Kayseri’de 1 Mayıs

Kayseri’de düzenlenen 1 Mayıs mitinginde, emekçiler krizin faturasını ödemeyeceklerini ve kıdem tazminatı hakkının gaspına geçit vermeyeceklerini vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 01 Mayıs 2019
  • 20:55

İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs için Kayseri’de üç bine yakın işçi, emekçi ve genç bir araya geldiler. KESK’in yaptığı başvuru doğrultusunda, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs mitingi Mimar Sinan Parkı’nda saat 16.00’da başladı.

KESK bileşenleri Eğitim Sen önünden Mimar Sinan parkına doğru saat 15.00’te yürümeye başladılar.

Kayseri İşçi Birliği, Sivas Caddesi’nde Stad iş merkezi önünde toplanarak kortej oluşturdu ve “Kıdem haktır gasp edilemez” pankartıyla yürüyüşe geçti. Buluşma noktası olarak Sivas Caddesi’ni belirleyen BDSP de “Krizin faturasını kapitalistler ödesinler” pankartıyla yürüyüşte yer aldı.

Birleşik Haziran Hareketi (BHH) Sivas Caddesi’nde, EMEP yoğun burçta, Hacıbektaş Veli Derneği Düvenönü’nde, HDP Almer önünde toplanarak miting alanına yürüdü.

TÜMTİS Kayseri temsilciliğinden yürüyüşe geçen TÜMTİS üyesi işçiler de çoşkulu sloganlarla miting alanına ulaştı.

Saat 16.00 sularında miting alanında buluşmaların tamamlanması sonrası Enternasyonal Marşı ile başladı.

Kriz var deniyor ve...”

Miting de ilk konuşmayı Tertip komitesi adına KESK Dönem Sözcüsü Orhan Karakaya yaptı. Karakaya, ekonomik ve sosyal saldırılara değinerek işçilerin kazanılmış her türlü hakkının Türkiye’de olduğu gibi dünya genelinde de gasp edilmeye çalışıldığına dikkat çekti. “Yaşanan ekonomik krizin nedeni işçiler olmadığı halde krizin faturası işçilere, emekçilere ödettirilmek isteniyor” diyen Karakaya, bu kapsamdaki saldırıları şöyle anlattı: “Patronlar kriz var diyerek işçiler sorgusuz, sualsiz işçileri işten atıyor. Kriz var denerek hükümetler, hükümet patronlara teşvik üstüne teşvik veriyor, paketler açıklıyor. Asıl biz işçilerin daha fazla kullanması gereken İşsizlik Fonu patronlara, devlet bankalarına kaynak olarak kullandırılıyor, yağmalanıyor.”

İşsiz sayısı 8 milyona ulaştı”

“Yani her zaman olduğu gibi hükümetlerin desteği ile patronlar krizi fırsata çeviriyorlar” diye sözlerini sürdüren Karakaya, işçi sınıfının krizin bedelini ödemeyeceğini vurguladı. Hayat pahalılığına, ‘mutfak enflasyonu’na, patates ve soğan başta olmak üzere temel gıdaların fahiş fiyatlarına dikkat çeken Karakaya, işçilerin ücretlerinin eridiğini, alım gücünün düştüğünü dile getirdi.

“Sadece son bir yılda işsiz sayımız 1 milyon 200 bin civarında arttı. İşsiz kişi sayımız 8 milyona ulaştı. Her evde en az 1-2 kişi işsiz durumda. Genç ve kadın işsiz sayısı daha fazla, her 4 gençten biri işsiz” diyen Karakaya, “Biz emekçiler kredi kartları ile borç, harç içerisinde, yememizden, içmemizden, giyinmemizden kısarak ay sonunu getirmeye çalışırken patronlar servetlerine servet katmaya devam ediyor” ifadeleriyle patronların artan kârlarını teşhir etti.

Sermayenin borçlarını sildiler, işçiden alıp sermayeye verdiler”

AKP-MHP koalisyonunun, sermayenin borçları için seferber olduğunu ortaya koyarak sözlerini sürdüren Karakaya şöyle konuştu: Kriz öncesinden başlayarak Sabancı Holding’in devlete olan borçlarının %92,8’i, Cengiz Holdingin 422 milyon TL borcunun tamamı, Akbank’ın 93 milyonluk borcunun %95,9 u Turkcell in 450 milyonluk borcunun %94,7 si silindi. Ama tek bir emekçinin hiçbir borcu silinmedi. Ülkemizde fonların başına neler geldiğini hepimiz biliyoruz. Hatırlarsanız Konut Edindirme Fonu, Tasarrufu Teşvik Fonu, tüm bu fonlardan işçiler ve emekçiler hak ettiklerini alamadılar. İşçiler ve emekçiler bu fonlar nedeni ile yatırdıkları paraları dahi alamadılar, zarar ettiler. Şimdilerde İşsizlik Fonu’nun ise nasıl kullanıldığını görüyor yaşıyoruz. Şu kriz döneminde, işten atılan on binlerce işçi olmasına rağmen İşsizlik Fonu’ndaki para işsiz kalan işçilere değil sermayeye, patronların yararına kullanılıyor. Patrona deniyor ki ‘İşyerine işçi al, sigortasını devlet olarak ben ödeyeceğim.’ Peki devlet sigorta primini nereden ödüyor? İşsizlik Fonu’ndan. Devlet bankalarına İşsizlik Fonu’ndan para aktarılıyor.”

Kıdem tazminatının fona devredilmesini istemiyoruz”

Kıdem tazminatı hakkının gaspı hedefine değinilen açıklamada, ‘Kıdem Tazminatı Fonu’ oluşturulması durumunda yaşanacaklar şöyle anlatıldı: Kıdem Tazminatı 30 gün üzerinden hesaplanarak işçinin hesabına birikiyor. Eğer Kıdem Tazminatı Fon a devredilirse bu süre 30 gün değil en az 20 gün üzerinden hesaplanacak. Yani işçi 60 bin TL tazminat yerine 40 bin TL alacak. İşçiler işten çıkarılınca, çıkınca Kıdem Tazminatını hemen alamayacak. Sadece ev, araba vb almak isterse parasını fondan alabilecek. Tüm bu nedenlerle kıdem tazminatının fona devredilmesini istemiyoruz.”

Çözüm genel grev ve direniştir”

Ayrıca mitingde TÜMTİS Genel Sekreteri Gürel Yılmaz konuştu. İşçi sınıfına yönelik, özelde kıdem tazminatının gaspı saldırılarına, genelde ekonomik ve sosyal yıkım saldırılarına değinen Yılmaz, “Çözüm genel grevdir, çözüm genel direniştir” dedi.

Yürüyüş ve miting sırasında “Kıdem haktır gasp edilemez!”, “Yaşasın 1 Mayıs İşçi Bayramı!”, “İşten çıkarmalar yasaklansın!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!” şiarları haykırıldı.

Kızıl Bayrak / Kayseri