6 Şubat depremlerinde İsias Otel’in yıkılması sonucu 35’i Kıbrıslı sporcu ve öğretmenler olmak üzere 72 kişi hayatını kaybetmişti. İsias Oteli davasının ilk duruşması Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. İlk duruşmanın 3 gün süreceği belirtildi.
İsias Otel’in 5’i tutuklu 11 sanığı hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilen iddianame 2 Aralık 2023’te kabul edilmişti.
Duruşma öncesi otelde yaşamını yitirenlerin ailelerinin kurduğu Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği basın açıklaması yaptı. Dernek adına konuşan Ruşen Karakaya amaçlarının sadece İsias Oteli'ne ilişkin davada sanıkların cezalandırması olmadığını vurguladı.
Tüm depremzedeler için Adıyaman'da bulunduklarını aktaran Karakaya şunları ifade etti:
“Deprem bu ülkenin bir gerçeğidir. Aktif fay hatlarında deprem olması kaçınılmazdır. Tarih yüzyıllarca bu coğrafyada depremlere tanık olmuştur ama binlerce masumun canlarını alan bizleri de diri diri öldüren depremler değildir adete toplu mezar inşa eden ve bunlara katkı sağlayan ve göz yumanlardır. İsias Oteli'ni yaratan her birey suçludur. Deprem sanıklarının tümü olası kastla, cinayetle yargılanmalıdır.”
Yapılan konuşmanın ardından duruşmaya geçildi.
Duruşma salonunda yerel basına yalnızca iki kişilik yer ayrıldığı söylenerek TRT ve Anadolu Ajansı dışında basın girişine izin verilmedi. Basının yalnızca dönüşümlü olarak salona girebileceği, öğleden sonra ise DHA ve Haber Türk’e izin verileceği söylendi.
Sanıklar duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Sanıklar yaptığı savunmalarda “suç işlemediklerini” iddia etti. Duruşma süresince aileler sanıkların savunmalarına tepki gösterdi. Sanıkların savunmaları ve avukatların sorularının ardından duruşmanın ilk günü tamamlandı.
Otele dair usulsüzlükler
İddianamede yer alan raporda İsias Otel’in 1991 yılında apartman olarak tasarlandığı daha sonra ruhsat çıkartılarak otele çevrildiği belirtildi. Dokuz kat olarak inşa edilen yapıya 2016 yılında ruhsatsız bir kat daha eklendiği ortaya çıktı. Binanın zemin raporu, statik hesap ve statik projesinin de bulunmadığı belirtildi. Raporda, betonun kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, demir kalınlığının standardın çok altında olduğu bilgisi de yer aldı. Otelde yapıya ilişkin zemin etüdü yapılmadığı ve binanın yapımında yasak olmasına rağmen dere kumu kullanıldığı ifade edildi.
Otelin faaliyete geçmesinin ardından farklı tarihlerde tadilat yapıldığı belirtilen iddianamede şu ifadeler yer almıştı:
“2014-2015 yıllarında yapılan değişikliklerle otelde kapasite artışı olduğu ve bunun yanı sıra 2016’da deprem güvenliğini göz ardı ederek proje dışı ruhsatsız kat yaptırıp yapının taşıyıcı sistemine ek yük yüklendiği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi incelemesinde yapının beton kalitesinin her iki yönetmelik kapsamında da gerekli şartları sağlamadığı belirlenmiştir. Bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu anlaşılmıştır.”