu söylemlerde bu belirlenen gün için söylenmektedir. Zira, diğer suçlardan (adli) barındırılan tutukluların tedavilerinin yapıldığını pekala görüyor ve duyuyoruz. Bu durumun sadece bizlere özgü bir uygulama olduğu, buradan da açıkça anlaşılıyor.”
Mahkeme ve hastaneye götürülüşlerde ırkçı saldırılar
Tutsaklar başvurularından en az 3-4 ay sonra hastaneye götürüldüklerini ama tedavi olamadıklarını anlattı. Hastane ve mahkemeye götürülüş ise ırkçı saldırıların yaşandığı bir işkenceye dönüşüyor:
“Hastane, mahkeme ve benzeri durumlar için cezaevi dışına çıkarıldığımızda yolda araç içerisinde ırkçı söylemler ve marşlar eşliğinde bozkurt işaretleri yapılarak askerlerce bizlere saldırtmak için provokasyon zemini yaratılmaktadır.”
“Ölüme terk ediliyoruz”
Tutsaklar gönderdikleri mektupta kendilerine uygulanan hak ihlali ve hak gasplarının her geçen gün arttığını ifade ederek, “Özellikle; yaşam, sağlık ve tedavi hakkımızın ortadan kaldırıldığını ve böylelikle adeta ölüme terk edildiğimizin bilinmesi gerektiğini belirtiyoruz” dediler.