Sakarya Hendek’te bulunan ve 3 Temmuz’da 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlama üzerine hazırlanan bilirkişi raporu iş cinayeti gerçekliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
11 kişilik heyet tarafından hazırlanan 200 sayfalık bilirkişi raporu, Hendek Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Patlayıcı gerekenden kat be kat fazlaydı
Fabrikada dört büyük patlamanın gerçekleştiği belirtilen raporda “Zamanca ilk ve büyüklükçe en büyük patlama sürecinin iş yerinin Çin Mahallesi kısmındaki misket deposu, ilaç eleme yeri ve misket laboratuvarıyla ilişkili olduğu” ifade edildi.
Raporda fabrikada bulunan patlayıcı miktarı patlamalarla ilişkilendirilerek şöyle ifade edildi:
“En büyük patlayıcı miktarı 5 bin 700 kilogram gök bombası (13 ton 396 kilogram TNT’ye eş değer) ile 19 metre çapında çukur oluştu. 4 ton 82 kilogram gök bombası (9 ton 595 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 17 metre, 1 ton 106 kilogram gök bombası (2 ton 599 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 11 metre, 831 kilogram gök bombası (1 ton 953 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 10 metre, 53 kilogram gök bombası (125 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 4 metre ve 831 kilogram gök bombası (1 ton 953 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 10 metre çapında çukur oluştu.”
Patlayıcıların konulduğu ruhsatsız depolar çalışma alanından izole değildi
Raporda, fabrikada patlayıcıların konulduğu depoların yasal olmadığı ve tüzüğe aykırı olduğu şu şekilde belirtildi:
“Depolarda sütreler bulunmuyordu ve güvenlik mesafeleri yasal değerlere uymuyordu. Depolar ve misket üretim bölgelerinde yasal sınırların üzerinde patlayıcılar depolanmıştır. 2 Temmuz 2020 tarihindeki depo kayıtlarında piroteknik patlayıcıların toplam miktarı 41 ton 281 kilo 38 gramdır. Buna ilave olarak 5 tondan fazla miktarda Kosova için piroteknik materyal üretilmiştir. Sonuç olarak Çin Mahallesi’nde yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe aykırı olarak depolama ve üretim yapılmıştır.”
Üstelik rapora göre depolar ruhsatsız. Yani katil sadece patronlar değil, güya inceleme yapan sermaye devleti de havai fişek fabrikasındaki iş cinayetine suç ortağı.
Göstermelik iş güvenliği önlemi bile yok
Raporun devamında ise iş cinayetini tekrar tekrar ortaya seren şu bilgiler yer aldı:
“Yıkılmamış binalarda yapılan incelemelerde parlama, patlama tehlikesi olan binalarda kıvılcım çıkarabilecek elektrikli cihazlar konulduğu, tehlike bölgelerine uzatma kablolarıyla elektrik çekildiği, makine tamiratları yapılırken elektrik bağlantılarında güvenlik kurallarına uyulmadığı belirlendi.
Bağlantı noktalarında sızdırmazlık özelliğinin bozulduğu, statik elektriğe karşı yeterli tedbirlerin alınmadığı, çalışanların kontrolünün muntazaman yapılmadığı, gelişen teknolojiyi kullanarak alınabilecek güvenlik tedbirlerinin alınmadığı görüldü.
İş sağlığı ve güvenliği hukuku bakımından düzenlenen yükümlülüklerin tam olarak sağlanmadığı anlaşıldı. İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli olan tüm önlemlerin alınmadığı sonucuna ulaşıldı.
Patlayıcı materyallerin depolandığı toplam alan 2 bin 400 metrekare. Depo başına yaklaşık 6 ton patlayıcı/kimyasal içerik bulunduğu görülmektedir. İlgili mevzuata göre bu depoların minimum 2 ton kapasiteli patlayıcı madde muhafaza yapıları olarak ele alınması gerekirdi.”
Patlayıcıların imha işleminde de yine tedbirler alınmadığı için üç asker yaşamını yitirmişti.