Kayseri’de 1 Mayıs öncesi organize patronlarının sistematik baskıları 1 Mayıs’a katılımı genel olarak zayıflattı. Kapitalistler kolektif çıkarları temelinde kimi zaman büyük bir ekonomik yıkım yaşayan işçilere 1 günlük çalışmaya iki günlük mesai ücreti önerisiyle, kimi zaman işten atma tehdidiyle katılımı zayıflatmak için organize bir çalışma yürüttüler. Buna rağmen öncü işçi potansiyeli rüşvet ve tehdit dayatmalarına boyun eğmedi. 1 Mayıs’a katılım konusunda tutum aldı.
Kayseri’de Türk-İş Bölge Başkanlığı geçen yıl olduğu gibi bölücü tutumunu ortaya koydu. Devletlilerin talimatlarına uydu. Tabanın birleşik kitlesel 1 Mayıs talebine kulaklarını tıkadı. Yaklaşık 200 kişilik sembolik bir katılımla basın açıklaması yapma geleneğini sürdürdü. Türk-İş’e bağlı olan ve ortak 1 Mayıs meydanında yer alma konusunda tutum alan tek sendika TÜMTİS Kayseri Temsilciliği idi.
Miting için resmi başvuruyu KESK yaptı. 1 Mayıs mitingi Mimar Sinan Parkı’nda saat 16.00’da başladı. 1 Mayıs alanına işçi ve emekçiler farklı noktalarda kortej oluşturup yürüyerek geldiler. Kayseri’nin kent merkezinin tüm noktalarında 1 Mayıs coşkusu yaşandı.
Kayseri İşçi Birliği, Sivas Caddesi’nde Stad İşmerkezi önünde saat 15.00’da toplandı ve kortej oluşturdu. Kayseri İşçi Birliği imzalı “Kıdem haktır, gasp edilmez!” pankartı arkasında bir araya gelen işçiler canlarının yongası kıdem tazminatına sahip çıkacaklarına dair kararlı tutumlarını ortaya koydular. Sivas Caddesi’nde buluşan işçiler kortej oluşturarak saat 15:30’da 1 Mayıs alanına yürüdüler.
BDSP de buluşma noktası olarak Sivas Caddesi’ni belirlemiştii. “Krizin faturasını kapitalistler ödesin!” şiarının yer aldığı BDSP pankartı arkasında kortej oluşturarak, saat 15:30’da 1 Mayıs alanına doğru yürüyüşe geçtiler.
Mitingde ekonomik kriz ve sosyal yıkım saldırılarına karşı mücadele yaklaşımı öne çıktı. Gerek tertip komitesi ve gerekse de TÜMTİS yöneticisi tarafından yapılan konuşmalarda kapitalizmin krizi, krizin faturasının işçi ve emekçilere ödettirilmek istenmesi, kıdem tazminatının gaspı çabaları teşhir edildi. Krizin faturasının ödenmemesi ve kıdem tazminatının gaspı saldırılarına karşı işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesi vurgusu öne çıktı.
Bu yıl ilerici ve devrimci hareketin zayıflayan katılımı dikkat çekiciydi. 1 Mayıs’ta ortaya çıkan tablo giderek zayıflayan ve iddia kaybına uğrayan sol hareketin göstergesiydi. Devrimci harekette yaşanan iddia ve irade kaybının yansımaları Kayseri 1 Mayıs’ında bir defa daha tescillendi.
Kayseri’nin hiçbir noktasında devrimci demokrat hareketler 1 Mayıs öncesinde simgesel çerçevede de olsa politik kimliklerini yansıtan propaganda ve ajitasyon faaliyeti yürütmediler. Devrimci demokrat yapılardan herhangi biri pankart veya flamalarıyla 1 Mayıs alanında yer almadı.
