Türkiye'de “insani yardım” adı altında mülteciler üzerinden yapılan kirli pazarlıkların “tıkanması” üzerine, Almanya jet hızıyla Ermeni Soykırımı'nı parlamentosunda onayladı. 1915-16'da yapılan soykırımı tam da kirli pazarlıkların “tıkanması” sonrası onaylaması, Almanya'nın bu atağı da bir pazarlık konusu haline getireceğini ortaya koyuyor.
Göç anlaşması ve son durum hakkında bir AB diplomatının sözleri çarpıcı. Basına yansıyan haberlere göre, soykırımın onanmasının göç anlaşmasını etkileyeceğini düşünen bir AB ülkesi diplomatı, geçen sene sonbahardan itibaren geliştirilen göç anlaşmasının Avrupa adına mimarının Almanya Başbakanı Merkel olduğunu anımsatırken, “Erdoğan ile Merkel arasındaki diyalogun bu nedenden dolayı kesilmesi, şu anda zaten tehlikede olan anlaşmanın tamamlanması ve etkin uygulanması sürecini durdurabilir. Terörün tanımı nedeniyle zaten sıkıntıda olan vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının uygulaması aksarsa bu durum genel mülteci anlaşmasına da zarar verebilir” diye ifade etti.
Almanya'nın ardından diğer AB ülkelerinin de soykırımı onaylamaları gündeme geliyor. İşte AB'nin asıl pazarlık gücü de bu olacak. Kirli pazarlık, AB adına başka bir isimle sürebilir. Ama pazarlık kesinkes sürecek ve Almanya da bu kirli pazarlığın dışında olmayacak.
Türkiye, Avrupa'ya vizesiz giriş konusunda ısrarlı olmasa da 3 milyar avroyu almada ısrarlı. AB ise 3 milyar avroyu bir tür “çerez parası” olarak vermeyi düşünüyor. Bu şekilde hem kendilerini pek sarsmayacak, hem de verdikleri paranın mültecilere harcandığını denetleyebilecek. Sorun mültecileri düşünmek değil, daha fazla para vermemek için denetlemek istiyorlar. Şimdilik Fransa ve Belçika'da olduğu gibi ekonomik krizleri saltanatlarını tehdit eder nitelikte dışa vuruyor. Yani 3 milyar avroyu işçi ve emekçilerden çıkarmaları, verili durumda zor görünüyor. Bu durumda para hibe etmek onlar için de çok zorlaşıyor.
Almanya Ermeni soykırımını onayladı. AB adına mesaj net; göçmen anlaşmasında sorun yaratırsanız, tüm AB ülkeleri de soykırımı onaylar. Türkiye Almanya'ya karşı, şimdilik, neredeyse ilişkileri donduracakmış gibi bir rol içinde. Fakat Almanya'yla ilişkiler donmaz ve kirli pazarlık sürer.
Almanya Ermeni Soykırımı'nı kabul ederek, “insani” bir adım atmış gibi görünebilir. Ancak kirli pazarlık için gündeme gelen bu durum, “insani bir adımı” değil, Almanya ve AB emperyalistlerinin bir başka iğrenç yüzü olarak karşımızda duruyor. Emperyalistler böylesi iğrenç davranışlarda bulunurken, Ortadoğu'da emekçi halkları katletmeye devam ediyor.
Özetle söyleyelim emperyalist kapitalizmi tarihin çöp sepetine gönderdikten sonra, yani sosyalizmde hem geçmişte yaşanan katliam ve soykırımların hesabı sorulur, hem de yeni soykırımların önü kesilir.
M. Kurşun