Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine meslek örgütleri tepki gösterdi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Diyarbakır’ın Ofis Semti'nde Sanat Sokağı'nda basın açıklaması yaptı.
"Özgür Basın susturulamaz"
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre "Kalemimizde, kameramızda yerde kalmayacak" pankartı açıldı. Açıklamada sık sık "Özgür Basın susturulamaz" sloganı atıldı. Açıklamayı, DFG Eşbaşkanı Selman Çiçek okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Nazım ve Cihan bizzat savaş alanlarına gidip halkı durumdan haberdar etme arayışındaydılar. Her iki arkadaşımız kirli planları ortaya çıkarmanın yanı sıra özel savaş medyasının yalanlarını gözler önüne serdiler. Yine son paylaşımlarından birinde Nazım şunu diyor: 'Korku, panik ve tedirginlik özel savaş medyasının en çok beslendiği aygıtlardır. Dezenformasyon ve manipülasyon üzerinde bir atmosfer yaratılmaya çalışılıyor. Rojava bunlara karşı da savaşıyor. Öz gücünden yoksun bir temelin algısı ve bakış açısı, karşıya artı olarak geçer.
Cihan Bilgin, günlerdir saldırı altında olan Tişrîn Barajı'ndan son gelişmeleri dünyaya duyurdu. Yandaş medyanın gerçekleri örtbas eden zihniyetini açığa çıkarmak ve halkı habersiz bırakmamak için tüm tehlikeleri göze alarak çalışmalarını sürdürdü. Onlar her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava'nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız. Asla gerçeği duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz. Özgür Basın hakikatleri duyurmaya devam edecek. Onların amaçlarını gerçekleştirinceye kadar Özgür Basın bu yolda yürümeye devam edecek."
Van'da yapılmak istenen eyleme polis saldırdı. DFG ve MKGD tarafından yapılmak istenen eyleme Van Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi. Polis saldırısında gazeteciler ve siyasetçiler gözaltına alındı.
Dersim’de Sanat Sokağı’nda yapılan eylemde gazeteciler adına açıklamayı Hüseyin Yaşar Sezgin okudu. Bölgede “özgür basının” on yıllardır saldırılarla karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Özgür Basın emekçileri Şengal'de, Kobanê'de, Rakka'da ve Orta Doğu'nun birçok bölgesinde cihatçı örgütlerin vahşi uygulamalarını dünyaya duyurdular. Yaşamları pahasına gerçekleri duyurmaktan vazgeçmediler. Savaşın en çok hedefi haline gelenler şüphesiz ki gazeteciler oluyor. Nazım ve Cihan her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava'nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız."
“Gerçekleri susturamayacaklar!”
DİSK Basın İş, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Amed Temsilciliği ve Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği (MLSA) sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı.
Basın özgürlüğüne yönelik saldırıyı kınayan MKG şunları ifade etti:
“Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, hakikati dünyaya duyurmak için hayatlarını riske atarak görevlerini yerine getirirken, SİHA saldırısı sonucu yaşamlarını yitirdi. Gerçekleri susturamayacaklar! Kuzey ve Doğu Suriye’de gazetecilere yönelik bu tür saldırılar, hem basın özgürlüğüne hem de insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Yaralı şoför Ezîz Hec Bozan’a acil şifalar diliyor, yaşamını yitiren gazetecilerimizi saygıyla anıyoruz.”
DİSK Basın İş şunları ifade etti:
“Çatışma bölgelerinde canları pahasına kamuoyuna gerçeği aktaran gazetecilerin hedef alınması kabul edilemez. Gazetecileri hedef alan saldırıları kınıyoruz. Filistin'de ve Suriye'de savaş bölgesindeki gazetecilerin ölümünden sorumlu olanlar adalet önünde hesap vermelidir.”
MLSA da gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine dair şu paylaşımda bulundu:
“Kuzey ve Doğu Suriye'de gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, içinde bulundukları araca 19 Aralık'ta düzenlenen SİHA saldırısında yaşamını yitirdi. Gazeteciler 8 Aralık’tan bu yana Tişrin Barajı ve Halep’in kuzeyindeki Karakozak'ta gelişmeleri izliyordu.”
TGS Amed Temsilciliği ise şunları ifade etti:
“Suriye'deki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin katledildi. İddiaya göre meslekteşlarımız Türkiye SİHA'sı ile hedef alındı. Saldırıyı lanetliyoruz. Gazeteciler kutsal bir görevi yaparken saldırıya maruz kalamaz. Sorumlular bulunup yargılanmalıdır.”
DEM Parti tarafından yapılan açıklamada gazetecilerin doğrudan hedef alındığına dikkat çekilerek şunlar ifade edildi:
“Bu saldırılar insanlığa ve evrensel hukuka karşı işlenen suçlar kapsamındadır. Kazakozak ve Tişrin bölgesinde yaşananlara ilişkin yaptıkları haberlerle iktidar propagandasını boşa çıkaran bu gazetecilerin katledilmesini kınıyor ve lanetliyoruz.
İnsanlığa karşı işlenen bu suçlara karşı duyarlı bütün kesimleri seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. AKP iktidarı ve yetkilileri konuya ilişkin derhal açıklama yapmalı ve işlediği bu suçlara son vermelidir.”
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu’nun (CFWIJ) açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve bu gazetecilerin kasıtlı olarak vurulup vurulmadığını belirlemek için derhal bağımsız bir soruşturma talep ediyoruz. Bir çatışma bölgesinde basını kasıtlı olarak hedef almak bir savaş suçudur. Türkiye, drone saldırılarında öldürülen ve yaralanan Kürt gazetecilerin sayısının artmasından sorumlu tutulmalıdır. Cihan ve Nazım'ın ailelerine, meslektaşlarına ve sevdiklerine içten taziyelerimizi iletiyoruz.”
