İstanbul’un Kuzey Ormanları’nı katleden Maslak 1453 projesine Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın yaptığı itiraz Hazine tarafından “Orman değil” denilerek korunmaya alındı. Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre Maslak 1453 adlı toplu konut projesinin inşa edildiği alanda 5504 metrekarelik alanın ormanlık alanın devamı olduğu anlaşıldı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bu arazinin orman vasfıyla tescili için dava açılması amacıyla Hazine’ye ihbarda bulundu. Fakat Hazine, arazinin 2010’da Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) satıldığını, TOKİ’nin de imar planlarını değiştirdiğini ve inşaata başlandığını belirterek, dava açmayacaklarını bildirdi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun Maslak 1453 adlı lüks toplu konutu yapacağını açıklaması üzerine emekli Orman Yüksek Mühendisi Sabri Dalgıç, arazinin bir kısmının orman olduğunu belirterek, 21 Ocak 2013’te şikayette bulundu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı iddiayı incelemek üzere Eşref Durmuş ve Ömer Keskin’i müfettiş olarak atadı. Müfettişlerin hazırladığı 14 Haziran 2013 tarihli raporlarında, bölgede 1960’larda Hadim Koru Devlet Ormanı’nın kurulduğu belirlendi. Maslak 1453’ün inşaat alanında yer alan 10622 ada bir nolu parselin 2009 metrekarelik kısmı, yol olarak ayrılan 1869 metrekarelik kısım ile 10623 ada bir parsel içindeki 1626 metrekarelik kısmın Hadim Koru Devlet Ormanı’nın devamı niteliğinde olduğu tespit edildi. Ancak bu arazinin orman tahdit sınırları dışında kaldığından Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın dava açamayacağı ifade edildi. Orman vasfındaki parseller için tapu iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili için dava açılması amacıyla Hazine’ye ihbarda bulunulması ve dava açıldığı takdirde Hazine’nin müdahil olması vurgulandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı da müfettiş raporu gereğince Hazine’ye ihbarda bulundu.
Hazine, 14 Mayıs 2015’te İstanbul Oman Bölge Müdürlüğü’ne verdiği yanıtta, bu arazinin 2010 yılında TOKİ’ye devredildiği, devirden sonra TOKİ tarafından yapılan imar planlarına ilişkin İl Çevre Orman Müdürlüğü’nün “ÇED Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir” şeklinde görüş belirttiği anlatıldı. Arazinin orman tahdit sınırları içerisinde kalmadığının anlaşıldığı savunularak, kesinleşmiş imar planlarına göre inşaata başlandığı ifade edildi. Bu nedenle Hazine tarafından dava açmayı gerektiren bir husus olmadığı anlatıldı.