İTÜ Geliştirme Vakfı’na ait yurtlar, İTÜ rektörlüğü tarafından boşaltılmak istendi. Meral Danyıldız’ın Birgün’de yer alan haberine göre, konuyu yargıya taşıyan kız yurdunun yöneticileri mahkemeden ‘tedbir’ kararı aldırdı. Rektörlük ise Sarıyer Kaymakamlığı’nın verdiği idari yazıya dayanarak mahkeme kararını tanımadı. Kaymakamlığın gönderdiği yazıda şunlar yer aldı:
“İTÜ Rektörlüğü’nün, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı görevlileri ile koordineyi sağlayarak taşınmazın 11 Eylül Cumartesi günü tahliye edilip boş olarak teslim alınmasını ve sonucunda kaymakamlığımıza bilgi verilmesini rica ederim.”
Rektörlükten gelen bir heyet, mahkemenin tedbir kararı olduğu halde yurda girmeye çalıştı. Yurt içerisinde kız öğrencilere ait özel eşyalar bulunmasına rağmen heyet, kapıların kilitli olduğunu görünce içeriye camdan girdi.
İTÜ Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve üniversitenin eski akademisyenlerinden olan Lerzan Özkale, yaptıkları başvuruya rağmen mahkeme kararının tanınmadığını belirtti. Özkale şunları söyledi:
“İTÜ Geliştirme Vakfı iki büyük vakıftan biri. Şu anda rektörlük, tahmin edebileceğiniz gibi siyasi tavrı nedeniyle laik eğitim, bilime dayalı eğitim ve eleştirel düşünce peşinde koşanları arzu etmiyor. Okul bizi çıkartmak üzere çeşitli yazılar gönderdi. Biz de ağustos başında gittik ve mahkemeye başvurduk. Mahkeme bir ihtiyati tedbir kararı koydu. Başvurumuzun gerekçesi şuydu, biz 20 yıldır şartlı bağış kullanarak kampüse binalar, yurtlar inşa ettik. Bizi buradan atmaya hakları yok”
Sarıyer Kaymakamlığı’nın gönderdiği yazıyla tahliye işlemi başladı. Özkale bu durumuma dair şunları ifade etti:
“Bugün yurtlardan birinin boşaltılacağı söylendi, rektörlüğe teslim edin denildi. Mahkeme kararı varken hiçbir değişiklik yapılamayacağını söyledik. İdari yazı mahkeme kararının üstüne çıktı. Binaya girişlerini engellediğim için ise arka kapıdan girmeyi denediler. Oradan giremedikleri için camdan girdiler. Buradaki mesele şu, bu binanın içinde kilitli durumda öğrencilerimize ait odalar ve özel eşyalar var. Bir kere bu hakka tecavüz oldu. Bizim kendimize ait yurdun eşyası, yatağı, yorganı var. Bunların hepsine el koymuş oldular. Bu durumu hukuksuzluk olarak nitelendiriyorum. Bağışçıların haklarını korumakla yükümlü olan en yetkili üniversite amiri, kendi sorumluluğuna karşı kendisine yazı yazmış oluyor. Ben buna ne diyeyim ki?”
ARI Kültürel Sosyal ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu, yaşananlara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şunlar vurgulandı:
"49 yıllık irtifak hakkına ve “Tedbir” kararına hiçbir şekilde uyulmadan sadece Sarıyer Kaymakamlığının “Tahliye“ yazısına müsteniden gösterilen bu hukuk dışı tavır; İTÜ’lü olma değerleri ile çelişmekte, camiamızın en ayırt edici özelliği olan bilime ve hukuka saygı vasfına temelden ters düşmektedir. İTÜ Rektörlüğü’nü bu tutumu dolayısıyla kınıyor ve hukuka uymaya davet ediyoruz"