Marmaray projesinin ikinci etabı olan Gebze-Halkalı banliyö hattı, uzmanların aksi yöndeki uyarılarına rağmen 12 Mart tarihinde açıldı. Bu hattın henüz kontrol testlerinin tam olarak tamamlanmadan, seçim hesabıyla apar topar açılmasının kötü sonuçlar doğurabileceği, raporlar ile ortaya serilmişti. Seferlerin başlamasından beri aksaklıkların, sinyalizasyon sorunları sonucu geçici duraksamaların yaşandığı haberlere yansıyor.
Marmaray’ın 13,6 km’lik Ayrılıkçeşmesi-Kazlıçeşme arası boğaz tüp geçişi 2013 yılında açılmıştı. Bu projenin devamı ise toplamda 76 km olacak şekilde Gebze-Halkalı arası bir güzergâhtı. Marmaray öncesinde, İstanbulluların sıkça kullandığı, günde 150 bin yolcunun taşındığı banliyö hatları mevcuttu. Marmaray projesinin hayata geçirilmesi ile bu hatlar 2012 ve 2013 yıllarında kapatıldılar. Gebze-Halkalı hattı geç “tamamlandığı” halde henüz de hazır değil. Buna rağmen AKP şefi Erdoğan yerel seçimler öncesinde açılış yaparak, kendi politik ihtiyaçları uğruna binlerce yolcunun hayatını tehlikeye atıyor.
Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) açılış yapılmadan önce eksikliklere ve kaygılara dair bir rapor yayınladı. İş-Kur üzerinden alınan 90 makinistin eğitim ve yol deneyimi için yapılması gerekenlerin yeterince yerine getirilmediğine dikkat çekilen raporda, eksik sayıda “tren trafik kontrolörü”nün istihdam edildiği belirtildi. Trenler için bazı noktalarda sinyal görüş mesafesinin çok kısa olduğu, frenleme mesafesinin yetersiz kaldığı açıklandı. Marmaray trenlerinin işletim sisteminin henüz tam olarak çalışmadığı, hat üzerinde işleyen trenlerin trafik kontrolörü ekranında zaman zaman görülmediği dile getirildi. Ayrıca Halkalı, Gebze ve bazı istasyonlarda otomatik motorlu makaslarda henüz makas motorlarının olmadığı, makasların tıpkı kaza yaşanan Ankara YHT garı batı çıkışında olduğu gibi makasçı tarafından tanzim edildiği ifade edildi.
Raporda aynı zamanda, 2002 yılından bu yana ölümle sonuçlanan tren kazalarına yer veriliyor ve Marmaray’da da olası bir kazanın faciaya dönüşebileceği yönünde uyarılar yapılıyor. 13 Aralık 2018’de Ankara YHT’de yaşanan tren kazası sonucu 9 kişi hayatını kaybetmiş, 86 kişi yaralanmıştı. Kayaş-Sincan arası banliyö hattı 2 sene önce Başkent Ray çalışmaları için kapatılmıştı. Bu hatta yalnızca yüksek hızlı trenler çalışıyordu. Çalışmalar tam bitmeden, sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan bu hat Nisan 2018’de hizmete açılmıştı. Telsizle yönlendirilen trenler, kafa kafaya gelecek şekilde yönlendirilince kaza gerçekleşmişti. Suçu yalnızca bir iki insana atmak sorumluluktan kaçmak demektir. Ortada tamamen bir ihmal vardır.
8 Temmuz 2018’de 24 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren kazasının acıları da halen tazedir. Trenin kaza yapacağı çok açıkken gerekli önlemler alınmamış, kaza tamamen ihmaller zinciri sonucu yaşanmıştı.
Demiryolu ulaşım hatlarında yaşanan diğer katliamlar şöyle: Pamukova’da 2004 yılında 41 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlandırılmış tren kazası, 2004 yılında 8 kişinin hayatını kaybettiği Tavşancıl tren kazası, 2008 yılında 9 kişinin öldüğü Kütahya tren kazası, 2009 yılında 5 kişinin hayatını kaybettiği Cumhuriyet Ekspresi kazası…
Tüm bu kazaların ortak yönlerine bakıldığında, özelleştirme kapsamında yıllar içerisinde TCDD’nin deneyimli kadrolarının tasfiye edilmesi, bakım-onarım servislerinin özel şirketlere devredilmesi ve yolların denetiminin yapılmaması, demiryolu mühendisliğinin kale alınmaması gibi olgular ön plana çıkıyor. Çok daha önemli bir sebep ise kazaların gerçekleştiği hatların AKP hükümetinin seçim dönemi gösterisine malzeme olarak kullanması için erken hizmete açılmasıdır.
Kalabalık şehirlerin temel sorun alanlarından biri olan ulaşım sorununun çözümü konusunda ortaya konulan projelerin seçim propagandasına alet edilmesi ve rant mantığının işlemesi sonucu bu tür katliamlara zemin hazırlanmaktadır. Henüz gerekli kontrol test sürüşleri yapılmadan açılan ve sinyalizasyon aksamalarının yaşandığı Marmaray hattında da bu tehlike sürüyor...