Sermaye devletinin Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı köylerdeki ablukası ve saldırganlığı sürüyor. Geçtiğimiz haftalarda 3 kişinin katledilmesi, işkence ve yıkımlarla gündeme gelen Xerabê Bava’da iki haftayı aşkındır devam eden devlet terörünün yanı sıra Talatê (Doğanlı) ve Cibilgirav (Kuyular) köylerinde de “yasak” bugün itibarıyla bir haftayı doldurdu.
Evler yıkılıyor, su verilemiyor
Dihaber’e konuşan Telatêli köylüler evlerin askerler tarafından yıkıldığına dikkat çekerek 1993 yılındaki saldırganlığa benzer uygulamalara maruz kaldıklarını söyledi.
Köylüler ‘90’lı yıllarda evlerinin yıkılarak göç etmeye zorlandıklarını hatırlatarak aradan geçen yıllarda yeniden inşa ettikleri evlerinin bugün de saldırıların hedefi olduğunu dile getirdi.
Askerlerin köye karargah kurduğunu ifade eden köylüler, askerlerin evleri bombaladıklarını, iş makinaları ve kepçelerle evleri yıktıklarını, tarihi yapıların da saldırıya uğradığını söyledi. Evlerin yıkıldığı sırada su borularının patlaması nedeniyle köyde su sıkıntısının baş gösterdiği kaydedildi.
“Çığlığımızı duyun”
Yaşamlarının, geçim kaynaklarının tehdit altında olduğunun altını çizen köylüler çocuklarının da saldırıdan etkilendiğini belirtti. Askerlerin baskınlarla terör estirdiğine değinen köylüler şu ifadeleri kullandı:
“Susuzluk bizi çok zorluyor. Böyle giderse ne yemek kalır ne de hayvan. Köyün geçim kaynağı zaten bir inektir. Onlar da ölürse ne yaparız? Derdimizi kimseye anlatamıyoruz. Bu zulmü herkes duysun. Burada yaşlılar, çocuklar var. Birileri artık çığlığımızı duysun.”