Zayıf görüntü sadece devrimci demokrat hareketlerle sınırlı değildi. Reformist cephede de güç kaybı ortaya serildi. HDP sınırlı bir katılımla 1 Mayıs’ta yer aldı. Birleşik Haziran Hareketi’nin katılımı geçen yılki gibiydi. Geçen yıl olduğu gibi reformist yapılardan en kitlesel olanı EMEP’te bile, yerel seçimlerde aday çıkarma ve faaliyet yürütmelerine rağmen yaşanan zayıflama çarpıcıydı.
Sınıf devrimcileri tüm olanaklarıyla, krizin faturasının kapitalistlere ödettirilmesi çağrısını ve “kıdem tazminatı fonu”nun teşhirini içeren bir politik bakışla 1 Mayıs’ı ele aldılar. Geçen yıl olduğu gibi devrimci 1 Mayıs hedefi doğrultusunda tüm güçleriyle sınıf merkezli bir çalışma yürüttüler. Merkezinde işçilerin olduğu propaganda ve ajitasyon faaliyetini kesintisiz sürdürdüler. 1 Mayıs öncesinde işten çıkarma saldırılarının hedefinde olan BOYDAK Holding bünyesindeki Merkez Çelik, Mondi, İstikbal, HES kablo, Boytaş işçileriyle bir araya geldiler, işçi toplantıları düzenlediler. Organize sanayi bölgelerinde 1 Mayıs çağrısını yükselttiler.
Sınıf devrimcileri aynı zamanda 1 Mayıs hazırlık çalışmasının sağlam bir politik içerikle sınıfa ulaştırılmasını önemsediler. “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” şiarıyla yaygın bir politik çalışma yürüttüler. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçiler arasında, Ortadoğu’ya yönelik emperyalist saldırganlığa ortak olan AKP iktidarının gerçek yüzünü teşhir ettiler. Kitlesel işten çıkarmalar, iş cinayetleri, sigortasız işçi çalıştırma, kıdem tazminatlarının gasp edilmesi, kiralık işçilik, sefalet ücretleri, uzun süreli işçi çalıştırma vb. saldırılarla ilgili olarak sınıf devrimcileri birçok farklı araçla işçi sınıfını vahşi sömürü ve baskıya karşı mücadeleye çağırdılar.
Öte yandan sınıf devrimcileri 1 Mayıs hazırlık sürecinde merkezi propaganda-ajitasyon araçlarının yanı sıra yerele özgü materyaller kullandılar. Tek tek fabrikaların sorunlarını içeren ve 1 Mayıs’a işçileri çağıran el ilanlarını da yaygın olarak dağıttılar. El ilanlarındaki kısa özlü mesajları sağlam bir politik içerikle, ekonomizm tuzağına düşmeden, genel olarak işçi sınıfının iktidar mücadelesine bağlama anlayışıyla ele aldılar.
Sınıf devrimcileri 1 Mayıs öncesi ve sırasındaki çalışmaya yönelik olarak kullanılan materyalleri sınıf içinde kalıcı mevziler kazanmaya hizmet edecek bir tarzda planlandılar. İşçilerin 1 Mayıs eyleminin öznesi haline getirilmesi ve iktisadi sorunların dışındaki siyasi gelişmelere karşı duyarlı olmaları için de çaba gösterdiler. 1 Mayıs’ı sınıf içinde örgütlülüğü arttırmak için önemli bir olanak olarak gördüler. Bu çerçevede işçi kıyımının yaşandığı fabrikalarda hazırlık toplantıları örgütlediler.
Sınıf devrimcileri yürüttükleri anlamlı çalışmaya rağmen 1 Mayıs’a işçi katılımında belirgin bir zayıflık olduğunun, bunun aşılamadığının farkındadırlar. Bu zayıflıkların nesnelliğe çubuğu bükerek izahı kolaycılık olacaktır. Bu nedenle sınıf devrimcileri sadece nesnelliğe çubuk bükmekle yetinmeyecek, öznel zayıflıklara çok daha fazla çubuk bükecek, geleceği kazanmak için güne büyük bir kararlılıkla yükleneceklerdir.
Kayseri BDSP