Komünist tutsaklar Alaattin Karadağ’ı andı

Sincan 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'ndeki komünist tutsaklar, TKİP militanı komünist işçi Alaattin Karadağ'ı, ölüm yıldönümünde düzenledikleri etkinlikle andı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Kasım 2015
  • 09:05

Sincan 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'ndeki komünist tutsaklar, TKİP militanı komünist işçi Alaattin Karadağ'ı ölüm yıldönümünde düzenledikleri etkinlikle andı.

19 Kasım Perşembe günü saat 21.00'de başlayan anma programında, açılış konuşmasının ardından tüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu esnasında Adnan Yücel’in “Biz kazanacağız” adlı şiiri okundu.

Saygı duruşundan sonra Alaattin Karadağ’ı ve onun devrimci, örgütlü mücadeledeki sürecini anlatan bir metin okundu. Sonrasında, “Düşenlere” adlı marş ve işçi sınıfının büyük ozanı Nazım Hikmet'in “Güneşi içenlerin türküsü” adlı şiiri okundu.

Şiir ve marşların ardından “Alaattin Karadağ ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!”, “Yaşasın partimiz Türkiye Komünist İşçi Partisi!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı. Sloganların bitiminden sonra da devrim şehitlerine “zafer sözü” verilerek anma programı bitirildi.

Komünist tutsaklar, yaptıkları anmayla birlikte parti ve devrim şehitlerine bağlılıklarını, onları her koşulda anarak göstereceklerini vurguladılar. Anma programına komünist tutsakların siper yoldaşlarının da katılarak destek verdiği ifade edildi.

Anma programında okunan metin şu şekilde:

“Dostla, yoldaşlar;

Komünist işçi Alaattin Karadağ 19 Kasım 2009'da, İstanbul'un Esenyurt ilçesinde proletaryanın önder kurmayı partimiz TKİP'nin özgür sesini, işçi ve emekçilerle buluşturduğu illegal bir faaliyet esnasında sınıf düşmanlarıyla girmiş olduğu çatışmada hayatını kaybederek, ölümsüzlüğe ulaşmıştır.

Alaattin yoldaş, partimiz TKİP saflarında başlamış olduğu örgütlü devrimci mücadelesinin her anında ve kritik zorlu sınavlarında ortaya koyduğu lekesiz pratiğiyle her zaman başı dik, alnı açık ve onurlu bir duruş sergileyerek partimizin ihtilalci-militan çizgisine yaraşan ve onu kendi kimliğinde yansıtan komünist bir önder olmuştur.

Gözaltında işkenceli sorgularda, zindanlarda Ölüm Orucu direnişlerinde ve sınıf düşmanlarıyla ölümüne karşılaşılan her mevzide işçi sınıfının bir bireyi olmanın, sınıfın önder kurmayı TKİP'li bir komünist militan olmanın sorumluluğuyla hareket etmiştir. Yaşamıyla olduğu kadar ölümüyle de parti, devrim ve sosyalizm kavgasının kızıl bayrağını sermaye iktidarının burçlarında dalgalandırmasını bilmiştir. Tıpkı Habip, Ümit ve Hatice yoldaşları gibi...

Dostlar, yoldaşlar;

İşçi Alaattin'den komünist önde, militan Alaatinler'in  yaratılmasının onuru şüphesiz ki sınıfın devrimci partisine aittir. Alaattin yoldaş, Arap halkına mensup ve ezilen Alevi mezhebinden gelen bir yoldaşımızdır. Fakat onun sermaye düzeniyle yaşadığı esas çelişkisi, kimliksel baskı ve ezilmişliğinin de kaynağı olan sınıfsal ezilmişliği olmuştur. Daha ilkokulu yeni bitirmesine rağmen aile geçimine katkıda bulunma zorunluluğuyla öğrenimine ara vermek zorunda kalmış ve mensubu olduğu sınıfın saflarına fırın işçiliği yaparak adımını atmıştır.

Sermaye düzenine duyduğu sınıfsal öfke ve kinini komünist hareket saflarında bilinçli örgütlü bir mücadeleye dönüştürmüştür. Henüz çocuk sayılabilecek yaşlarda ailesinin yanından ayrılarak illegal mücadelenin ateşinde, ihtilalci bir kimlikle pişmiştir.

Yeni dönemi proleter sosyalizm temelinde ve sınıf devrimciliği şahsında inşa etme hedefiyle yola çıkan komünistlerin Alaattin gibi sınıfın öncü unsurlarıyla buluşması tesadüf olmamıştır. Komünistler bu hedeflerinde aldıkları mesafeyi Alaattin gibi yoldaşları kazanarak katetmişlerdir. Habipler, Alaattinler sınıfın devrimci partisi şahsında önder kurmayına, partimiz ise onların şahsında toplumsal, sınıfsal tabanına kavuşmuştur.

Bu bilinç ve perspektifle Alaattin yoldaşımız da mensubu olduğu sınıfın devrimcileştirilmesi faaliyetinde her zaman en ön saflarda yer edinmiştir. Bir mektubunda “Önemli olan sosyalizmi, sınıf partisini, öncü işçi kavramlarını militanca ezbere bilmek değil, onun hayattaki karşılığını hissettirmek ve yakıcı bir ihtiyaç olduğunu kavratmaktır.” diyerek yaşamına ve pratiğine yön veren onun partisiyle bütünleşmesini sağlayan düşüncesini de en iyi şekilde özetlemiştir.

Nitekim komünist bir işçi olarak tüm yaşamını sınıfın içinde, sınıfı devrimcileştirme faaliyetine adayan Alaattin yoldaş, Organize Sanayi Bölgeleri'nde, fabrikalarda, tezgah başlarında sınıfıyla yan yana gelerek, omuz omuza vererek onun, sermaye karşısındaki mücadelesini örgütleme pratiği içerisinde olmuştur. Bu uğurda hiç bir fedakarlıktan kaçınmayarak, geçirdiği “iş kazasıyla” sağ el parmaklarını kaybetme pahasına bedel ödeyerek sınıfıyla iç içe, yan yana olmuştur.

Sınıfına, partisine bağlılığı, davasına adanmışlığı onu tezgah başında bir proleter, eylemlerde, direnişlerde sınıfın öncüsü, ihtilalci-illegal parti yaşamında ise komünist, militan bir önder yapmıştır. Partimizin “düşünen ve savaşan militanlar” geleneğinin önder bir temsilcisi haline getirmiştir.

Dostlar, yoldaşlar

Partimiz TKİP, bugüne kadar rotasından hiç sapmadan devrimci bir sınıf hareketi yaratabilme hedefiyle çıktığı yolda işçi Alaattinler'den komünist, militan Alaattinler yaratma pratiğinde gittikçe daha fazla deneyim elde ediyor ve yetkinleşiyor. Greif Direnişleri’nden, “Metal Fırtınalarına”, “işgaller, grevler ve direnişlerde” yeni Alaattinler, Habipler, Haticeler sınıfın devrimci partisiyle buluşuyor, umudu daha da büyütüyor.

Komünist işçi Alaattin Karadağ yoldaşımızın anısı önünde derin bir saygıyla eğilirken onun şahsında tüm devrim şehitlerine de zafer sözümüzü buradan bir kez daha haykırıyoruz. Yaşasın devrim ve sosyalizm! Yaşasın partimiz Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Sincan 1 No'lu F Tipi Hapishanesi’nden komünist tutsaklar”

İLİŞKİLİ HABERLER