“KHK’lere teslim olmayacağız!”

Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında KHK’li eğitimcilere karşı verilen ayrımcı yargı kararlarına ve Marmara Üniversitesi’nin hukuksuz uygulamalarına tepki gösterildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Şubat 2024
  • 16:30

Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında, KHK’li eğitimcilere karşı verilen ayrımcı yargı kararlarına ve Marmara Üniversitesi’nin hukuksuz uygulamalarına tepki gösterildi. Toplantıda basın açıklamasını Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş okudu.

OHAL ve KHK sürecine dikkat çekilen açıklamada şunlar söylendi:

“Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi üyesi 62 üniversite emekçisi hukuksuz OHAL KHK’larıyla görevinden edilmiş; üyelerimizden 32’si için göreve iade, 30’ü için ise ret kararı verilmiştir. Her ne kadar bu süreçte mahkeme kararıyla görevine iade edilenler olsa da üniversite emekçilerine yönelik ihlaller katlanarak devam etmektedir. Kamuoyunda ihraç hukuksuzluğunun sona erdiği, herkesin görevine döndüğü algısı hâkim olsa da bu algı gerçeği yansıtmamakta ve katlanarak artan hukuksuzlukları perdelemektedir.

Üniversiteler tümüyle keyfi biçimde, hukuku çiğneyerek mahkeme kararlarını uygulamayı reddetmekte; göreve iade kararları bir üst mahkeme olan bölge idare mahkemelerinin çelişkili kararlarıyla bozulmaktadır.”

Açıklamada keyfi tutumun en çarpıcı örneklerinin Marmara Üniversitesi’nde yaşandığı belirtilerek, şunlar ifade edildi:

“Marmara Üniversitesi, Haziran 2023’te yargı kararıyla görevine iade edilen ve buna dair kararı Kasım 2023’te istinafta onanan Barış Akademisyeni üyemiz Hülya Dinçer’in göreve başlamasını ve haklarının iadesini sekiz ay keyfi biçimde geciktirmiş; sonrasında ise, hiçbir yasal temeli olmadan talep ettiği arşiv araştırması sonucunu bahane ederek Dinçer’i göreve başlatmayı reddetmiştir.”

Açıklamanın sonunda Barış Akademisyenleri’ne yönelik bu uygulamaya karşı mücadele edileceği vurgusu yapıldı ve şunlar söylendi:

“Eğitim Sen olarak, bu dayanaksız, kendi içinde dahi tutarsız ve ayrıştırıcı yargı kararlarının bizi hapsetmeye çalıştığı belirsizlik rejimine karşı sessiz kalmayacağız. Hukukun en temel ilkelerini dahi çiğnemekten çekinmeyen zorba üniversite yönetimleri ve bir emekçi kıyımına dönüşmüş ihraç politikalarını meşrulaştıran yargı siyasetine karşı mücadele etmekten ve dayanışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Haksız ve hukuka aykırı kararlarla ihraç edilen tüm üyelerimiz görevlerine iade edilene dek tüm gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”