Çorlu’da yaşanan ve resmi rakamlara göre 24 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasına ilişkin olarak sendika ve meslek odaları tarafından açıklamalar yapılarak, kazanın ihmal sonucu gerçekleştiği vurgulandı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı açıklamada yaşananın ne kaza ne de kader olduğunu ifade ederek “Taşeron sisteminin ve kaldırılan güvenlik uygulamalarının sonucunda bu katliam göz göre göre gelmiştir. Teknik açıdan uygun yapılmayan ve kamu otoritesi tarafından uygun şekilde denetlenmeyen dolgu yapısı 1 yıl içinde zarar görerek çözülmüş; bu durumu fark edip katliamın önüne geçebilecek ‘yol bekçiliği’ gibi emniyet tedbirleri ise maliyetli olduğu gerekçesiyle kaldırılmıştır” dedi.
“Çorlu’daki katliam alınmayan güvenlik önlemlerinin ve altyapı hizmetlerinin taşeron firmalara devredilmesinin bir sonucu olarak yaşanmıştır” diyen Çerkezoğlu, uygulanan yayın yasağına tepki gösterdi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından yapılan açıklamada “Yaşananlar kaza değil, kader değil, fıtrat değildir. Yaşananlar iş cinayetidir. Taşeronlaşmanın, uzmanlığı, liyakati olmayanların atanmasının, kadrolaşmanın, kamusal hizmetlerin özelleştirilmesinin acı sonuçlarından birini daha yaşadık… Kapitalizm öldürüyor, denetimsizlik öldürüyor” denildi.
“Demiryolu hatları denetlenmiyor”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından yapılan açıklamada, yetkililerce yapılan açıklamanın aksine söz konusu alanda beklenmeyen ve olağanüstü bir yağış gerçekleşmediği belirtilerek “Facia tren yolu alt yapısının bakım onarım ve yenileme çalışmalarının teknik gerekliliklere uygun olarak gerçekleştirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Öyle ki olayın gerçekleştiği yerdeki menfez kesiti ve menfezin üzerine yapılan dolgunun trajik yetersizliği görüntülerden dahi bariz bir şekilde anlaşılmaktadır” denildi.
Bunun altyapı ve üstyapı çalışmalarında mühendisliğe ve bilimsel teknik gerekliliklere önem verilmediğini gösterdiği belirtilen açıklamada “Söz konusu facia, TCDD bünyesinde ilgili denetim kadrosu eksikliğini ve hatta yokluğunu da gözler önüne sermiştir. Beş yıl öncesine kadar demiryolu hatlarında görev yapan yol bekçileri uygulamasının ‘maliyet’ gibi bilim ve insanlık dışı bir gerekçeyle kaldırılmış olması, bölgedeki hatta ilişkin güncel durum tespitleri yapılmasını engelleyerek kazaya davetiye çıkarmıştır” ifadeleri yer aldı.
“Bakım mekanizmaları ortadan kaldırıldı”
Açıklama şöyle sona erdi: “Kazanın asıl nedeni ise bu ve benzeri kamu yararı ve güvenliğini ikinci planda gören politika ve uygulamalardır. Ülkemizde yıllardır izlenen demiryollarının özelleştirilmesi ve kamusal bir hizmet olan demiryolu taşımacılığının ticarileştirilmesi politikaları ile TCDD'nin kurumsal yapısı parçalanmıştır. Bu yaklaşım çerçevesinde personel azaltılmasına gidilmiş ve nitelikli personel kurumdan uzaklaştırılmıştır. Yine bu yaklaşım çerçevesinde kuruma yönelik yatırımlar azaltılmış, lokomotif bakım ve yol bakım atölyeleri de işlevsizleştirilerek küçültülmüştür. Bir kısmı da eleman yetersizliği bahane edilerek kapatılmıştır.
Yaşanan facianın yalnızca yağışlara bağlanması bu nedenle sorunludur ve yanlıştır.
Bu kazaların gerçek sorumluları demiryollarının bakımını yapmayan, bilimsel uyarılara kulak tıkayan, insan hayatı ile ilgili gerekli yatırımları yapmayan siyasi iradedir.
Kamu yararı içeriğinden arındırılmış mevcut ‘kamu idaresi’ eğer benzer faciaların yaşanmasını istemiyorsa mühendisliğe, bilimsel teknik gerekliliklere, TMMOB ve ilgili odalarımızın yıllardır yaptığı tespit ve önerilere kulak vermelidir.”