Kayyum atanarak kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu 14 çalışanı hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde çalışmanın önsel olarak “terör örgütü bağı” olarak addedilmesi ve gazetecilik faaliyetlerinin “örgüt faaliyeti” sayılması dikkat çekiyor.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Uygur Kaan Arısoy tarafından hazırlanan iddianame İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İçerisinde gazetenin İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ve gazetenin Yazıişleri Müdürü İshak Yasul’un da bulunduğu 14 gazeteci için “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak”, “Terör Örgütü Propagandası Yapmak”, “Terör Örgütlerinin Yayınlarını Basmak veya Yayınlamak” suçlamaları yöneltildi. İddianamede, 6 gazeteci için yakalama kararı bulunurken, Fatma Tandoğan, Gülşen Koçuk, Nedim Demirkıran, Hasan Alma ve Mehmet Beyazit hakkında “Kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildi.
İddianamede, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin Ocak ayından itibaren yaptığı yayınlarda “Özellikle kamuoyunda ‘Zeytin Dalı Harekatı’ olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin PKK/KCK bölücü terör örgütüne ve örgütün Suriye uzantılarına yönelik Afrin'de yürütmekte olduğu meşru operasyonlarla ilgili örgütün lehine, devletimiz aleyhine yalan haberlerle olumsuz bir algı oluşturmak amacıyla rutin ve sistematik şekilde terör örgütü propagandasının yapıldığı” iddiası ileri sürüldü.
Kapatılan gazeteyi savcı açmış
Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 675 Sayılı KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin devamı niteliğinde olduğu iddia edilen iddianamede, “Zira ‘Özgür Gündem’ gazetesinin İstanbul Beyoğlu'nda bulunan yayım merkezi ile ‘Özgürlükçü Demokrasi’ gazetesinin yayımcısı Engin Basın Yayın firmasının şirket merkezinin aynı adreste faaliyet yürüttükleri, ayrıca aşağıda eylemleri belirtilen ‘Özgürlükçü Demokrasi’ gazetesi çalışanlarından bir çoğunun daha önce de ‘Özgür Gündem’ gazetesinde çalıştıkları, dolayısıyla bölücü terör örgütünün ‘Özgür Gündem’ gazetesiyle yürüttüğü KCK organizesindeki propaganda ve ajitasyon faaliyetlerinde gazetenin kapatılması ile oluşan boşluğun ‘Özgürlükçü Demokrasi’ gazetesiyle doldurulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verildi. Ancak Özgür Gündem gazetesinin merkezi mühürlendiğinden kaynaklı 16 Ağustos 2016 tarihinde kapısı mühürlenmiş ve bugüne kadar da bu mühür sökülmüş değil.
Haberler ve arşiv suçlama konusu
67 sayfalık iddianamenin 52 sayfalık bölümünü Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 20 Ocak’tan sonra sayfalarında yer vermiş olduğu haberler oluşturdu. Kürt medyasının 1990 yılından beri tutulmuş arşiv kayıtları da suçlama konusu yapıldı.
İddianamede, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde editör, yazı işleri müdürü, imtiyaz sahibi, gazete dağıtımcısı, idari ve mali sorumlu olmak suçlama konusu yapıldı. İddianamede, “Gazetede editör olarak çalışan şüphelinin terör örgütünün bölücü ve şiddet içerikli ideolojisinin, korkutucu gücünün yayılması, örgütün meşru ve haklı gösterilmesi, örgüt lehine uluslararası kamuoyu oluşturulması amaçlarına yönelmiş sözde haber ve açıklamaları hazırlamakla görevli olduğu, şüphelinin savunması dikkate alındığında özellikle gazetenin günlük nüshalarının ikinci sayfalarında rutin şekilde kadın teröristlerin övüldüğü ve kahramanlaştırıldığı bölümlerin hazırlanmasını şüphelinin sağladığı” ifadeleri ileri sürüldü.
Gazetenin editörlerinden tutuklu Hicran Urun ile ilgili olarak iddianamede, telefonunda kendisinin yönetmenliğini yaptığı "Sur: Ax u Welat" isimli belgeselinin yer alması suçlamalar arasında yer aldı. İddianamede Urun için kullanılan “Şüphelinin Zeytin Dalı Harekatı'nın devam ettiği hassas günlerde bu şekilde gerçekleştirdiği sistemli propagandadaki kastının yoğunluğu ve eylemin sürekliliği birlikte değerlendirildiğinde, basın kisvesi altında silahlı terör örgütü üyesi olarak örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet gösterdiği” ifadeleri dikkat çekti. Gazetenin Ortadoğu sayfası editörlerinden Mehmet Ali Çelebi’nin telefonunda Salih Müslim ve Zuhad Kobanê’nin telefon numaralarının yer alması “dolayısıyla şüphelinin belirtilen terör örgütü liderleriyle doğrudan irtibatlı olduğu” şeklinde değerlendirildi.
Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun haber notları ve haber kaynakları ile “haber alışverişi” içerisinde bulunması “gazetenin günlük olarak hazırlanmasında önemli rol oynadığı” şeklinde değerlendirildi. Gazetenin idari işlerinden sorumlu Davut Uçar’ın mali ve idari işlerle ilgilenmesi suçlama konusu yapıldı.
Soruşturma kapsamında haklarında iddianame hazırlanan gazeteciler şunlar: Davut Uçar, Ersin Çaksu, Fırat Benli, Günay Aksoy, Hicran Urun, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Mizgin Fendik, Önder Elaldı, Pınar Tarlak, Ramazan Sola, Reyhan Hacıoğlu, Yılmaz Yıldız.