Kürdistan’da kirli savaşın tırmandırıldığı dönemde sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte işkence ve katliamlar yapıldı. Her zaman kayıtta olan mobese ve kamera kayıtları katliam sonrasında türlü bahanelerle yok edildi.
İşkence kayıtlarının silinmesiyle ilgili verilen yanıtlar ise sermaye devletinin pişkinliğini tekrar tekrar gözler önüne seriyor. Bunun son örneği de Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın işkence kayıtlarıyla ilgili talebine polisin verdiği yanıt oldu.
Mardin Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı sonrasında 26 Mayıs 2016 tarihinde yerleşim yeri tahliye edildikten sonra 17’si çocuk, 70 kişi tutuklanmıştı. Gözaltına alınanların işkence şikayeti üzerine Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattı.
Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun 21 Haziran 2016 tarihinde Nusaybin Emniyet Müdürlüğü'ne yazdığı talimat ile işkence gören 12 çocuğun tutulduğu nezarethane kayıtlarını isteyen yazısına verilen olumsuz yanıtta şu bahene ortaya atıldı:
"Çocuk Şube Müdürlüğümüzde kurulu kayıt sistemi otomatik kayıt yapmakta ve içerisinde yüklü hafızanın dolması halinde kendisini otomatik olarak resetlemekte olduğundan bugün itibariyle yapılan kontrolde en son tarih olarak 30.06.2016 gününden önceki kayıtların sistemin kendisini resetlemesi sebebiyle silindiği ve tarih itibariyle sistemimizde istenilen güne ait kamera kayıtlarının bulunmadığı...”